kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

Mücadele ahlâkı

Dün yüksek mahkemeye atanması teklif edilen yargıç Samuel Alito nedeniyle siyasi savaşa hazırlanan Amerikan başkentinde, Rosa Parks'ın cenazesi vardı. Dün Washington Post gazetesi CIA'nin gözaltına alınan bazı şüphelileri dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde gizli merkezlerde sakladığını ortaya çıkardı. Başkan Yardımcısı Cheney de devlet sırrı açıkladığı gerekçesiyle hakkında dava açılan yardımcısı Lewis Libby yerine, karanlık işleri karanlıkta yapmayı seven iki yardımcısını atadı.
Amerikan demokrasisinin yüz karası olan eyaletlerdeki resmi ırk ayrımcılığı uygulamalarının kalkmasına yol açan Medeni Haklar hareketinin sembol simalarından biriydi Rosa Parks. 1 Aralık 1955'te Alabama eyaletinin Montgomery kentinde bindiği otobüste beyaz yolculara yer vermesi istendiğinde bunu reddetmişti . Artık yalnızca siyahların su içebildiği çeşmeleri, yalnız siyahların binebildiği asansörleri kullanmaktan, sıraların sonuna gönderilmekten, "renklilere" ait koltuklarda oturmaktan bıkmıştı. Parks'ın da parçası olduğu Amerikan medeni haklar hareketi, on yıllık bir sürede vatandaşlık haklarını elde etmeyi başardı.

Şiddet
olmadan kazandı
Bu gelişme ABD'de ırk ayrımcılığını yok etmedi. Açıkça yapılan ayrımcılık, gizli yapılmaya başladı belki ama siyahların bir kısmı, orta sınıfa dahil olarak toplum içinde yükseldi. Ancak Amerikan siyahları bir toplumsal grup olarak kendilerini daha iyi noktalara taşıyamadı, sonradan gelen göçmen grupların bile arkasında kaldı.
Belki de en kötü gelişme siyahların yoğun olduğu mahalleri terk eden orta sınıfların gitmesiyle fakir çocuklara iş ve ahlâki disiplin ya da etik konularında örneklik yapacak kimse kalmamasıydı. Karmaşık süreçlerin, gizli ayrımcılığın ve bu toplumsal gelişmenin de katkısıyla siyahların yaşadığı mahallelerde şiddet giderek bir hayat biçimi haline gelmişti. Bu şiddet zaman içinde geniş toplulukları çürüttü, siyahların geriliğinin bir parçası oldu. Öyle ki siyahların vatandaşlık haklarının kazanılmasında büyük rolü olan Rosa Parks 82 yaşındayken, esrarla kafayı bulmuş, işsiz ve içinde yaşadığı sisteme büyük öfke besleyen bir gencin saldırısına uğramış, parası çalınmıştı.
Büyük bir haksızlığa ve utanç verici bir ayrımcılığa maruz kalmış Amerikalı siyahların mücadelesinin de belki en önemli özelliği, hareketin Martin Luther King önderliğindeki ana damarının şiddeti dışlamasıydı . ABD gibi şiddetin çok sıradan olduğu, siyahların o dönemde, öncesinde ve sonrasında hatırı sayılır bir şiddete maruz kaldığı bir ülkede bu tavır, hareketin saygınlığının da ana sebebiydi.

Yine
pozitif ayrımcılık
Tüm diğer siyasi hareketler gibi siyahların hareketi de kendi oligarşisini yarattı. Sınıf farkları bu toplumun ortak paydalarını azalttı. Bunun ötesinde geri ve fakir bırakılmış bir camianın önünü açmak için gündeme gelen pozitif ayrımcılık uygulamaları (yani siyahlara okulda kota, ihalelerde öncelik verilmesi gibi politikalar) beyazların tepkisini de harekete geçirdi. Bir zamanlar silme Demokrat olan güney eyaletleri, ırk meselesini açıkça dile getirmeden ama sürekli kullanan Cumhuriyetçiler'e kaydı. Belki daha vahimi siyahların eşit vatandaşlık haklarına yasal olarak kavuşmalarından kırk yıl sonra liberal ve sol destekçiler de yerleşik siyasetlerin yarattığı rehavete tepki göstermeye başladı.
Rosa Parks ve o dönemdeki dava arkadaşı olan sıradan siyahlar temelde ahlâki bir mücadele vermişti. Belki biraz da o nedenle envai çeşit ahlâksızlığa prim vermiş, halkına yalan söylemiş bir yönetimin ona gösterdiği ilgi dudakların bükülmesine yol açtı.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Cumhuriyet ve özgürlük   / 30-10-2005
 Düşüşe doğru   / 27-10-2005
 Geri sayım   / 23-10-2005
 Geleceği kurmak   / 20-10-2005
 Viraj   / 16-10-2005
 Hırçın Çocuk   / 13-10-2005
 Bin bir buse   / 09-10-2005
 Kod adı AB   / 06-10-2005
 Fiyasko?   / 02-10-2005
 Çerçeveden çıkmak   / 29-09-2005
SOLİ ÖZEL
Mücadele ahlâkı
Dün yüksek mahkemeye atanması teklif...
Bile bile lades
Bile bile lades
Fenerbahçe'nin Schalke yenilgisi sonrasında hatalar masaya yatırıldı.
Baraj 8'e düştü!
Baraj 8'e düştü!
Milan'ın PSV'ye yenilmesi gruptan çıkma barajını düşürdü. Fenerbahçe...
AK Parti'ye bayram transferi: Eskiyapan
AK Parti'ye bayram transferi: Eskiyapan
Kayseri Milletvekili Eskiyapan bayramdan sonraki ilk grup...
'Ben ölüyorum baba'
Şırnak Uludere'de şehit olan jandarma er Oğuz Parparoğlu, çatışmada...
Ata'ya hap veren kişi yakalandı
'Gelinim Olur Musun?' adlı televizyon programı ile üne kavuşan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu