Vuruldular, yıkılmadılar
Schalke'nin Saracoğlu'nda Fenerbahçe'yi "dayak" yemişe çeviren düzeni ve arzusu, kendi taraftarı önünde de eksiksiz sahadaydı. Haftayı iki mağlubiyet ve kalesinde yedi golle kapayan Schalke oyuncularının, gazetelerde "kadın kılığına" büründürülüp, bu maçta da "kız gibi" oynamayın manşetleriyle, Arena Stadı "yanmaya" başlamıştı. Hamit Altıntop'un da bulunduğu dörtlü ofansın baskısıyla Fenerbahçe'nin pas zincirleri kırıldı. Uzun oynamaya başladılar. Nobre ile Anelka'nın bağlantı kuramadığı bu düzende, Fenerbahçe rakip alanda top tutamadı. Ataklar üst üste gelmeye başladı. Lincoln yine sahneye çıktı ve Fenerbahçe'nin yumuşak karnı Luciano devrildi. Kuranyi'ye gol olan kafayı vurdurduğu gibi, yerini kaybedip bir de kırmızı kart gördü.
AURELİO DAĞILDI VE GİTTİ Luciano ile birlikte hangi takımda oynadığını şaşıran Selçuk'u da ilk yarının notlarına eklemek lazım. "Alex ile bu takım bir kişi eksik oynuyordu" tamam, ama dün Alex'siz olmasına rağmen Fenerbahçe'de eksik daha fazlaydı. Daum, Ümit'in 25'te sararmasıyla, beklerinin yerini değiştirdi. Luciano'nun atılması, Selçuk Mehmet Yozgatlı değişikliğini imkansız kıldı, kement Nobre'ye atıldı. İkinci yarıda Anelka üç kişinin arasında gelecek bir uzun topu beklerken, Fenerbahçe orta sahası enerji üretiyordu. Tuncay'ın driplingleri ile orta sahayı geçtiler. Ama bir Schalke presinde Aurelio dağıldı, ikinci sarıyı aldı.
ÖNEMLİ OLAN YENİLMEK DEĞİL Bitime 35 dakika kala Fenerbahçe hem mağlup, hem de dokuz kişiydi. Schalke tempoyu düşürüp, rakibinin risk almasını beklemeye başladı. Böylesine istekli ve kurgusundaki kusurları, rakibin eksilmesiyle sıfıra indirmiş rakip karşısında, bir mucize yaratmak için direnen Fenerbahçe'yi takdirle izlemeye başladık. Önder Turacı'nın insanüstü eforu, maça sol bek başlayıp, sağ bekten sonra tandemde sürdüren Ümit Özat'ın olağanüstü konsantrasyonuna, Appiah ve Tuncay'ın Anelka'yı desteklemek için attıkları ciğer patlatan deparları vardı. Önemli olan yenilmek değil, pes etmemekti. Sarı-lacivertli futbolcular belki Şampiyonlar Ligi'ne layık futbolla sahada yoklardı ama eğilmeyecek kadar cesur kaldılar.
|