kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Kaçınılmaz reform

Tasarının Meclis'teki görüşmeleri sırasında çoğu orta yaş ve üstünde olan milletvekillerimizden bakalım bu konuyu gündeme getiren çıkacak mı?.

Almanya'da gelecek hafta işbaşı yapması beklenen Hıristiyan Demokrat-Sosyal Demokrat büyük koalisyonunun uzlaştığı ilk konulardan biri, çalışma süresinin uzatılması oldu: Emeklilik yaşı 65'ten 67'ye çıkarılacak.
Brüksel'de geçen hafta 100 bin kişi protesto gösterisi yaptı. Nedeni: Hükümetin erken (daha düşük maaşla) emeklilik yaşını 58'den 60'a çıkarmak istemesi.
İngiltere Başbakanı Tony Blair, kamu çalışanlarının emeklilik yaşını 60'dan 65'e yükseltmek istedi. Sendikalar genel grev tehdidi savurunca, geri adım attı. Ancak bu kez özel sektör emekçileri ayaklandı: "Devlet bizden çok çalışmamızı istiyor, kendi elemanlarını 'genç' yaşta emekli ediyor!"
Sosyal güvenlik reformu girişimlerinin tüm Avrupa'da deprem yarattığı bir dönemde, Türkiye de sistemini masaya yatırıyor. Ama bir temel farkla: Sosyal güvenlik Avrupa'da nüfusun yaşlanması, Türkiye'de ise genç emeklilik nedeniyle çöküşün eşiğine geldi.
Herkesin bildiği bu tehlikenin boyutlarını görmek için bugün toplanacak Ekonomik ve Sosyal Konsey için hazırlanan "sunum"daki rakamlara göz atmak yeterli.
* Prim ödeyen 12 milyon 844 bin kişiye karşılık 7 milyon 229 bin kişi emekli maaşı alıyor. Yani 1 emekliye 1.6 çalışan düşüyor.
* SSK emeklilerinin yüzde 62'si tasarıdaki asgari emeklilik yaşı olan 58 (kadınlar için) ve 60'ın (erkekler için) altında.
* 19.4 yıl çalışıp SSK'dan emekli olan kadın 35, erkek 28 yıl maaş alıyor.
Peki bu değirmenin suyu nereden geliyor? Elbette bütçeden aktarılan kaynaklardan. Üç sosyal güvenlik kurumunun son 11 yıllık açığı faizde değerlendirilseydi, bugün 474.8 milyar YTL tutarında kaynak oluşacaktı. Toplam iç borç stokunun (224.5 milyar YTL) iki katı! Dahası Türkiye'nin yıllık GSMH'sının (424.1 milyar YTL) bile üstünde. Bir başka deyişle, Türkiye son 11 yılın 1 yılında sadece emekliler için çalıştı!

Tasarıda iki önemli eksik
Meclis'te bulunan reform tasarısıyla, yeni sigortalıların 58 (kadın) ve 60 (erkek) yaşından önce emekli olmalarının yolu kapatılıyor. Ayrıca asgari prim tabanı 7 bin günden 9 bin güne (25 yıl) yükseltiliyor.
Sosyal güvenlik kurumlarını tek çatı altında toplayan, genel sağlık sigortasını yeniden düzenleyen tasarıda biz iki önemli eksik ya da boşluk gördük:
* Bilgi çağının ürünü olan yeni ve esnek çalışma modellerinin getirdiği sorunların yanıtı yok. Özellikle hizmet sektöründe yaygınlaşacak olan bu modellere göre çalışanların, yani haftalık çalışma süresi daha kısa olanların, bırakın tasarıda öngörülen 25 yılı, 50 yılda bile emekli olmaları mümkün değil. Bu da kayıt dışını artırma riski yaratıyor.
* Orta yaş üstündekilerin istihdam sorununa çözüm getirmiyor. Batı'da olduğu gibi Türkiye'de de işverenler orta yaş üstündekilerin istihdamına sıcak bakmıyor. Çeşitli nedenlerden ötürü: Kimi onların yeni teknolojilere ayak uyduramadığına inanıyor, kimi kadroların gençleştirmesinin işyerine dinamizm kazandırdığını savunuyor, kimi de maliyet baskısını hafifletmek için yüksek maaşlı yaşlıları çıkarıp düşük maaşlı gençleri istihdam ediyor.
OECD geçenlerde bu konunun ele alındığı geniş bir araştırma yayınladı. Vardığı sonuç: "İşverenlerin mantalitesi değiştirilemezse, sosyal güvenlik reformları 50-65 yaş arası işsizler ordusunu büyütmekten başka sonuç vermez."

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bir "tabu"nun daha kapağı açılıyor   / 31-10-2005
 Ankara'nın işi gerilim üretmek   / 30-10-2005
 Sadece önseziyle devrim yapılır mı?   / 29-10-2005
 Malatya'daki Ebu Gureyb   / 28-10-2005
 Dicle-Fırat ve AB'nin talepleri   / 27-10-2005
 Kuzey Irak'ın adı ve Barzani'nin unvanı   / 26-10-2005
 Levent, Kartal'ın mahallesi mi?   / 25-10-2005
 KKTC ve KIKFD aynı kefeye mi?   / 24-10-2005
 Hukukun üstünlüğü yargının saygınlığı   / 23-10-2005
 Suriye'de rejimin sonu yaklaştı   / 22-10-2005
YILMAZ ÖZDİL
Bugün 1 Kasım...
3'ü AB'ye girdik falan...
4'ü...
ALİ KIRCA
Okul günleri-2
Dizi-yazı'nın ikinci bölümü çok merak...
UMUR TALU
A, marş marş, S'den sonraya
Dünkü girizgahı okumuş...
FATİH ALTAYLI
Türkiye, CIA'nın kelle avcısı mı!
İsveç Devlet...
ERDAL ŞAFAK
Kaçınılmaz reform
Tasarının Meclis'teki görüşmeleri...
ÖMER LÜTFİ METE
İblisleşme zamanı
Günümüzden sekiz asır önce Yeni...
'Yanlış bir şey yapmadık'
Fransa'nın gündemine oturan olayda yaralanan Türk genci Muhittin...
Fehriye davasında şok karar: Yargılanmayacak!
Belçika'da Yüksek Mahkeme, Sabancı suikastı zanlılarından...
Futbolda teşvik de var şike de
Futbolda teşvik de var şike de
Türk sporunda şiddet, şike, rüşvet ve haksız rekabet iddialarını...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu