kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Saydam @ SABAH
 
Bir 'kriz nasıl yönetilemez' dersi daha...
Pazarlamacıların zirvesinde son gün
Ünlü ile marka arasındaki uyum

Ünlü ile marka arasındaki uyum

Reklamlarda şöhret kullanma meselesi incelikli iştir. Hem ürün şöhrete uyacak, hem de şöhret ürüne. Hangi konuda? Her ikisinin marka vaadi konusunda. Yani temsil ettikleri kültür ve değerler konusunda. Şöhret hem ürünü 'iyi' taşıyacak; hem de markanın önüne geçmeyecek. Ürünün reklamı yapılacak, şöhretin değil. Son örneklerinden birini izliyoruz şu sıra. Deren Çay reklamlarında Nasuh Mahruki oynuyor. Tam dik bir kayaya tırmanırken cebi çalıyor. Arayan teyzesi. İstanbul'a gelirken çay getirmesini söylüyor. Yükseklerde yetişen çaylardan. En çarpıcı unsuru finaldeki sohbette kahvede oturan yaşlı adam. Belli ki profesyonel oyuncu değil. Yerli biri. Son derece içten. "Bundan İstanbul'da da var!" diyor. Deren'in marka vaadi son derece net. Çayın iyisi yükseklerde yetişir. Biz de o çayı toplar satarız. Bu mesajı ise mükemmel bir sıcaklık ve inandırıcılıkla vermeyi başarıyor.
Hürriyet Gazetesinde Mehmet Y. Yılmaz, Nasuh Mahruki 'nin reklamda oynamasını yadırgamış. "O bir kahramandır. Ne işi var reklam filminde?" demeye getiriyor. Gönderme yaptığı yer ise, Mahruki'nin Everest'e çıkarak esas şöhrete ulaştığı dağcılığı değil, depremler sırasında gündeme gelen Akut... Aslında her ünlü biraz kahramandır. Reklamlarda oynayan yüzlerce ünlü örneğini burada sıralamayacağız. Sadece Ana Britannica'nın ilk kampanyasında boy gösteren o üç ünlüyü hatırlamakta yarar var. Üç dönemin üç Başbakanı konuşmuştu reklamlarda: Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal. Üçü de Ana Britannica için övgü dolu şeyler söylüyordular. Bana sorarsanız tüm zamanların en iyi 'testimonial' (tavsiye) kampanyasıydı. Üçü de kendi çapında halk kahramanıydı. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, kendi marka vaatleriyle, tanıklık yaptıkları ürünün marka vaadi arasında kurulan bağ, onlara zarar değil tersine yarar sağlamıştı. Mahruki için de aynı şey geçerli olacaktır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Acele edin, yoksa Themis bekâretini kaybedecek...   / 23-10-2005
 Başbakanımıza afiyet olsun   / 16-10-2005
 "Yerse!" diyerek hazmettirmek olmaz   / 09-10-2005
 İlkeli olmak zor iş   / 02-10-2005
 Rekabetçi zekâdan kaçış yok   / 25-09-2005
 Allah Erdal Acar Bey'den razı olsun   / 18-09-2005
 Yandı gülüm keten helva   / 11-09-2005
 Katrina'da ABD fiyaskosu gizleniyor   / 04-09-2005
 Eski günahların gölgesi uzun olurmuş...   / 28-08-2005
 Ha bu bize ders olsun!   / 21-08-2005
OKAN MÜDERRİSOĞLU
Babacan: 'Masadan kalkarım'
Ekonomi gemisi iki sağlam...
ALİ SAYDAM
Bir 'kriz nasıl yönetilemez' dersi daha...
Tam da...
Kanseri HIV'le yenecek
Türk doktor Derya Unutmaz önemli bir buluşa imza attı. Kurbağanın...
Gündüz bayraklı gece fenerli kutlama
İstanbullular Cumhuriyet Bayramı'nı yağmur ve soğuğa rağmen...
Sevgi evleri çoğalacak
Sevgi evleri çoğalacak
AB normlarında hazırlanan yeni Sosyal Hizmet Yasa Taslağı'nda koğuş...
Bakan önceden uyarılmış
Bakan önceden uyarılmış
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış dün...
IMKB
E: 31.039 D:% -0,75
DOLAR
S: 1,343 D:% -0,482
EURO
S: 1,626 D:% -0,824
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu