kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Siyasi cemaatler özerk düşünceyi pek sevmez..
İftara değil sahura çağırın..
ŞAKA - Nankör kedi

Siyasi cemaatler özerk düşünceyi pek sevmez..

Türkiye'de sağ-sol kavgasının tırmandığı dönemlerde bir gün, bir üniversitedeki açık oturuma yönetici olarak davet edilmiştim.
Açık oturumun yapılacağı salon tıklım tıklım doluydu. Çoğunluk, parkalı ve attıkları sloganlardan sol görüş sahibi olan öğrencilerden oluşuyordu. Tartışacak konuşmacılardan biri kendini "Solcu" olarak sunan Kemalist bir yazardı. Diğer konuşmacı ise kendini "Merkez" de gören Atatürkçü bir yazardı.
Ancak salondaki gençlerin bu ayrıntılarla ilgilenmedikleri, solcuKemalist yazarın lehinde ve merkezci Atatürkçü yazarın aleyhinde attıkları sloganlardan belliydi. Bu arada açık oturumu yönetecek olan bana da fazla sempatiyle bakmadıklarını belli ediyorlardı.
Çok kısa bir konuşmayla oturumu açıp ilk sözü solcu-Kemalist yazara verdim. Onun düzeni eleştiren ve karşı konuşmacının temsil ettiği düşünceleri yerden yere vuran her cümlesini, salondaki gençler ayakta alkışladı. Onun konuşması bitince ben mikrofonu önüme çektim. Sloganlarla dolu, anti-emperyalist, Marksist-Leninist-Kemalist klişelerle bezenmiş, komprador burjuvaziyi, özel sektörü, yabancı sermayeyi, Amerika'yı ve Avrupa'yı kınayan bir konuşma yaptım.
Salondaki gençler önce durakladı ve sonra benim cümlelerimi benden önce konuşan solcu-Kemalist yazardan daha yoğun alkışlarla desteklemeye başladı.
Kısa bir süre sonra sloganlarla dolu konuşmamı kesip, şunları söyledim:
- Burada bir tartışmanın dinleyicileri olarak bulunan sizler, bu tartışmadan çıkacak gerçekleri ve uzlaşmaları duymak için gelmediniz buraya. Kafanızda önceden şekillendirip tartışılmaz gerçek diye dondurduğunuz klişelerin tekrarlanmasını bekliyorsunuz. Bunları eleştirecek kişilere karşı da hiç hoşgörünüz yok. Bakın işte, biraz evvel sizin sloganlarınızı tekrar edip sizden bol bol alkış aldım. Yani sizden alkış almak çok kolay. Lütfen böyle davranmayın ve karşı görüşleri de dinlemeye alışın.
Sonra sözü merkezci-Atatürkçü yazara verdim. O konuşurken kimse pek alkışlamadı ama yuhalamadan dinlediler onu salondaki gençler.
Türkiye'deki sosyo politik ve psikolojik ortam böyle işte.
Kitleler genellikle gerçeklerin değil, kendi bildikleri ve inandıkları klişelerin seslendirilmesinden hoşlanıyor. Burada bir aydının özgür, özerk, bağımsız ve bağlantısız olması kolay değil. Gelişmiş dünyada müzelik olmuş, yanlışlıkları yaşanan deneylerle kanıtlanmış düşünceleri seslendirdiğiniz zaman, mutlaka sizi destekleyen siyasi cemaatler bulabiliyorsunuz.
Buna uygun simgelerinizi, şifrelerinizi ürettiğiniz zaman da, arkanızdaki siyasi cemaate daha kolay mesajlar veriyorsunuz. Bunu bir dönemde sağ-sol kamplaşmalarında, şimdi de laikçi-İslamcı çekişmelerinde görmüyor muyuz? Örneğin gündemde son olarak "Dansçı-Horoncu" çekişmesi yok mu? Son dönemde her Cumhuriyet Bayramı'nda birileri kendi siyasi cemaatlerine simge ve şifreler göndermiyor mu?
Neyse.. Ben, "Bu da geçer" ümidiyle yeni kamplaşmaları ve sloganları bekleyen biriyim.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Osmanlılar'ın da Cumhuriyet Bayramı olur..   / 29-10-2005
 Gerçekten siyaset gündemimizdeki tek konu mu?   / 28-10-2005
 Herkül Millas ana sorunun cevabını buldu   / 27-10-2005
 Merak etmeyin, her şey gibi bu da geçer..   / 26-10-2005
 Mutfakta neden erkekler daha başarılı oluyor?   / 25-10-2005
 Kural erkeklerin daha önce ölmesi değil midir?   / 24-10-2005
 Keşke her alanda futboldaki gibi dünyalı olabilsek...   / 23-10-2005
 Bu coğrafyada ille de "Buralı" olmak mı gerekiyor?   / 22-10-2005
 Ezbercilerin besini temcit pilavıdır...   / 21-10-2005
 Merak edilen Saddam'ın değil ABD'nin ve Irak'ın geleceğidir   / 20-10-2005
MEHMET BARLAS
Siyasi cemaatler özerk düşünceyi pek sevmez..
Türkiye'de...
İLKER SARIER
Cumhuriyet ve eğitimimiz
Cumhuriyet Bayramımıza...
MAHMUT ÖVÜR
İstanbul Ümraniye 'Teksas' mı?
Dün bu köşede dile...
SAVAŞ AY
Şikâyetçi Ayşe, Fatma: Savaş bu programı yapma!
Ayşe...
HINCAL ULUÇ
Sinemanın en güzel kitabı..
Müthiş.. Harika.. Dünya...
BAYRAKTAR BAYRAKLI
Kadir gecesi
Biz, Kur'an'ı Kadir...
REHA MUHTAR
Cumhuriyet Bayramı'nda gelen cep mesajları..
Dikkat...
Hayat öpücüğü
Hayat öpücüğü
'Cumhuriyet Bayramı'nı G.Antep galibiyetiyle kutlamak isteyen...
Marco Paşaya Schalke tatili
Marco Paşaya Schalke tatili
Daum, Schalke önünde Alex'in yerine oyun kurucu görevi vereceği...
Zirvede soğuk bayram
Ankara'daki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına, Hükümet ile rektörler...
CHP, AK Parti'nin sözünden şüpheli: İşin garantisi yok
CHP lideri, Anayasa değişikliğiyle ilgili AK Parti'yle yaptıkları...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu