kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

"Batılılaşma İkinci Cumhuriyetçi olmayı gerektirir"

Malatya'daki vahşet henüz devletin, halka hizmet için uzmanların oluşturdukları bir teknik örgüt olmaktan ne kadar uzak olduğunu iç burkan şekilde gözler önüne serdi. Gene de bu Cumhuriyet Bayramı'nın öncekilere göre çok fazla umut veren yanı, bu eksikliği tümüyle gidermeyi olanaklı kılacak AB müzakere sürecinin başlamış olması ve Başbakan Tayyip Erdoğan'ın da İngiltere'deki son AB Zirvesi'ne "müzakereci ülke başbakanı" olarak katılması.
AB, cumhuriyetin zaaflarını gidermeye yönelik bir süreci başlattı. Devlet, kendine emanet edilen kimsesiz çocukları sağlıklı yetiştirmekten uzak ama Kopenhag Kriterleri'nin kritik eşiğini aşmayı başardı. Toplum da bunu müzakere sürecinde başaracak. Demokratikleştikçe saydamlaşıyoruz. Kendi kendimizi aynalarda görüyoruz. Gördükçe de hoşumuza gitmeyenleri söylene möylene de olsa düzeltme yönüne doğru yollanıyoruz. Cumhuriyet, demokrasiyle tanıştıkça olgunlaşıyor. Halbuki, önceden böyle bir umut yoktu.


Örneğin, 14 yıl önce cumhuriyetle ilgili olarak şunları yazıyorduk: "Cumhuriyet halkın doğrudan ya da seçtiği temsilciler aracılığıyla egemenliği elinde tuttuğu yönetim biçimi olarak tanımlanıyor. Cumhuriyet kavramının bu tanımına rağmen egemenlik 1923'te Osmanlı hanedanının elinden alınmış ama halka verilmemiş.
Cumhuriyetimiz demokrasiyle beslenerek demokratik bir hale gelmemiş. Tek parti diktatörlüğü denetiminde totaliter bir yönetime dönüşmüş.
1923'te kurulan Cumhuriyet Osmanlı'ya karşı siyasal bir slogandan öte demokratik bir içeriğe kavuşsaydı, bugünkü toplumsal rahatsızlıkları yaşamazdık. Yaşamazdık, çünkü 1923 Cumhuriyeti yurttaşların ifade ve dinsel inanç özgürlüğünün yanı sıra bireysel ve sınıfsal haklarını da güvence altına alırdı. Halbuki, 1923'te dincilik, komünistlik, Kürtçülük, liberallik yasaktı. Tek parti vardı. Kuvvetler ayrılığı yoktu. Çoğulculuk anlayışının yerini tek parti iktidarı almıştı." Yazının sonunu da şöyle bağlamışız: "Şimdi 1923 siyasal cumhuriyetinin kalıpları, artan nüfus hareketleriyle birlikte bize dar geliyor.
Yaşadığımız olayları rahatlatmanın önemli bir çaresi de toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla yeni bir anayasayı ivedilikle yapmak ve demokratik cumhuriyeti oluşturmak. 1923 Cumhuriyeti'nin asker ve sivil bürokratlarının halka özgürlük tanımayan vesayetine son vermek. Halkın istemlerini, özgür ve demokratik kanallardan akıtarak toplumu kazasız belasız bir şekilde rahatlatmak. Artık işlevsiz kalan 1923 Cumhuriyeti'nin çıkmazını görmezden geldikçe sorunlar daha da büyür.
Çözüm, Türkiye İkinci Cumhuriyetini oluşturmaktır." Bundan 14 yıl önceki bu tespit ve önerilere, o zamanlar sadece kendi partisinin İstanbul İl yöneticisi olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan şöyle yaklaşmış: "....İkinci Cumhuriyet Batılılaşma süreci içinde bir harekettir. Batılılaşma dün Kemalist olmayı veya sosyalist olmayı gerektirirken, bugün İkinci Cumhuriyetçi olmayı gerektirmektedir."
Daha sonra da şöyle bir değerlendirme yapmış: "İkinci Cumhuriyetçilerin toplumun düşünce ufuklarının genişlemesi, haklarının farkına varması ve bir kimlik arayışı içine girerek geçmişsiz, geleneksiz kimlik kazanmanın imkansızlığını görmesi açısından büyük faydaları olmuştur. Bu sağlıklı bir gelişme olup bunu içeren değişimden yana olmak bir zorunluluktur."


Cumhuriyet'in 82. yıldönümünü kutluyoruz... Ama önümüzde hâlâ uzun bir yol var. İnsanı önemseyen bir rejimin yerleşmesi sadece hukuksal mevzuat düzenlemesi ile değil onu üreten bir sosyo ekonomik yapıyla mümkün. Bu, tarım ülkesi olmaktan kurtulup, tüm varlığımızla sanayi sonrası döneme kalıcı adım atmak ile tamama erecek. Bu da AB ile müzakerenin sonu demek.
14 yıl önce hayal bile edemeyeceğimiz bir dönüşümün büyük kısmını başardık. Cumhuriyetin zaaflarını onaran, ona insanı hatırlatan bu yeni aşamanın da başarıyla sona ermesi dileğiyle...
"İkinci Cumhuriyet'i (www.ikincicumhuriyet.org) Batılılaşmanın son durağı" olarak tanımlayan Tayyip Erdoğan'ın bu süreçteki başarılı performansı, toplumun son 14 yıllık dönemindeki dönüşümün de somut bir kanıtı gibi...
Batılılaşma, insanın yaşam kalitesini sürekli yükseğe çekecek bir toplumsal dönüşümden başka bir şey değil çünkü...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Diyarbakır'dan...   / 24-10-2005
 Medya uyur mu?   / 22-10-2005
 Kemalizmin hiçbir zaman solla ilişkisi olmadı...   / 17-10-2005
 Bu haber niye gazetelerde yok?   / 15-10-2005
 ABD Ankara'ya büyükelçi atamayacak mı?   / 10-10-2005
 Potpuri...   / 08-10-2005
 Türkiye süper...   / 03-10-2005
 Harbiyeliler'e ilk ders   / 01-10-2005
 Haftaya bugün 3 Ekim...   / 26-09-2005
 O iki üye kim?   / 24-09-2005
YILMAZ ÖZDİL
İşkence serbest haber yasak...
Biz sadece kafalarının...
ALİ KIRCA
Bütçesiz Cumhuriyet!..
Okuduğunuz bu gazetenin ve...
FATİH ALTAYLI
Çocukları yazmayın beni yazın!
Başbakan Recep...
ERDAL ŞAFAK
Sadece önseziyle devrim yapılır mı?
Sezer'in Van Yüzüncü...
MEHMET ALTAN
"Batılılaşma İkinci Cumhuriyetçi olmayı...
'Bush artık geri çekilmeli'
CIA ajanının adının sızması krizinde Cheney'in sağ kolu "yalan...
Blair: İran'a askeri müdahaleye hazırız
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ın "İsrail haritadan silinmeli"...
Mart'a kadar herkes sussun
Mart'a kadar herkes sussun
Galatasaraylılar'ın gözbebeği Abdürrahim Albayrak tribünlere...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu