kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

Dubai kazıkları vicdan kanatırken

Sahur vakti, bir televizyon programının tekrar yayınında İstanbul şehremini Kadri Toptaş'ı dinliyorum, gözlerim açık.. Konu Burgulu Dubai Kazıkları ..
Ayrıntıya hacet yok; Kadri Toptaş gerçekten acınacak durumda kalıyor.
Kim bu kazıkları izah etmek ve kerametlerini ballandırarak anlatmak görevini Toptaş'a yıkmışsa herhalde siyasetin canına okumak istemiş olmalı.
Program boyunca hemen hiçbir soruya tatmin edici cevap veremeyen mimar başkan yalnızca ' vizyon sakızı' çiğneyip duruyor.
Eğer Burgulu Dubai Kazıkları'nın İstanbul'a ve ruhumuza çakılmasını sorgulayıp kararlaştıracak nihai bir akil adamlar heyeti söz konusu olsa ve bana da aleyhte bir rapor ısmarlansa sadece iki cümle yazardım:
- Bu kazıkların İstanbul'a ihanet olduğunu belgelemek için size Murat Birsel'in programındaki Kadri Toptaş'ın söylediklerini takdim ederim. Sayın başkanın bu kazıkları savunması, gerçekte savunulmazlıklarının belgeleri olarak akıl sahipleri için yeter de artar bile!
Nice zamandır particilik ve yerel yöneticilik yapmasına rağmen Toptaş siyasetin pişkin bir ustası haline gelemediği için kendisine verilen kazık savunuculuk görevini yürütmekte çok zorlandı. Belli ki mimar olarak da içine sindiremediği bir işi sadece siyasi hiyerarşi gereği savunmak zorunda! Gerçi sayın Toptaş meramını anlatma becerisi bakımından zaten pek parlak bir siyasetçi değil ama bu sefer ' kalbiyle mutmain' olmadığı bir konuyu sırf ' sadakat' gereği savunduğu için büsbütün bocalıyordu. O kadar ki, programda yöneltilen sorular karşısında ' evet, haklısınız o bölge bu iki kazığı kaldırmaz ama' diye başladığı cümlelerle çaresizliğini itiraf ediyordu. Bunun gibi, ortasında ' ama' denilerek savunmaya geçilen kabuller batağında zavallı Başkan kendisinin de inanmadığı mucizevi altyapı hamlelerinden söz ederken yüzü ve gözleri ile ağzından çıkanları yalanlar gibiydi. Hele, Burgulu Dubai Kazıkları sayesinde şehrin o bölgesinde yetersiz olan altyapının kendileri tarafından mükemmelleştirileceğini söylerken yüzünden uzaklaştıramadığı çaresizlik ifadesi yürek yakıcıydı.
Siyaset böyle bir şey işte; gün gelir en sadık adamınıza bile zulmetmek durumunda kalabilirsiniz.
Toptaş'a olan buydu.
Eğer başkanı bu programda öylesine çaresiz görmeseydim Burgulu Dubai Kazıkları konusuna ikinci defa değinmeye niyetim yoktu. Kısa süre önce ' gökdelen birinciliği' gibi ilkel bir yarışa konu olduğu için tartıştığım bu kazıkları tekrar gündemime sokan Toptaş'tır. Bu yatırımı savunurken aslında işin savunulmazlığını kanıtlamaktan öteye gidemeyen başkan dikkatimi derinleştirmemi zorunlu kıldı. Böylece konuyu biraz daha derince kurcalama ihtiyacı duydum. Ayrıntılar sütunuma sığmayacağı için kanaatimi özetleyebilirim:
- Bu kazıklar bir gün muhakkak Yüce Divan konusu olacak!
Tabii Yüce Divan konusu olmak gerçekten hesap vermek anlamı taşımıyor.
Ne oraya giden herkes gerçekten suçlu, ne de oradan ' aklanmış' çıkan herkes halk vicdanında masum; o ayrı fasıl! Türkiye, minareyi yürütüp kılıfa sokmanın ve delil karartmanın merkez üssü! Ancak, Burgulu Dubai Kazıkları dikilip de ayakta kaldıkları sürece vicdanlara ağır ve uzun gölgeler düşürmeye devam edeceklerdir. Dünya durdukça da bu işte helali haramla karıştıranların nesilleri bedel ödeyeceklerdir.
Şu an bir tek Allah'ın müteahhidi bu kazıklarla ilgili paylaşımı adil bulmuyor! Hiçbir hesap adamı bu arsanın gerçek hayatta ' yüzde yirmisi belediyeye, yüzde sekseni girişimciye' gelecek şekilde paylaşılacağına inanmıyor.
Ayrıca bu yatırımın Türkiye'ye para getirmeyeceği, aksine Türkiye'den Dubai'ye büyük karlar götüreceği iki kere ikinin dört ettiğinden daha kesin iken tam aksini söylemenin ' Dört Kitap'ta bile yeri yoktur.
' Minareyi çalan kılıfını hazırlar' demişler ama ' Dubai Kazıkları' öyle uzun ve derin ki gecenin karanlığında bile gölgeleri vicdanlara vurup kanatmaya devam edecektir.
İstanbul şehremini Kadri Toptaş'ı dinliyorum, bahtım kapalı..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ömer Dinçer de 'Soykırım var' deseydi   / 25-10-2005
 Van Gölü'nde bin başlı canavar   / 24-10-2005
 Bakü'den ne isteniyor?   / 21-10-2005
 Parti yahut siyasi aşiret   / 20-10-2005
 Bir buçuk yüzlülük   / 18-10-2005
 Yurtseverliğin sigortası attı   / 17-10-2005
 Sonsuza uğurlamak   / 14-10-2005
 Baykuş gribi ne olacak?   / 13-10-2005
 Nal toplama medeniyeti   / 11-10-2005
 Bush'un alın yazısı?   / 10-10-2005
YILMAZ ÖZDİL
Yalelli...
"Vizyon" sahibi olmayan münafıklar,...
ALİ KIRCA
Okul günlüğü 1
Önceki gün okulun "ilk" günüydü..
ÖMER LÜTFİ METE
Dubai kazıkları vicdan kanatırken
Sahur vakti, bir...
UMUR TALU
Kule adabı
Hayfa limanı da yapılsın, Dubai kuleleri de.
FATİH ALTAYLI
Irak'ta Müslüman Barış Gücü
Barzani, Washington'da...
ERDAL ŞAFAK
Dicle-Fırat ve AB'nin talepleri
Dışişleri Bakanı Gül AB...
Yalancının mumu...
Ajanın kimliğini basına kimin sızdırdığını bilmediğini söyleyen...
Suriye'ye 'Zanlıları tutukla' baskısı
Hariri suikastinde adı geçen Suriyeliler'i tutuklama baskısı...
Sultan Mehmet: 3-2
Sultan Mehmet: 3-2
Pazar gecesi Malatya'da lig maçında duble yapan Mehmet Yozgatlı,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu