Bilen ve düşünen akıl sahiplerinin götüreceği yer (3)
e) "Ve hesabın kötüsünden korkarlar." Düşünen selakla sahip olan insan, bu dünyadaki davranışlarının öteki dünyada değerlendirmeye tabi tutulacağını bilir, inanır ve kendisini disipline eder. Bununla akıl, insanın iç âleminde bir "iç disiplin duygusu" geliştirir. Bu tip insanların, dıştan bir etki olmadan aklın doğrultusunda hareket etmeleri doğal bir durum olur. Amellerin âhirette değerlendirilmesi günü gelmeden, kendilerini kontrol edip vicdanını hesaba çeker ve tenkit eder bir duruma gelir. Aklın bu eylemi, yani gönüldeki korku duygusunu harekete geçirmesinden şunu çıkartıyoruz: İnsan aklı daima ileriye yönelik çalışmasından dolayı hayatın geçmişinden daha çok geleceği ile ilgilenir ve o düzeyde çalışır; bugünü yarın için planlamayı ahlâk edinir, yarınını aydınlık görmek istediğinden, ebedâhiret hayatındaki mutluluğu yakalamayı ihtimale bırakmak istemez. Bu dünyada iken öteki dünyanın mutluluğunu elde etmek için insana telkinde bulunur, emirler verir ve önünü aydınlatır. Akıl, âhiret hayatındaki değerlendirmenin, yani hesabın ağırlığını daima göz önünde bulundurması için insana uyarılarda bulunur. Aklın çağırdığı ülke mutluluk ülkesidir; ama aklı en çok rencide eden şey de âhirette insanı mutsuz edecek davranışları işlemesidir. Yine akıl, tabiatı gereği bilir ki, bu dünyada kendi ışığından istifade edemeyenler öteki dünyada karanlıkta kalacaklardır. Onun için akıllı insan, öteki dünyada hesabını rahatlıkla verebilecek olan insandır. Akıl, gönüldeki korkuyu âhirete yönelik olarak harekete geçirince gönlü cennete çevirmektedir. Çünkü Ra'd 21'de "korkar" eylemini akıl, gönüle yaptırmaktadır. Akıl gönüle, âhirete bakmasını ve orada gerçekleşecek ağır hesabın buradan görülmesini ondan ister. Böylece gönül de âhiret imanının ürünlerini toplar. f) "Onlar, Rabb'lerinin rızasını arzulayarak sabrederler." Ra'd 22'de Yüce Allah aklın görevlerinden birinin arayış olduğuna işaret etmektedir. Aklın arayışının alanında Allah, insanın kendisi ve bilimsel gerçek vardır. Bu âyette de mü'minin aklı, "Allah'ın rızasını" aramak görevini yerine getirmektedir. Akıl, Allah'ın rızasını ararken bazen sabrı kullanır. "Belalara, problemlere, sıkıntılara göğüs germe ve onların altından kalkma, üstesinden gelme" anlamına gelen sabır, bir gönül eylemidir. Ama, onu bir küheylan gibi harekete geçiren de akıldır. Yorumunu yapmakta olduğumuz Ra'd 22'de sabır, "kendini tutmak, engel olmak, manen kolunu ayağını bağlamak, sükun ve huzur, i'tidal, temkin, sebat, kendi kendini kontrol, kendi kendine emir vermek, vakar, kendi kendine hâkim olmak, ısrar etmek, dayanma kuvveti" anlamına gelmektedir. i. Sabır peygamberlerin ahlâkıdır (Ahkâf 46/35). ii. Sabır yapılmaya değer işlerdendir (Şûrâ 42/43). iii. Sabreden toplumu iktidara getirmek için Yüce Allah söz vermektedir (A'râf 7/137). iv. Sabredenler amellerinin en güzeli ile ödüllendirilirler (Nahl 16/96). v. Sabredenin ödülü iki kat verilir (Kasas 28/54). vi. Kötülüğe iyilikle mukabele edip düşmanlığı dostluğa çevirecek kadar ruh olgunluğuna ancak sabredenler ulaşabilir (Fussilet 41/3435). vii. Savaşta sabredenlere Yüce Allah yardımda bulunur (Âli İmrân 3/125). viii. Sabır, düşmanın entrikalarını önler (Âli İmrân 3/120). ix. Sabretmek, muhsin olmanın şartlarından biridir (Yûsuf 12/90). x. Allah sabredenlerle beraberdir (Bakara 2/153). xi. Tahsilde sabır şarttır (Kehf 18/67, 72, 75, 78, 82). g) "Namazı kılarlar." Düşünen aklın, ahlâk alanına olan uzantılarından biri de namaz kanalıdır. Namaz, Kur'ân'da ahlâkdeğerleri canlı tutup koruyan bir ibadet olarak takdim edilmektedir. Kulun yaratıcısına ibadet etme zorunluluğu aklın gerekleri arasında bulunmaktadır. Yüce Allah akla ters düşen bir emir vermeyeceğine göre, tüm emirleri aklın gerekli göreceği bir biçimdedir. h) "Kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık dağıtırlar." Onlar, malından fedakarlık yapıp fakirin elinden tutma gibi ruh olgunluğunu da gösterirler. Akıllı insan, önce sahip olduğu maddnimetin kaynağında Allah'ın olduğunu bilir ve o nimetten Allah adına fedakarlıkta bulunarak fakirleri istifade ettirir, insan onurunu kimlik haline getiren paylaşımı hayata geçirir.
|