kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

İnfialim var!

YÖK çok haklı...
YÖK'ün yöklenince gelir aklı. YÖK bildirisi diyor ki, "Polisin Rektör Aşkın'ı götürürken sınırı ve amacı aşan davranışları, yükseköğretim camiasında büyük bir infial uyandırmıştır."
YÖK'e göre, usulsüzlüklerle suçlanan ve tutuklanan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın "Azılı bir katil gibi götürülmüş" tü.


YÖK bildirisine tamamen katılıyorum.
Henüz sadece sanık olan, gerekli-gereksiz tutuklama kararı çıkmışsa da henüz mahkum olmayan, yarın suçlu bulunsa bile henüz masum sayılan birisi...
Birisi...
Birisi...
Birisi, asla "Polisler tarafından azılı bir katil gibi götürülmemeli, polisin davranışları amacı ve sınırı aşmamalı"dır.
Pardon, "Birisi" deyip durdum mu?
Takılmış plak gibi oldum mu?
Hakikaten, YÖK "Herhangi birisi" için böyle bir bildiri yayınlar mı? Yani hükümetle gerilim mevzuu olduğu için, Rektör'ü tuttuğu için, ne bileyim tabii masum bulduğu için değil...
Sadece, bir insan, henüz masum sayılan, henüz mahkum olmamış ve asla "azılı katil gibi" görülemeyecek herhangi "Birisi" için de YÖK ve "Yükseköğretim camiası" aynı "infial"i duyar mı?
Tamam, herhangi "Birisi" olmasın.
YÖK'ün, "Yükseköğretim camiası" nın ilgi, etkinlik ve hüküm alanında "Birisi" olsun.
"Birisi" de olmasın.
"Bir sürüsü" olsun.
Mesela, öğrenci olsun. Mesela, "protestocu öğrenci" olsun.
Mesela, kız olsun, erkek olsun.
Mesela, kız olsun, başı açık olmasın, kapalı olsun.
Mesela öğrenci olsun, okula giremiyor olsun.
Mesela, üniversite yönetimi polis çağırmış olsun.
Mesela, polis zaten üniversitede konuşlanmış olsun.
Mesela, polis kendiliğinden gelmiş olsun.
Mesela, üniversitenin önü meydan olsun.
Mesela, meydanda meydan dayağı olsun.
Mesela, meydan dayağında polis vursun.
Mesela, meydanda polis onlara azılı katillermiş gibi girişsin.
Mesela, meydandan polis onları amacı ve sınırı aşarak araçlara doldursun.
Mesela, onlar da henüz masum, henüz sadece zanlı, henüz genç ve heyecanlı olsun.
YÖK ve yükseköğretim camiası, herhangi bir "infial" duyar mı?
Mesela "Büyük infial" olmasın; küçük olsun ama infial olsun; duyar mı?
Erdoğan Hocam, Türkan Hocam;
YÖK tarihi böyle infiallerle dolu mudur?
YÖK'ün 25 yıllık tarihinde, böyle kaç adet infial mevcuttur?
YÖK'ün doğum tarihi, bizzat öğretim üyelerinin, bizzat asistanların, bizzat öğrencilerin yaka paça 12 Eylül darbesine kurban edilmesiyle, işkencelerden geçirilmesiyle, masumken azılı katil sayılması, suçsuzken mahkum edilmesiyle, en iyi ihtimalde sakal kazıtılması, oda aranması, kitaplarının toplanması, üniversiteden kovulmasıyla kutlanmamış ve kutsanmamış mıdır?
Yükseköğretim camiasının nice gülü, sümbülü, bülbülü; meslektaşları, öğrencileri, hocaları sınırı ve amacı aşan biçimde hırpalanıp her manada paramparça edilirken herhangi bir "infial" duymuş mudur?
Şöyle mırıldanarak infial duyacak kadar bile aydın, entelektüel, akademisyen, bilim adamı, mert ve azıcık cesur olmuş mudur?
İnfial; bir utanma, bir özeleştiri, bir kara miras olarak bugüne taşınmış mıdır?
Elbette, polis, güvenlik görevlisi hiç kimseyi, sınırı ve amacı aşan biçimde, azılı bir katilmiş gibi götürmemeli.
O, "Bizden Rektör" olunca da infial uyandırmalı; hiç tanımadık bir genç olunca da.
Kurumlar ancak böyle vicdanlaşır...
Vicdanlar ancak böyle kurumlaşır.
Gerisi; infial değil, gazdır, gazozdur!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Saygı kıtlığı   / 17-10-2005
 Kankanı söyle...   / 16-10-2005
 Mesele, adalet duygusu   / 14-10-2005
 Her şeye düşman!   / 13-10-2005
 Coşku ile kuşku   / 12-10-2005
 Yaralı subaylar...   / 11-10-2005
 Manevi şahsiyet!   / 10-10-2005
 Astsubay... Az-subay!   / 09-10-2005
 Ayna ayna söyle ona!   / 07-10-2005
 Ne deve, ne kuş!   / 06-10-2005
YILMAZ ÖZDİL
İzmir...
Yıllar önce bir kış günü İzmir Dokuz Eylül...
ALİ KIRCA
Derdim çoktur hangisine yanayım?
Dünyanın hangi...
ÖMER LÜTFİ METE
Bir buçuk yüzlülük
Uzun yıllar 'Filistin Dostu'...
FATİH ALTAYLI
Ticari olmayan tavsiye ne demektir
İstanbul Büyükşehir...
ERDAL ŞAFAK
İzmir sallanırken İstanbul'u düşünmek
İzmir ve...
UMUR TALU
İnfialim var!
YÖK çok haklı...
YÖK'ün yöklenince...
ABD, bu filmin finaline kilitlendi
Bir CIA ajanının adını basına sızdıran Bush ve Cheney'in yardımcıları...
O gerçekten çiçek suluyor!
Almanya'da yedi yıllık iktidarın ardından aktif politikayı bırakan...
Fenerasyon değiliz
Fenerasyon değiliz
Onlar Türk futbolunu yönetenler. Haklarında hem tek tek hem de ekip...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu