Sahtekârlık yumurtlayanlar

Kuş gribi yetmezmiş gibi, Tarım Bakanlığı son günlerde bir başka salgınla daha uğraşıyor.
İkinci salgının adı "Tavuk gribi sahtekarlığı, vurgunu..."
Buna neden olan virüs Tarım Bakanlığı'ndan olayın ilk çıktığı gün yapılan açıklama:
"Kuş gribini önlemek için kanatlı hayvan başına ödemede bulunacağız..."
Canlı veya hastalıklı olup olmadığına bakılmaksınız, itlaf için teslim edilen kanatlı hayvan başına ne kadar ödeneceğini belirten liste:
"Anaç hindi: 30.00, hindi palazı: 22.50, kaz: 20.00, tavuk: 5.00, ördek: 5.00, güvercin: 5.00 TYL..."
Buna bağlı olarak Tarım Bakanı Mehdi Eker'in, hastalığın ortaya çıkması halinde, aynı ödemenin başka bölgeler için de geçerli olacağına ilişkin açıklaması...
Bakanlık üst düzey yöneticisine göre, son günlerde bazı bölgelerden gelen "Burada da çok sayıda kanatlı ölümü var" haberlerinin ardında bu açıklamalar yatıyor.
Aktardığına göre; bazı kişiler, kendi hatası sonucu ölen tavuklarının tazminatını "kuş gribinden öldüler" gerekçesiyle Bakanlık'tan çıkarmaya çalışıyor.
Bazılarının derdi de "sigortadan para koparmak..."
Üst düzey yöneticiye göre, son birkaç gündür kuzey ve güneydoğu bölgelerinden gelen haberler de buna dayanıyor.

Tazminat yükleme
Verdiği örnekler de dikkat çekici;
"Batıdan bir TIR tavuk almış, 3 gün sonra iline varmış. Bu sürede tavuklara bakmamış. Hayvanların yarısı havasızlık ve stresten telef olmuş. 'Kuş gribi oldular' diye ortalığı birbirine katıyor..."
Bir başka örnek, CHP'nin raporuna da giren, "Geçen yıl da kuş gribi vardı" açıklamasıyla ilgili.
Anlattığına göre, "bölgedeki bir üreticinin, bizzat kendi hatası nedeniyle" tavukları telef oluyor.
"Sigortadan para koparmak için bu iddiayı her aşamada" gündeme taşıyor.
Bir diğer örneği Güneydoğu Anadolu'dan...
Bir üreticinin kanatlı hayvanları arasında, "kuş gribine" benzer hastalık baş gösteriyor.
Yapılan laboratuar incelemesinde, telef olan hayvanların "yalancı veba" olarak isimlendirilen hastalık sonucu öldükleri ortaya çıkıyor.
Ancak üretici, ölen 3-5 tavuğuna karşılık, "2 bin tavuğum kuş gribinden öldü" diye tazminat talebinde bulunuyor.

Fay hattına çiftlik
Özetle, birçok kişi cebinin hesabına bakıyor.
Sonucunun nelere mal olacağını görmüyor.
Örneğin, kuş gribine rastlanmadığı halde, bu açıklamalar dolayısıyla bölgede büyük şirketlere üretim yapan taşeron firmalar zor durumda kalmış.
Tüketim düştüğü için, taşeron firmalardan talep edilen üretim yüzde 60 kısılmış.
Sadece Eskişehir bölgesinde stokların dolması ve büyütülmelerinin pahalı hale gelmesi dolayısıyla, 300 bine yakın civciv telef edilmiş.
Balıkesir, Bolu, Bandırma bölgesindeki çiftlikler çökmüş.
Bölgede yatırım yapmış bazı yabancı firmalar da "Türkiye'yi terk etmeye hazırlandıkları" açıklamasında bulunmaya başlamış.
Kim ne derse desin, Tarım ve Sağlık bakanlıkları önceden aldıkları tedbir sonucu hastalığı bir bölgede boğdu.
Ancak, bu yetmiyor.
İşin psikolojik ve ekonomik yönü de çözülmeli.
Hijyenik ortamda, veteriner kontrolünde yapılan üretimlerde bir sorunun olmadığı konusunda halkın ikna edilmesi için yöntemler üretilmeli.
Özellikle, fay hattının üzerine yerleşim yeri yapılmasına benzer şekilde; göçmen kuşların göç yoluna kurulmuş tavuk çiftlikleri taşınmalı...
Zarara uğrayan sektörün rahatlaması için formül bulunmalı.
Bu konuda en büyük görev TOBB gibi sektör temsilcisi sivil toplum örgütlerine düşüyor.