kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdoğan: Sabrımız kalmadı

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Irak'taki terörist unsurlarla etkin şekilde mücadele edilmesi konusunda Türkiye'nin sabırlı ve dirayetli bir tavır içinde olduğunu belirterek, ''Ancak her gün başka bir şehrimizde al bayrağa sarılı şehit cenazeleri kaldırılırken, Türkiye'den kimse, bu noktada artık sabır isteme hakkına sahip değildir, olamaz'' dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, Irak'taki gelişmelere değindi.

''Ülke olarak bizim dostluğumuza, desteğimize, kardeşliğimize ve insanlığımıza
dünyanın neresinde ihtiyaç duyulursa, biz orada da olmak durumundayız'' diyen Erdoğan, Türkiye'nin bu sorumluluklarından kaçmamaya, son 3 yılda önem verdiğini kaydetti. AB ile müzakere sürecine girilmesiyle, tarihi ve coğrafi sorumlulukların bilincinde olarak çalışacaklarını belirten Erdoğan, bu kapsamda komşularla ilişkilere büyük önem atfettiklerini söyledi. Komşuluk hukukunun gereklerine azami dikkat göstererek sıcak, dostane ve kazançlı ilişkiler geliştirmek için büyük gayret sarf ettiklerine dikkati çeken Erdoğan, bu gayretlerin sonucu olarak, komşu ülkelerle yaşanan ''pozitif değişimi'' herkesin bildiğini vurguladı. Başbakan Erdoğan, ''Türkiye, artık komşularına sağır, bölgesel problemlere ilgisiz, kendi içine kapalı bir ülke değil. Türkiye, artık dünyaya özgüvenle bakabilen, dış sorunlarının üstüne cesaretle gidebilen ve bölge için barış umutlarını güçlendiren bir güç, bir ülke konumuna gelmiştir'' dedi.

IRAK ANAYASASI

Irak'ta öngörülen takvim doğrultusunda Anayasa referandumu yapıldığını hatırlatan Erdoğan, Sünnilerin yoğun yaşadığı 1-2 ilde ''hayır'', diğer yerlerde ise ''evet'' oylarının çoğunlukta olduğunu kaydetti. Bu sonucun, Irak'ın geleceği ve Iraklılar için hayırlı olması dileğinde bulunan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Anayasa'nın, bugünkü haliyle Iraklıların tümünün iradesini yansıttığı kanaatinde değilim. Irak'ın birlik ve bütünlüğünü korumaktan ziyade, ülkede ayrışmanın önünü açan, merkezi yönetimin yetkilerini sınırlandırırken, federe bölgelere güçlü yetkiler tanıyan, hatta daha vahim olarak bu yöndeki maddelerin değiştirilemeyeceğine hükmeden Anayasa, zaman içinde bazı değişikliklere uğramıştır. Ancak sağlanan uzlaşma sonucunda 15 Aralık seçimlerinden sonra oluşacak Parlamento'nun, Anayasa'yı bir defaya mahsus olmak suretiyle kapsamlı bir değişiklikle tadil edecek olması, umutlarımızı canlı tutmaktadır. Parlamento'nun, yapacağı tadilatla, dengesizlikleri önemli ölçüde telafi etmesini bekliyoruz.''

''YAKIN İLGİYLE TAKİP EDİYORUZ''

Erdoğan, Irak'taki referandumun, ülke genelinde önemli bir olay meydana gelmeden, nispeten güvenli bir ortamda yapılmasının memnuniyet verici olduğunu belirterek, Anayasa'nın Parlamento tarafından tadil edilmesi konusunda varılan mutabakat sayesinde Iraklı Sünnilerin bir bölümünün de referanduma katılmış olmasının olumlu olduğunu söyledi. Erdoğan, Irak'ta demokrasinin, tüm kesimlerin katılımıyla tesis edilmesi ve Irak Anayasası'nın, tüm Iraklıları temsil edecek ortak bir iradeden doğmasını istediklerini kaydetti.

Anayasa'ya verilen destek, referandumun, üzücü şiddet tablolarının gölgesinde kalmaması ve Iraklıların yapıcı bir işbirliği ruhuyla hareket etmeleri halinde, bu süreçten birlik ve bütünlüklerini koruyarak çıkacaklarını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Anayasa'nın tadili konusunda vücut bulan bu yaklaşımın, önümüzdeki dönemde sürmesini samimiyetle arzuluyoruz. Güney komşumuzun, bugün yaşanan sıkıntılardan arınarak düze çıkması, Irak halkının demokrasi ve barış içinde geleceği inşa etmesi, en büyük dileğimizdir. Bunun için şartların, Irak halkının tamamını dikkate alan eşit, adaletli, hakkaniyetli şekilde oluşturulması, büyük önem arz ediyor. Sanıyorum ki Irak'ta herhangi bir kesimin dönemsel avantajlarına dayanarak ortak mutabakatı yansıtmayan kazanımlar elde etmesi ve bunu diğer taraflara empoze etmesi, kalıcı çözüm önündeki en büyük engel olacaktır.

Bununla birlikte biz, iyi niyetimizi, ümidimizi koruyoruz. 15 Aralık seçimlerinden sonra oluşacak Parlamento'nun, kabul edilen Anayasa'nın gerekirse tamamının değiştirebileceğini bir kez daha hatırlatmak isterim. Esasında bu referandumda kabul edilen Anayasa, kendi başına bir sonucu ifade etmemektedir. Dileğimiz, 15 Aralık seçimlerinde ortaya çıkacak Parlamento'nun, Anayasa'da tüm kesimlerin iradesini yansıtacak şekilde hayata geçmesidir. Böyle bir durumun ortaya çıkması için Irak'taki tüm kesimlerin seçimlere aktif olarak katılmaları ve seçimlerin uluslararası gözetim altında yapılması şarttır. Iraklı gruplara, daha önce sandığa gitmeleri yönünde tavsiyede bulunduk. Seçimler konusunda da aynı telkinlerimizi sürdüreceğiz. Başta ABD ve BM yetkilileri ve uluslararası toplum temsilcileriyle konuyu değerlendirmeye devam ediyoruz, edeceğiz.'' Irak'ta yaşanan bütün gelişmeleri yakın ilgiyle takip ettiklerini, Türkiye'nin, her aşamada üstüne düşeni yerine getirdiğini ifade eden Erdoğan, ''Bu ülkenin menfaatlerinin, ülke sınırlarına kilitlenmiş dar bir vizyonla korunamayacağının bilincindeyiz. Türkiye adının yankı bulduğu her yerde barış, dostluk, insanlık adına varolmaya devam edecektir'' dedi.

TÜRKMENLERİN DURUMU VE KERKÜK...

Başbakan Erdoğan, sadece tarihi dost ve komşu olarak değil; bölgede önemli bir güç olması nedeniyle Irak'ın birlik ve bütünlüğü içinde demokratik bir geleceğe kavuşmasına yardımcı olmayı arzu ettiklerini, muhataplarıyla bunu her fırsatta ele almayı sürdürdüklerini söyledi.

Bu süreçte Türkmenlerin durumu ve Kerkük konusundaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: ''Türkmen toplumunun Irak içerisindeki konumuna ve haklarına ilişkin hassasiyetlerimizi koruyoruz. Türkmenlerin, Irak'ın yeni yapısında layık oldukları yeri almaları için güçlü bir siyasi hareket oluşturmalarına desteğimiz tamdır. Kerkük'ün geleceğinin belirlenmesi sürecinde BM'nin etkin rol oynaması yönünde girişim ve temaslarımız yoğun olarak devam ediyor'' diye konuştu.

KUZEY IRAK'TAKİ TERÖRİST UNSURLAR

Kuzey Irak'taki terörist unsurlarla etkin şekilde mücadele edilmesi gerektiğinin, muhataplarıyla görüşmelerde vurgulanan başlıca unsurlar arasında olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu: ''Türkiye bu konuda bugüne kadar sabırlı ve dirayetli tavır içerisinde oldu. Ancak her gün başka bir şehrimizde al bayrağa sarılı şehit cenazeleri kaldırılırken, analar ağlarken, bebeler yetim kalırken, Türkiye'den kimse bu noktada artık sabır isteme hakkına sahip değildir, olamaz. Şu gerçek herkes tarafından, özellikle bölgede sorumluluğu olanlar tarafından iyi bilinmelidir; Milletimiz bölgedeki terörist odaklardan temizlenmesi için etkin adımların atılmasını sizden bekliyor. Bunu da açık ve net olarak, gereğini yerine getirme noktasında bizler de hatırlatmak isteriz. Bu konuda bizler gereğinin vaktinde, zamanlamasını iyi yapmak kaydıyla yerine getirilebileceğinin bilinmesini tekrar burada hatırlatıyoruz.''

Ege'deki depreme değinen Erdoğan, can kaybının olmamasının sevindirici olduğunu vurguladı. Erdoğan, Her türlü senaryoya karşı gerekli tüm tedbirlerin alındığını ve alınmakta olduğunu belirtti.

"BÜTÇE AÇIĞI MAASTRİCHT KRİTERLERİ'NE UYGUN BİR DÜZEYE GELDİ"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu yılın bütçe açığının, geçen yıla göre yüzde 60 küçülerek 8.1 milyar YTL'ye gerilediğini; bütçe açığının, AB'nin Maastricht Kriterleri'ne uygun bir düzeye geldiğini söyledi.

Erdoğan, yeni bütçenin, Türkiye'nin imkanlarıyla kaynaklarını buluşturacak, üretimi, kalkınmayı, rekabeti, sosyal adaleti ve Türkiye'nin öncelikli ihtiyaçlarını hedefleyen bir bütçe olacağını bildirdi.

AK Parti iktidarı olarak bütçe konusunda yeni bir reform getirdiklerini kaydeden Erdoğan, Cumhuriyet tarihinde ilk defa çok yıllı (3 yıllık), gelecek 3 yılı öngören bir bütçe hazırladıklarını belirtti. Bunun, Türkiye'de ekonominin istikrarlı, güvenilir, sağlıklı gerçekleşip, kökleştiği anlamına geldiğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

''Bu realite, AK Parti iktidarının gerçekleştirebileceği bir devrimdir. Bütün sektörler için yeni bir dönemin başlangıcı olacaktır.

Hükümet olarak bizler de bu hedeflerle kendimizi bağladık. Bütçe açığı yüzde 60 küçülmeyle 8.1 milyar YTL düzeyine gerilemiştir. Bu açık, geçen yıl 21 milyar YTL olarak gerçekleşmişti. Aradaki 12 milyar YTL açık kapanmıştır. Türkiye'nin 30 yıl konuştuğu, Türkiye'nin en büyük meselesi olan bütçe açığı, AB'nin Maastricht Kriterleri'ne uygun bir düzeye artık geliyor.

Bütçe, kamu kesiminde mali disiplini sağlamak, kamu kaynaklarının etkinliği ve verimliliğini artırmak yönünde attığımız reform adımlarının ruhuna da uygun olacaktır.

Bu bütçe ile 2006 yılında, 2005'e göre ciddi manada bir artış da yatırımlarda olacak. Yatırımlar 2006'da bir önceki yıla göre hız kazanacak.''

Köylere, yol, su ve elektrik götürülmesini sağlayan projenin de hız kazanacağını bildiren Erdoğan, bu projelerin büyük bölümünü 2006 sonunda bitirme arzusunda olduklarını söyledi. Erdoğan, bu konuda milletvekillerine çok önemli görevler düştüğünü belirterek, valiler, belediye başkanları ve muhtarların da süreci önemle takip etmelerini istedi.

Erdoğan, dar çıkar gruplarının zannettiği gibi, günü kurtarmaya çalışan bir siyaset yerine, ülkenin gittiği istikameti, aldığı mesafeyi bilerek her adımını hesap ederek çalışan bir siyasi kadro olduklarını söyledi.

''Şartlar ne olursa olsun biz gözümüzü, önümüze koyduğumuz hedeflerden Türkiye için tasarladığımız o büyük resimden ayırmadık'' diyen Erdoğan, yolun başında kalpleri ülke için birleştirdiklerini yolun sonuna kadar da bu ruhla yollarına devam edeceklerini kaydetti. Erdoğan, ''millete hizmet için bir araya gelen bu kadro, sağlam iradesi ve derin siyasi bilinci ile engin sağduyusu ile yol kesenlerin o karamsarlık tohumları ekenlerin, niyetlerini bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da inşallah boşa çıkarmaya muktedirdir'' dedi.

GERİDE KALAN TARTIŞMALAR

Türk Milleti'nin, geride kalan tartışmalardan nasıl alnının akıyla çıktıysa bundan sonra da büyüklüğünü, vakarını olgunluğunu aynı şekilde göstereceğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bizim siyaset anlayışımızın temelinde bu inanç vardır. Devam etmekte olan tartışmalar da saman alevi gibi sönüp gidecek, oyun kuranların elinde bunlardan geriye hiçbir şey kalmayacaktır. Onlar kesinlikle hüsrana uğrayacaklardır. İnşallah milletimizin umutları ekmeği, aşı, dayanışma ruhu her geçen gün daha çok büyüyecektir. Önemli olan da zaten budur.

Önemli olan boş tartışmalarla oyalanmadan işimize bakmak, bu millete olan borcumuzu vadesinde ödemektir. Ramazan ayı milletimizin karakterini, asaletini, ruh yüceliğini daha çok ortaya çıkarıyor.

Yurdumuzun her tarafında, her şehrinde aynı dayanışma seferberliğini görüyoruz. Belediyelerimiz, medyamız, sivil toplum örgütlerimiz, vakıflarımız, derneklerimiz, yoksullarla dayanışma için büyük bir yarış içindeler. Bu vesileyle herkesten ricam şudur: Lütfen, bu milletin maneviyatını kırmayalım. Bu yüce gönüllü insanların heyecanlarını söndürme gayretine girmeyelim. Tam aksine gelin bu milletin önünü açalım, potansiyelini ortaya çıkaralım. Bu mukaddes kardeşlik iklimi, dayanışma ruhu en büyük hazinemiz, en büyük sermayemiz, en büyük servetimizdir. Bu iklimi sulandırmakla bu atmosferi magazin haber haline getirmekle halkımızın ruh kökünü, değerlerini istihza (alay) konusu yapmakla kültürümüzü ayakta tutamayız. Sonra başka kültürler karşısında sığınacak bir liman da bulamayız. Bize düşen sevgiye, kardeşliğe, barış ve dayanışmaya yürekten inanmak, bu aziz milleti bir arada tutan değerleri yüceltmektir.''

Geçen hafta vefat eden şair Attila İlhan'ın ''Memleket Havası'' şiirinde, ''Bu bizim gökler gibisi hiç bir dağda çatılmamıştır. Yıldızlarımızın titremesi yüreğine deprem indirir. Hiç bir yerde bu denize bu acı tuz katılmamıştır. Topraktan sağdığımız pekmez, güneşin başını döndürür'' dediğini kaydetti.

PAKİSTAN'DAKİ DEPREM

Başbakan Erdoğan, Pakistan'ın bugün zorlu bir aşamadan geçtiğini ifade ederek, Türk Milleti'nin bu depremle asil karakterini ortaya koyduğunu ve zor günlerinde Pakistan halkını yalnız bırakmadığını söyledi.

Türk Milleti'nin Tsunami felaketinde mağdurlara yaklaşık 50 milyon dolarlık yardım ulaştırdığını hatırlatan Erdoğan, Pakistan için daha büyük bir seferberlik yürütüldüğünü söyledi.

Dolmabahçe Sarayı'nda 15 Ekim'de verdiği iftar yemeği sonrasında, yemeğe katılan işadamlarının bugüne kadar 20 milyon dolarlık yardım yaptıklarına işaret eden Erdoğan, Başbakanlık Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü'nün koordinasyonunda, Pakistan'a geniş kapsamlı insani bir yardım kampanyası başlatıldığını belirtti.

Başbakan Erdoğan, Pakistan'a, 9 nakliye uçağı ile 173 arama-kurtarma sağlık ve Kızılay personeli, 7 adet araç, 3 ambulans, 1 adet 20 tonluk sahra hastanesi, 3 arama köpeği ve 22 ton gıda ile 17 ton ilaç ve tıbbı malzeme gönderildiğini söyledi.

Bölgeye bugün ayrıca TSK'ya ait bir nakliye uçağı ile 22 medikal destek personeli ve 1.5 trilyon lira tutarında 10 ton ilaç ve tıbbı malzeme gönderildiğini ifade etti.

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne ait İskenderun'daki depolarda bulunan 700 ton ağırlığındaki 104 bin adet battaniye ile 10 bin adet çadır ve yaklaşık 20 ısınma araçlarının da afet bölgesine nakledildiğini anlatan Erdoğan, bu nakil işinin İncirlik ile İslamabad arasında kurulan hava köprüsü ile yapılacağını bildirdi. Başbakan Erdoğan, TSK'ya ait 2 nakliye uçağının NATO'nun kullanımaverildiğini belirterek, bugün, NATO'nun sağladığı 6 uçağın Pakistan'a gidişi ile ilk nakliye işinin gerçekleştirilmiş olacağını söyledi. 3 kargo uçağı ile Kızılay'a ait 300 adet çadırın da gönderilmesinin planlandığını dile getiren Erdoğan, Pakistan'a 70 arama-kurtarma personeli, 49 sağlık personeli, 54 Kızılay personeli, 10 araç ve ambulans gönderildiğini kaydetti.

Erdoğan, deprem bölgesindeki sağlık ekiplerinin 20 bin 500 kişiye aşı yaptığını, 2 bin 564 kişiye de cerrahi müdahalede bulunduğunu da kaydetti.

Başbakan Erdoğan, bölgedeki Türk ekiplerinin 1 milyon ton suyu klorlamayı planladığını da söyledi.

Bazı bakanlar ile perşembe günü Pakistan'a giderek yardım çalışmalarını bizzat yerinde inceleme fırsatı bulacaklarını bildiren Erdoğan, bu ziyarette Pakistan Cumhurbaşkanı Pervez Müşerref ve Başbakan Şevket Azizi ile görüşeceğini söyledi.

(AA)

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Eski MİT müsteşarlarına soruşturma
 Rehn'den Türkiye'ye övgü
 Vekilden 'şişe' savunması
 Rektörler, yarın olağanüstü toplanacak
 İzmir'de 7'lik korku
 Vekil tahrik olmuş
 Yıkıma 'direniş timi'
 Başbakanlık görevlisi Kartal Belçika'da cezaevinde
 Hem hastaya, hem refakatçısına by-pass
 Çılgın âşığının kurbanı oldu
YILMAZ ÖZDİL
İzmir...
Yıllar önce bir kış günü İzmir Dokuz Eylül...
ALİ KIRCA
Derdim çoktur hangisine yanayım?
Dünyanın hangi...
ÖMER LÜTFİ METE
Bir buçuk yüzlülük
Uzun yıllar 'Filistin Dostu'...
FATİH ALTAYLI
Ticari olmayan tavsiye ne demektir
İstanbul Büyükşehir...
ERDAL ŞAFAK
İzmir sallanırken İstanbul'u düşünmek
İzmir ve...
UMUR TALU
İnfialim var!
YÖK çok haklı...
YÖK'ün yöklenince...
ABD, bu filmin finaline kilitlendi
Bir CIA ajanının adını basına sızdıran Bush ve Cheney'in yardımcıları...
O gerçekten çiçek suluyor!
Almanya'da yedi yıllık iktidarın ardından aktif politikayı bırakan...
Fenerasyon değiliz
Fenerasyon değiliz
Onlar Türk futbolunu yönetenler. Haklarında hem tek tek hem de ekip...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu