Mehmet Pazvantoğlu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun TMSF) düzenlediği açık artırmalarla birlikte özellikle ekonomi dünyasının en çok tanınan yüzlerinden biri haline geldi. Açık artırmalarda sergilediği soğukkanlı ve kendinden emin tavrıyla dikkat çeken Pazvantoğlu, usta müzayedecilere taş çıkartıyor. Uzun yıllar bankacılık yaptıktan sonra TMSF'de çalışmaya başlayan Pazvantoğlu, açık artırmaları şartlar gereği' yönetmeye başladığını söyledi. Pazvantoğlu, ilk açık artırmasını şöyle anlattı:
ALICILAR AYAKTAYDI "TMSF adına sorumlu olduğum bir dosyanın haczini yapmıştık. Elde edilen otomobiller açık artırmayla satılacaktı. Düşündük taşındık, 'masraf olmasın, bu işi kendimiz de yapabiliriz' dedik. Ben de, dosya benim dosyam olduğu için elime Belediye'den bulduğumuz bir megafonu aldım. O kadar hazırlıksızdık ki; alıcılar için sandalyemiz bile yoktu. Böylece, elde megafon, alıcılar ayakta ilk açık artırmamızı yaptık." Pazvantoğlu, daha sonra davranış bilimiyle ilgili kitaplar okumaya başladığını belirterek, Yurtdışında yapılan başka müzayedeleri izledim, kim nasıl davranıyor diye gözlemledim" diye konuştu. Pazvantoğlu, şöyle devam etti: "Benim tarzım çok daha farklı, çünkü biz kamuyuz, belli bir resmiyet düzeyini korumak gerek. Yabancı ülkelerde bizdekinden daha fazla espri yapılıyor."
EĞİTİM ALMADIM Açık artırma yönetmekle ilgili herhangi bir eğitim almadığını söyleyen Pazvantoğlu, "Önemli olan Türkçe'ye, sese hakim olmak, tabi bir de konsantrasyonu kaybetmemek, heyecanlanmamak. Ben de açık artırmalara gelirken heyecanımı evde bırakıyorum" dedi. Sesinin tonunu yükselterek ya da alçaltarak, potansiyel alıcıların düşünmeleri için gerekirse süre tanıyarak ortamı yönlendirdiğini dile getiren Pazvantoğlu, şunları söyledi: "Ben artık hangi alıcının heyecanlı, hangi alıcının soğukkanlı olduğunu biliyorum. Bazılarının çok kararsız olduklarını ve benim 2 kere 'var mı' dememin gerektiğini biliyorum. 250 müzayede yönettim. Artık salona girince fiyat nereye çıkar, kim fiyatı nerde bırakır görebiliyorum."