kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ergun Babahan @ SABAH
 

Sermaye ırkçılığı

Hükümetin özelleştirme programını cesur buluyorum. Ancak basının görevi her satışı alkışlamak olmamalı.

Sezar'ın hakkı Sezar'a... Bu hükümet Türkiye'nin son 20-25 yılda kangren haline gelmiş "özelleştirme" sorununa yerinde bir neşter attı. Telekom'dan Tüpraş'a kadar birçok büyük KİT, cesaretle özelleştirme portföyüne alınıp satıldı.
Ben sosyal yönü ağır basan serbest piyasa ekonomisinden yana biri olarak bu politikanın doğru olduğuna inanıyorum.
Ancak özelleştirme konusuna geleneksel "şark tutumu" ile yaklaşmanın da yanlış olduğunu düşünüyorum. Yani olaylara "siyah" ve "beyaz" anlayışıyla yaklaşıp "gri"yi unutmanın yanlış olduğuna inanıyorum.
Bu satırları son dönemde ortaya atılan "sermaye ırkçılığı" tartışmasıyla ilgili yazıyorum. Galataport'un ihale biçimine karşı çıkanlar, ihaleyi kazanan bir İsrailli olduğu için açıkça ırkçı bir yaklaşımla suçlanıyor.
Irkçılık günümüzün en ağır suçlamalarından biri olduğu için, projeyle ilgili eleştirel tutum alanların bir bakıma sesi kesilmek isteniyor gibi geliyor bana.
SABAH'ın tarihi misyonu özelleştirmeyi, yabancı sermaye dahil tüm yatırımcıları desteklemek olduğu için bu satırları gönül rahatlığıyla yazabiliyorum.
Çünkü, Galataport ihalesinin siyah veya beyaz alan dışında gri bölgeye düştüğünü düşünüyorum.
Galataport'ta yatırımdan yanayken, bu ihalenin yapılış biçimine ve ihale koşullarına karşı olabilirsiniz. Bu durum, ihaleyi kazananın kökeninden bağımsız bir gerçektir. İhaleyi İsrail, Çin veya Japon şirketinin kazanması önemli değildir.
Ayrıca özelleştirme konusunun her alanda mutlak doğruluğunun da tartışmalı olduğunun altını çizmek istiyorum. Özelleştirmenin kalelerinden İngiltere'de bile bugün su ve demiryolu özelleştirmelerinin yerindeliği sorgulanıyor. Özel sektörün sadece kazançlı alanlara hizmet götürmeyi tercih etmesi nedeniyle, bu kararın yanlış olduğu her geçen gün daha fazla vurgulanıyor.
Yani her konuda örnek gösterdiğimiz Avrupa Kültürü'nde "özelleştirme"ye sadece siyah veya beyaz olarak bakılmıyor. Her konu kendi özelinde ele alınıyor ve kimi noktaların gri alana düştüğü görülüyor.
Bu açıdan baktığınızda Galataport'un gri alana düştüğüne inanıyorum. Kriz döneminde işsiz kalmış bir gazeteci olarak da bu konuyu "sermaye ırkçılığı" suçlamalarına kulak asmadan gündemde tutmak ve tartışmak gerektiğine inanıyorum.
Çünkü, Galataport'u 5 milyar dolarlık bir yatırım olarak sunmanın insanlarla alay etmek olduğunu düşünüyorum. Yatırımın konut ve iş merkezi alanlarıyla milyarlarca dolarlık getirisine, buna karşılık ilk 25-30 yılda devlete ödenecek paranın komikliğine bakınca bu gerçeği herkesin görmesi ve sorgulaması gerektiği kanısındayım.
Galataport'ta ilk 25 yılda devlete ödenecek paranın bugünkü değeriyle sadece 83 milyon Euro olduğunu hesaplayınca bu projenin sorgulanmasının basının en büyük sorumluluklarından biri olduğuna inancım daha da artıyor.
Sermaye ırkçısı mıyım? Kesinlikle hayır.
Sadece idarenin tüm işlemlerinin, özellikle akçeli konularda olanlarının basın tarafından sorgulanması gereğine; ülke yararı için yanlışlara işaret edilmesi gereğine inanıyorum.
Basının bu proje "Neden Atatürk Havalimanı gibi yapılmadı?" "Niye bugünkü toplam değeri 200 milyon Euro olan bir projeye 5 milyar dolarlık yatırım yapılıyor" diye tanıtılıyor gibi konulardaki sorgucu tavrını sürdürmesinin en büyük görevi olduğunu düşünüyorum.
Başta da belirttiğim gibi, hükümetin özelleştirme programını cesur ve yerinde buluyorum. Ancak basının görevinin her satışı alkışlamaktan ibaret olduğuna kesinlikle inanmıyorum.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 O an hepimiz için gelir   / 14-10-2005
 İniş-çıkışlı bir yol   / 10-10-2005
 Hazmetme sorunu herkeste var   / 03-10-2005
 Özgürlükçü tavır   / 26-09-2005
 Haber ve propaganda   / 19-09-2005
 İkinci Bahar   / 14-09-2005
 Demokrasinin kendini koruma hakkına saygı   / 12-09-2005
 SABAH rüzgârıyla yelkenler fora   / 14-07-2005
 Erdoğan'ın rahatsızlığı   / 13-07-2005
 Uzlaşma dönemi bitti   / 12-07-2005
ÖMER LÜTFİ METE
Yurtseverliğin sigortası attı
Fransız sigorta şirketi...
UMUR TALU
Saygı kıtlığı
Şu sırada Richard Sennett'in...
ERGUN BABAHAN
Sermaye ırkçılığı
Hükümetin özelleştirme programını...
ERDAL ŞAFAK
CHP'nin eleştirileri AB karşıtlığı mı?
Ben sosyal yönü...
MEHMET ALTAN
Kemalizmin hiçbir zaman solla ilişkisi...
Naziler bu kez ABD'de
Ohio'da Nazi yanlılarınagösteri izni verilince,siyahlar sokağa...
Ada'ya sert iniş yaptı
Yunanistan Cumhurbaşkanı, Rum kesimini ziyaretinde "Bir dahaki...
Kuş Gribi İnönü'de
Kuş Gribi İnönü'de
Malmö ve Samsun maçlarında 'hastalık geçti galiba' denilen Kartal'ın...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu