kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mahmut Ovur @ SABAH
 
Ulu Cami, 'bilim-bürokrasi' kurbanı mı?
'Aloo... Ben başkan'
Maslak'ta bir yıldız doğuyor!
Soru - Cevap
Artı bilgilenme

Ulu Cami, 'bilim-bürokrasi' kurbanı mı?

Divriği Ulu Cami, Selçuklulardan bize ulaşan dünyanın en nadide eserlerinden biri. Bir süre önce Türkiye'nin dünya çapında isim yapmış bilim adamlarından biri olan Prof. Dr. Doğan Kuban'la konuşmuş ve Ulu Cami'nin kurtarılması için 'feryat' ettiğinden söz etmiştik. O yazıda aynen şöyle demiştik:
"Evet, Prof. Dr. Doğan Kuban 'feryat' ediyor ve tüm Türkiye'yi 'imdat' diye yardıma çağırıyor. Nedeni şu; Divriği Ulu Cami ve Şifahanesi yavaş yavaş ölüyor."
Gerçekten de 777 yıllık Divriği Ulu Cami el atılmazsa yok olmaya mahkum bir yapı.
Peki bu konuda neden Türkiye'de kimsenin kılı kıpırdamıyor?
Aklımıza takılan bu sorunun cevabını ararken, farklı bir sesle karşılaştık. Farklı sesin sahibi Sivas Valisi Hasan Canpolat. Vali Canpolat ise ilginçtir başka bir açıdan 'feryat' ediyor ve şöyle diyordu:
"Biz proje ihalesine çıktık. Bunu bir üniversite ya da bir şirket sahiplenebilir, ya da ikisi bir arada üstlenir. Buraya gelir projesini sunar ve 'şunun yapılması gerekiyor' diye bize söyler. İki defa ihale yaptık, kimse gelmedi. Hala her yerde konuşuyorlar. Bu kadar büyük üniversitelerimiz var, anlı şanlı hocalarımız var. Peki niye bir proje ortaya konmuyor?"
Şaşırtıcı değil mi? Prof. Kuban, 'Divriği Ulu Cami yavaş yavaş ölüyor' diye, Vali Canpolat ise 'İki defa ihale yaptık, kimse gelmedi' diye 'feryat' ediyor.
Bu işte bir gariplik olduğu kesin. Biz Vali Hasan Canpolat'ın açıklamalarına devam edelim. Bu işin çok prim getirdiğini vurgulayan Vali Canpolat sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Konuşmak çok güzel, 'Bakanlık yapmıyor, vakıflar yürütemiyor bu işi' demek çok kolay. Biz bu işin altına girdik, taşın altına elimizi soktuk ve elimizi orada bıraktılar. Anlı şanlı hocalarımız niye bir araya gelip üniversitelerimizde bir konsorsiyum oluşturmuyor?"
Ortada bir tartışma olduğu açık. Ancak ne Vali ne de Prof. Kuban tartışmanın nedeni konusunda açık davranmıyor. Bu nedenle Vali Canpolat'a açık açık soruyoruz: 'Bugüne kadar bu konuda çok şey söylendi. Neden çıkıp açık açık cevap vermediniz?'
Vali Canpolat'ın cevabı net oluyor:
"Kamuoyuna bu meseleyi anlatmakta biraz zorlandık. Kamu görevlisi olmanın getirdiği bir durumla bazı konuşmalara cevap veremedik. Bu yanlış yönlendirmede biraz da Doğan Kuban hocamızın payı oldu. Konuyu baştan beri bilen oydu. Konu şöyle saptırılıyor; sanki Divriği Ulu Cami'nin yapımını, onarımını, restorasyonunu ihaleye çıkarıyormuşuz gibi kamuoyunda yanlış bir düşünce oluşturuldu. Sanki biz tamamen bir duyarsızlık içindeymişiz gibi sunuldu."
Vali Canpolat, bu cümleleriyle farklı bir tartışmanın kapısını aralıyor. Çünkü, Divriği Ulu Cami Projesi'yle ilgili bilim dünyası ile bürokrasi arasında ilginç ve adı konmamış bir savaş var. Nedeni, dediğimiz gibi açık değil. Ancak açık olan başka şeyler var. Vali Canpolat'a göre, hükümet açık destek veriyor, kaynak hazır, geriye sadece Divriği Ulu Cami'yi kurtaracak proje kalıyor.
Peki neden bilim adamları bu konuda destek olmuyor?
Acaba işin arka planında Vali'nin dediği gibi, 'İşin zorluğunu biliyorlar. Ama konuşmak çok kolay. Zorla kolay arasında kolayı seçiyorlar' yaklaşımı mı var yoksa başka şeyler mi? Bu konuda başta Prof. Dr. Doğan Kuban olmak üzere bilim çevresinin ne düşündüğünü doğrusu merak ediyorum.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Muhalefetin yeni sesi: Anavatan   / 15-10-2005
 Medeniyetler 'iftar'da buluştu!   / 14-10-2005
 Göztepe'yi bırak, Fatih'e bak!   / 13-10-2005
 Yerel siyasette 'Kadir Abi' formülü   / 12-10-2005
 Bu örgütler ne kadar sivil?   / 08-10-2005
 Sarı Köşk nasıl kurtuldu?   / 07-10-2005
 Belediyeler ve AB süreci   / 06-10-2005
 Şehitlikleri onarmak neden zor?   / 05-10-2005
 50 milyon dolarlık 'dilekçe'   / 04-10-2005
 'Bilgi Evleri'nden 'Bilgi Merkezleri'ne   / 03-10-2005
REHA MUHTAR
'Eski karısını elleriyle evlendirdi...'
"Yuuh...
MEHMET BARLAS
Bir tatlı huzur almaya geldim hiper marketten...
İyi bir...
İLKER SARIER
Fıkra anlatmak
Size bugün güzel bir fıkra anlatacağım.
SAVAŞ AY
Mahçup olmamak başarmanın ikizi sayılmaz mı?
Hani iki...
MAHMUT ÖVÜR
Ulu Cami, 'bilim-bürokrasi' kurbanı mı?
Divriği Ulu...
HINCAL ULUÇ
Aşklarımın Şairi 80 yaşında!..
(Daha iki...
BAYRAKTAR BAYRAKLI
Cennet hangi amellerle kazanılır? (2)
3....
GÜLSE BİRSEL
Sevgili su ısıtıcısı, sana bu satırları yazarken
Bilim...
11 Adamın Sultanı
11 Adamın Sultanı
Galatasaray, Kayseri'de yenilgisiz Erciyes karşısında her hattıyla...
3 Puan haneye şov Schalke'ye
3 Puan haneye şov Schalke'ye
A.Gücü karşısındazorlanan F.BahçeLuciano ile önegeçti. Umut...
AB'nin su ısrarı
Avrupa Birliği, Türkiye'nin Fırat ve Dicle nehirleriyle ilgili su...
Erdoğan'dan 'bağış' yemeği
Hastalık riski taşıyan kuşlarla bir araya gelecek göçmen kuşların...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu