kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Mesele, adalet duygusu

"Milli" olmasıyla, böyle büyümesiyle elbette övünç de duyulabilecek "ticari" bir kurumun "iç yüzü"ne ilişkin bir şeyler yazarken...
Aslında onunla gururlu ve mutlu olması gerekenlerin önemli bölümünün nasıl da şikayetçi ve mutsuz olduklarını, adalet aradıklarını, yani arayamadıklarını fark ettim. Ve yazmaya, aktarmaya çalıştım.
Şimdi özetliyorum:
Anketlerde halkın en güvendiği kurum olarak Türk Silahlı Kuvvetleri çıkarken, ordu mensuplarının önemli bir kısmı, kendi "sosyal güvenlik" kurumları OYAK'a güvenmiyor.
Elbette mutlu olan vardır ama...
OYAK'ın "ticari rekorlar" kırdığı şu günlerde, onlar, özellikle astsubaylar bu sistemi adaletsiz buluyor.
Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdür "Üyeler arasında eşitlik esastır. Bireysel eşitlik, kaynakların adil dağılımı prensiptir" diyor ama bu "az-subay, çok-üye, hiç-yönetici"ler, ordudaki hiyerarşinin aynen sosyal güvenlik kurumuna yansımasını adil bulmuyor!


1. OYAK Kanunu Madde 16, "Kurumun yönetim ve denetleme kurulunda, iştiraklerinde vazifelendirilecek subay ve askeri memurlar" diyerek, astsubayları bu tanıma ve yönetim kadrosuna almıyor.
2. Oysa, OYAK'a maaşlardan aktarılan yüzde 10'ların ve bu şekilde oluşan fonların yüzde 60-70'i astsubaylardan.
3. Oysa, OYAK üyeleri tanımlanırken, "astsubay" ayrı bir kategori.
4. Zaten lojman, orduevi gibi sorunlara canı sıkılan, hele hele, üniversite bitirse dahi 1'inci derecenin 4'üncü kademesine alınmayan tek memur grubu olan, emekliliğini bir subayla aynı derecede hak etmesi yasak olan astsubaylar, OYAK'tan yana çok dertli.
5. 9 yıl 9 ay OYAK'a yüzde 10 ödeyip TSK'dan ayrılmak zorunda kalan birisine bir bardak su bile verilmemesi, çünkü 10 yılı doldurmamış sayılması ve o kadar yıllık kesintilerinin içeride kalması büyük haksızlık sayılıyor.
6. OYAK'ın fonları subay, astsubay ve sistemdeki emeklileri tarafından oluşturulduğu halde, insanlara hak ettikleri kendi paralarının, evrensel adıyla "tazminat" değil de, "emeklilik yardımı" filan denerek, sanki "lütuf ve yardım"mış gibi verilmesi alınganlık yaratıyor.
7. Kimileri, banka kredisi, nakliye şirketi gibi mevzularda da OYAK'ın piyasadan farklı olmadığından yakınıyor.
8. OYAK'tan yararlanmak için asgari hizmet süresi 3 yılken, yedek subaylardan yüzde 5 kesilmesi ve kanuna göre geri ödenememesi, ticari bir şirket adına bir nevi "el koyma" olarak niteleniyor.
9. Astsubaylardan daha "ast" mutlusu, daha "üst" mutsuzu, "uzman erbaşlar". Statüleri belirsiz, güvenceleri güvencesiz, gelecekleri muğlak bu "profesyonel ordu" denemesinin fertleri, anladığım kadarıyla kan ağlıyor. Onlar OYAK'tan dolayı mutsuz olabilecek kadar bile mutlu olabilme umutlarını yitirmiş.
10. Bu ülkede, en az tartışılan kurumun Türk Silahlı Kuvvetleri olması, OYAK gibi bir kurumun, adaletsizliklerin, TSK içinde "hiç tartışılmaması"nı garanti etmiyor.
11. Türkiye'deki tuhaflık; asker oldukları kadar insan olan, bir o kadar baba, oğul, aile olan, geçinmek, mutlu olmak ihtiyacı duyan, adalet duygusu arzulayanların bu tartışmalarının, bu dertlerinin, kendilerine değer verilmesi taleplerinin "hiç yansımaması". Binlerce insanın sorununu, konuştuğunu yazabilmek için "çok cesur olmak gerektiği"ni bana kendileri söyleyip durdu: "Büyük bir tabuyu yıkmaya çalışıyorsunuz... Bir Çin Seddi'ni aşmaya uğraşıyorsunuz... Cesaretiniz bizi umutlandırdı... Ölmeden bu yazıları da gördüm ya... Ömür boyu hatırlayacağız... Umarım bir duvar yıkılır". Görev başından hep birlikte arayanlar da dahil.
12. Elbette her sistemin memnunu da vardır. Dün bir mailde, beni de, ama en çok TSK'nın kimi mensuplarını aşağılayarak, "Yanlış bilgilerle, önyargı ve komplekslere sahip insanların sözde uğradığı haksızlıklara köşenizde yer verip toplumun yüzde 99.9'unu ilgilendirmeyen bir konuda cılız ve belki de ....... kaleminizle gündem yaratmaya çalışıyorsunuz. Köşenizde bol ekstralı günler" diyordu, yıldızları ve noktaları seven bir OYAK beyi.
Nedense hep böyle denir!
Kompleksli misiniz hakikaten? Yoksa beni komplekslerinize mi alet ettiniz!
Yine görüşmek üzere.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Her şeye düşman!   / 13-10-2005
 Coşku ile kuşku   / 12-10-2005
 Yaralı subaylar...   / 11-10-2005
 Manevi şahsiyet!   / 10-10-2005
 Astsubay... Az-subay!   / 09-10-2005
 Ayna ayna söyle ona!   / 07-10-2005
 Ne deve, ne kuş!   / 06-10-2005
 Bir şey diyeceğim!   / 05-10-2005
 Avusturya'nın profesyonelliği!   / 04-10-2005
 Anelka kaleye Zafer taca attı!   / 03-10-2005
YILMAZ ÖZDİL
Kışt gribi...
Kuş gribimizin cinsi belli oldu:
En...
ÖMER LÜTFİ METE
Sonsuza uğurlamak
Şair ve düşünce adamı Attila İlhan'ı...
UMUR TALU
Mesele, adalet duygusu
"Milli" olmasıyla, böyle...
FATİH ALTAYLI
Eğitim neferlerine Milli Eğitim darbesi
Geçen yıl bu...
ERGUN BABAHAN
O an hepimiz için gelir
Tıpkı Attila İlhan Gazali'yi,...
ERDAL ŞAFAK
Zor bir kış kapıda
Kuş gribinden değil, insanlardaki...
"İntiharı Suriye için çok iyi bir zamanlama"
Hariri suikastiyle ilgili ifade verdikten sonra intihar eden Suriye...
Yine kanlı 'Beslan baskını'
Rusya'nın bir özerk bölgesini basan Çeçen militanlarla çatışma çıktı.
Doğum günü 12 Ekim
Doğum günü 12 Ekim
Terim'le tekrar doğan Tümer Metin, 12 Ekim'de Almanya kapısını...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu