kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
  » Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
OECD'nin Türkiye eğitim raporu

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Türkiye'nin, dar gelirli, hali vakti yerinde olmayan insanlara kapıyı kapatan, onların eğitim imkanını elinden alan değil, onları teşvik eden bir ülke olduğunu bildirdi.

Milli Eğitim Bakanlığı ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) arasında 30 Temmuz 2003 tarihinde imzalanan anlaşma kapsamında OECD uzmanları tarafından hazırlanan Türkiye Eğitim İncelemesi Taslak Raporu, İstanbul'da bugün başlayan OECD Eğitim Komitesi Özel Oturumu'na sunuldu.

İki gün sürecek toplantının açılış
bölümü, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Bakanlık üst düzey bürokratları ve raporu hazırlayan uzmanlar ile OECD yetkililerinin katılımıyla basına kapalı olarak gerçekleştirildi.

Bakan Çelik, daha sonra düzenlenen basın toplantısında, bir durum değerlendirmesi yapıldığını, tespitlerin sunulduğunu bildirdi. Kendisinin de Türkiye'de yapılan eğitim reformlarını anlattığını, rapordaki tespitlerden hangilerine katıldıklarını belirttiğini ifade eden Çelik, eğitimin bütün toplum kesimlerine, bütün insanlara, fakir zengin, bölge ayrımı yapmaksızın her tarafa ulaştırılması, ulaşılması gerektiğini vurguladı.

Bu konuda yaptıkları tespitte haklı oldukları noktanın, bütün okullardaki eğitim ve fiziki altyapı kalitesinin aynı olmadığı gerçeği olduğunu dile getiren Çelik, ancak dünyada da bütün okullarını aynı kaliteye getirmiş, fizik altyapısını aynı standartlara ulaştırmış ülke bulunmadığına işaret etti.

OECD raporunda eksiklik aksaklık olarak belirtilen ne kadar konu varsa onunla ilgili olarak ya başlattıkları bir proje bulunduğunu, ya da meselenin gündemlerinde olduğunu, kesinlilikle hal yoluna girdiğini yahut da makul süre içinde hal yoluna gireceğini aktaran Milli Eğitim Bakanı Çelik, bu açıdan OECD Raporu'nun faydalı ve bir manada yol gösterici olduğunu kaydetti.

''Bizim bir başkası tarafından, dışarıdan insanlar tarafından değerlendirilmeye tabi tutulmamız, kendi kendimizi değerlendirmeye tabi tutmamızdan şüphesiz ki daha anlamlı, daha objektiftir. Bu açıdan bu çalışmayı önemsediğimizi ifade etmek istiyorum'' diyen Çelik, şöyle devam etti:

''Ben sosyal devlet ilkemiz doğrultusunda yaptığımız uygulamaları kendileriyle paylaştım. Başta yatılılık, bursluluk gibi imkanlardan söz ettim. Dar gelirli aile çocuklarının özellikle devlet desteğinde eğitim imkanına kavuştuğunu ifade ettim. Benim de bunlardan birisi olduğumu ifade ettim. Maddi durumumuz iyi olmadığı için, ailemin beni okutmak gibi imkanı olmadığı için ve babamın oturduğu mahalde okul olmadığı için ilköğretimden itibaren yatılı okullarda okuyan birisi olduğumu söyledim. Bunu sizinle de paylaşmak isterim.

Türkiye'de Cumhuriyet tarihinde isim bırakmış, özellikle 1950'den sonra isim bırakmış olan insanlara şöyle bir bakarsanız, mesela bir Demirel'i ele alırsanız, bir Özal'ı ele alırsanız, Recep Tayyip Erdoğan'ı ele alırsanız, bunların hiçbirisi aristokrat ailelerin çocukları değil. Bakıyorsunuz Süleyman Demirel Isparta'nın İslam köyünden bir köylü çocuğudur. Rahmetli Turgut Özal bir öğretmen annenin, bir küçük memurun çocuğudur. Sayın Recep Tayyip Erdoğan yine denizcilikle geçinen bir kaptanın oğludur. Kendisi küçüklüğünden
itibaren simit satarak tahsilini yapmış olan bir insandır. Bu açıdan Türkiye dar gelirli, hali vakti yerinde olmayan insanlara kapıyı kapatan, onların eğitim imkanını elinden alan değil, onları teşvik eden bir ülkedir. Ama her alanda olduğu gibi bütün sosyal tabakalarda, hayatın her alanında olduğu gibi eğitim alanında da serbest piyasa ekonomisini uygulayan ülkelerde olduğu gibi bizde de eşitsizliklerin olduğunu kabul etmek zorundayız. Bunu da kendileriyle
paylaştım.''

Eğitim alanında fırsat eşitliğinin yakalanması için neler yapılması gerektiğini, nelerin yapıldığını kendileriyle paylaştığını belirten Bakan Çelik, kız çocuklarının okullaşma oranının OECD standartlarının altında olduğu yönünde tespitlerinin doğru olduğunu, ''Haydi kızlar okula kampanyası''nın bu açığı kapatmaya yönelik olduğunu, hükümetin meseleye büyük önem verdiğini, bir seferberlik haline geldiğini vurguladı.

İlköğretimden ortaöğretime geçişte genel olarak ciddi bir kayıp bulunmakla birlikte kız çocuklarındaki kaybın daha fazla olduğuna işaret eden Çelik, bunun giderilmesi için OECD'nin tespit ve önerileri olduğunu, aynı tespitleri kendilerinin de paylaştığını söyledi.

Ölçme ve değerlendirme sistemleri açısından sıkıntılar bulunduğunu, ilköğretimden orta öğretime, orta öğretimden yüksek öğretime geçerken uygulanan sınavlar ve Türkiye'deki dershane uygulamasının aslında sağlıklı bir yapıyı ifade etmediğini onların da tespit ettiklerini belirten Çelik, ''Bu bizim de tespitimizdir. Muzdarip olduğumuz, mutlaka değişmesi dönüşmesi gerektiğini ifade ettiğimiz hususlardır. Bununla ilgili neler düşündüğümüzü ayrıca
kendileriyle paylaştık'' dedi.

REFERANS KİTABI OLACAK

Tartışmaların yarın da devam edeceğini, müfredattan teknolojik altyapıya kadar bütün konuların tartışılacağını ve tartışmanın sonunda rapora son şeklinin verileceğini kaydeden Çelik, ''Bu rapor bizim için de Türk milli eğitim sistemi üzerine kafa yoran, ilgisi, merakı olan insanlar için de bir referans kitabı olacaktır'' dedi.

OECD'nin Türkiye'deki ilk eğitim çalışmasının 1986 yılında yapıldığını, 1989 yılında kitaplaştırıldığını, birçok eğitimcinin elinde bunun referans kitap olarak bulunduğunu anımsatan Hüseyin Çelik, ancak 1986'dan bu yana hem Türkiye'de hem dünyada çok şeyin değiştiğini, köprünün altında çok sular aktığını belirtti.

Çelik, yeniden böyle bir çalışmanın yapılmasının kendileri için de anlamlı olduğunu ifade etti.

Bu tip uluslararası kuruluşlar Türkiye'ye gelip bir araştırma yaptıkları zaman genellikle ''ulusalcılar''ın, ''Bunlar bizim müfettişimiz midir?'' gibi bir tavır içine girdiklerini belirten Bakan Çelik, ''Önce şunu söyleyeyim. Bizim inisiyatifimizle ve finanse ettiğimiz bir çalışmadır. İrademizin dışında birileri bizi gelip denetlemiyor. Bu çalışmayı kendi çalışmamız olarak, bir müşterek çalışma olarak değerlendiriyoruz. Kamuoyunun da böyle bilmesini istiyoruz'' diye konuştu.

Bu tür çalışmaları, raporları dışarıdan bakan objektif bir gözün değerlendirmeleri olarak gördükleri için bunu önemsediklerini ifade eden Çelik, ''Sırtımdaki lekeyi arkamdaki daha iyi görür, ben iyi göremem. Birisi sırtımda leke olduğunu söylerse benim onlara müteşekkir olmam lazım'' dedi.

Problemleri bildiklerini, ancak başkaları tarafından nasıl görüldüğünün de Türkiye açısından çok değerli olduğunu kaydeden Çelik, Türkiye'nin OECD'nin üyesi olduğuna işaret ederek, mensubu bulundukları uluslararası kuruluşların tespitlerinin bu süreçteki hızlarını daha da artıracağını bildirdi.

Milli Eğitim Bakanı Çelik, hükümet ve bakan olarak tavırlarını ifade ederken de, şöyle dedi:

''Elde ettiğimiz başarılar karşısında övünmek veyahut iyi olmadığımız noktalarla ilgili yorumlar yaparak avunmak gibi özelliğimiz yoktur. Ne övünüyoruz, ne de avunuyoruz. Aynanın yüzümüze tutulmuş olmasından dolayı da asla rahatsız değiliz. Yeter ki ayna tümsek, çukur ayna olmasın. Olduğu gibi gerçeği yansıtsın. Biz meseleye rasyonel bakıyoruz. Doğru tespit yapacağız. Doğru tespitle birlikte doğru teşhis yapacağız. Doğru tedaviyi bundan sonra yapacağız. Bu konudaki kararlılığımızı ifade ettim.''

(AA)

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNÜN İÇİNDEN HABERLERİ
 Cizre'de teröristler polis memurunu kaçırdı
 Tunceli'de çatışma
 Tatilde 'kitaba' koştular
 Ben Müslüman değil miyim?
 Ben de her ay 60 altın takıyorum
 Ultra prematüre bebek mucizesi
 Samsun'da varil paniği
 Bağışlar marketten
 Chelsea'nin patronu Bodrum'da
 Sevenleri, Sona Övür'ü uğurladı
 Toplu sünnetle hayatı karardı
 Emeklinin kimliğiyle 3 trilyon dolandırdılar
 Bilye kapaklı sahte rakı
 Mamak'ta olaylı gece: 3 ölü
 Dünyanın birçok yerinde müritleri var
 İftarda içilen sigara çok zararlı
 Ramazan'da aç alışverişe çıkmayın
 Avrupa'dan Mevlana Müzesi'ne yoğun ilgi
 Alman gazetesi Hz. Muhammed'i tanıttı
EMRE AKÖZ
Bakan Koç ve görgü meselesi
Olay medyaya şu şekilde...
MEHMET BARLAS
Son gülenleri güzel gülecek olan asır...
Kabul edin ki...
İLKER SARIER
Yorum sizin
Yüz yıl kadar önce bir kimyacı, içinde...
SAVAŞ AY
Tuza buza karpuza ağlak olduk valla billa
"Yaşlandık...
BAYRAKTAR BAYRAKLI
Ramazan ayı ve Kur'ân (3)
4. "Allah sizin...
YAVUZ BAYDAR
Kim ne derse desin
Habere değer biçmek için asgari...
17 yıllık emek
17 yıllık emek
Kırşehir'in Kaman İlçesi, bundan yaklaşık 40 yıl öncesi... Şahin...
Fedakarlık zamanı
Fedakarlık zamanı
Terim, "Oyuncuyu sakat oynatmayız ama biraz fekadarlık zamanı.
Bu yollar bizi AB'ye bağlayacak yollar
Siirt'te Şirvan ve Madenköy arasındaki yolun açılışını yapan Erdoğan,...
Denktaş'ın TV programı başlıyor
KKTC'nin 1. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, merkezi KKTC'de olan Avrasya...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu