kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Bayraktar Bayrakli @ SABAH
 

Ramazan ayı ve Kur'ân (2)

2. "Ki Kur'ân o ayda indirilmiştir."
"Ramazan ayı" ifadesine yukarıda verdiğimiz manalarla, Kur'an'ın o ayda indirilmesi arasında derinden bir ilişki vardır. Bu ilişkiyi oruçla Kur'an arasında kurmamız da mümkündür.
Şehr kelimesiyle manalandırdığımızda orucun, insanın Allah katında şöhretini artırdığını söylemiştik. Ramazan ayında inen Kur'an'da insana şeref getirmektedir (Enbiya 21/10, Zuhruf 43/44). "Ramazan" kelimesinin bir anlamı da güzün yağan yağmurdur. Kur'ân'ın rahmet olduğunu (İsra 17/82) düşünürsek, mana benzerliği ortaya çıkacaktır. Yağmurun tabiattaki işlevi ne ise, Kur'an ve orucun da insan ruhundaki işlevi odur.
Hz. Peygamber, Ramazan'ın Allah'ın isimlerinden biri olduğunu ifade buyurmuştur (Buhari, İman, 28). Bu durumda şehru ramazan ifadesi şehrullah "Allah'ın ayı" manasına gelir. Böylece "Allah'ın kitabı" ifadesiyle, "Allah'ın ayı" bir araya gelmektedir. Demek ki Ramazan ayı, Allah'ın kitabının indiği aydır.
Diğer taraftan, Kur'ân'ın Kadir gecesinde indiği ve Kadir gecesinin de Ramazan ayı içinde olduğu dikkate alınırsa aralarındaki ilişki daha net bir şekilde anlaşılır. Kur'an'ın Kadir gecesinde inmeye başladığını ve 23 yılda tamamlandığını dikkate alırsak, Kur'ân'ın Kadir gecesini diğer günlere taşıdığını söyleyebiliriz. Böylece Kur'ân'ı ihya eden, onu anlayan ve hayata geçiren insanlar diğer gün ve geceleri de Kadir gecesine çevirmiş olmaktadırlar.
Kadir gecesi, kainatın yaratılışından itibaren var olan bir gecedir. Varlığın yaratılış kanununun o gecede belirlenmiş olması, aslında bütün zaman ve varlıkları kapsadığı anlamına gelir. Onun bu mahiyeti, Kur'an'a intikal etmiş ve Kur'ân'ın evrenselliğini meydana getirmiştir.
Kur'ân'ın Allah'ın kanun kitabı olduğunu dikkate alır, kadr kelimesinin de aynı manayı taşıdığını düşünürsek, benzerlik ortaya çıkar. "Muhakkak biz Kur'ân'ı Kadir gecesi indirdik" (Kadir 97/1); "Kesinlikle biz Kur'ân'ı, mübarek bir gecede indirdik" (Dühan 44/3) Bakara 185. ile bir araya getirirsek, "Kur'ân Ramazan ayında indirildi" ifadesiyle de aynı şeyin beyan edildiği anlaşılmış olur. Böylece, Ramazan ayı, Kadir gecesi ve Kur'ân bir araya gelmiş, birbirine şeref vermişlerdir. Kur'an'ın ne olduğunu ve görevlerini tefsirin giriş kısmında açıkladığımızdan burada tekrar etmiyoruz.
Bakara 185'te, Kur'ân'ın hüd "rehber" olma niteliği zikredilmektedir. Aynı ayette geçen beyyinat kelimesi, açıklamak, açıklayıcı olmak, gerçeği açıkça ortaya koymak, konuşmak ve düşünmek, ayırmak manalarına gelmektedir.
3. "Öyle ise, sizden Ramazan ayına ulaşanlar, onda oruç tutsun."
Bu kısmında yer alan şehide ve şehr kelimeleri, bir araya gelmekle farklı manalar kazanmaktadırlar. Elmalılı Hamdi Yazır bu manaları şöyle sıralamaktadır: "Her kim hilali görürse oruç tutsun; her hangi biriniz hilali görürse hepiniz oruç tutun" (Yazır, age, I, 534).
Elmalılı, şehide kelimesine, "görmek" manasını vermiştir. Bir şeye şolmak onu görmek demektir. Bazıları da şehide kelimesine "ulaşmak, ermek" manasını vermektedir. Bize göre şehide kelimesi "ulaşmak, ermek" manasına gelir. "Hilali görmek" manasına alınırsa, o zaman çıplak gözle görmeye dikkat çekilmiş olur. Arabistan gibi ülkelerde, hilali çıplak gözle görmek mümkün olmakla birlikte, mümkün olmadığı zamanlar da olabilir. Hz. Peygamber buluttan dolayı ayın görülememesi ihtimalini dikkate alarak, Şaban ayının otuza tamamlanmasını (Ebu Davud Savm, 7; Nesai Sıyam 147) emretmektedir.
Hilali çıplak gözle görmenin mümkün olmadığı ülkelerde Ramazan ayının başlangıcı nasıl tesbit edilecektir? Teknolojinin ilkel olduğu dönemlerde nasıl hareket edileceği Hz. Peygamber tarafından bildirilmiştir; ki buna göre Şaban ayı otuza tamamlanır, hilal görünmese bile oruca başlanabilir.
Teknolojinin gelişmiş olduğu günümüzde, hilalin ne zaman görüleceği kesin olarak tesbit edilebilmektedir. Güneş ve ayın tutulma anlarını bile çok önceden tesbit edebilen bu teknoloji, artık çıplak gözün yerini almalıdır. Böylece, devamlı bulutla kaplı olan ülkeler, teknolojinin imkanlarından yararlanarak, Ramazan ayının başlangıcını tesbit edebilirler. Bundan çıkan sonuç şudur: Astronomi bilimindeki gelişmelere teslim olmak, teknolojinin ürünlerinden istifade etmek ve onları ibadet vakitlerini belirlemekte kullanmak gerekir.
Hilalin tesbitinde, farklı sonuçlara varılması nedeniyle oruç ve bayram hususunda toplumda ortaya çıkan tefrika, müslüman dünyanın, çözmesi gereken acil bir problemdir.
Ramazanın başlangıcı hususunda bile ittifak edememek ve bu konuda tefrika yaratmak orucun sevabını alıp götürecektir. Hz. Peygamber'in ifadelerinden, Ramazan ayının tesbiti için farklı metodların denenebileceği anlaşılmaktadır. Yüce Allah Bakara 187. ayette şöyle buyurmaktadır: "Sabahın beyaz ipliği siyah ipliğinden ayırt edilinceye kadar yiyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın."
Bundan anlıyoruz ki akşam iftar ederken dışarıdaki gün ışığı ne kadarsa sabahleyin sahurda da aynı duruma kadar yenilebilir. Burada diyebiliriz ki ramazan ayının belirlenmesi ay ölçeğine göre, günlük orucun belirlenmesi ise güneş ölçeğine göredir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ramazan ayı ve Kur'ân (1)   / 08-10-2005
 Oruçla ilgili hükümler (2)   / 07-10-2005
 Oruçla ilgili hükümler (1)   / 06-10-2005
REHA MUHTAR
Konu aşk olunca, tecrübe bir işe yaramıyor...
"Konu...
MEHMET BARLAS
İktidardan daha hızlı yıpranan muhalefet olur...
İLKER SARIER
Zortlatmada dünya rekoru
AB müzakere süreci üzerine...
SAVAŞ AY
Mercan yokuşunda memleket havası
Heeeey hey!.. Uzun...
GÜLSE BİRSEL
Avrupa Birliği 'mühesebee'si!
Bir haftadır Avrupalı...
BAYRAKTAR BAYRAKLI
Ramazan ayı ve Kur'ân (2)
2. "Ki Kur'ân...
Sizi seviyoruz
Sizi seviyoruz
Danimarka, grubumuzdaki kritik randevuda Gravgaard'ın golüyle...
Onlar bizim çocuklarımız
Onlar bizim çocuklarımız
Dünya Kupası'nın ev sahibi Almanya'yı, bu ülkede oynayan Halil ve...
Yabancı sermaye eleştirisine yanıt
Erdoğan, Siirt'te yabancı sermaye eleştirilerine yanıt verdi: Yahudi...
Sakal-ı Şerif telaşı
Başbakan Erdoğan Atatürk Havaalanı'ndayken üzerinde Arapça yazılar...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu