kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
İktidardan daha hızlı yıpranan muhalefet olur mu?
David Frost da BBC'den transfer edildi
ŞAKA - Yalakalar

İktidardan daha hızlı yıpranan muhalefet olur mu?

Siyaset, gazeteci yazar olarak benim için tribünden izlediğim bir faaliyet alanı. Çok uzun yıllardır siyaseti izliyorum. Piyango bileti almadan ikramiyenin bana çıkmasını bekleyenlerden değilim. Ne bir partiye üye oldum, ne de milletvekilliğine adaylığımı koydum.
Yani bir iktidar gittiği zaman, onların yerine gelecek yeni kadrolar arasında olmak gibi bir beklentim yok. Siyasette de, kamuda da görev almam için teklifler yapıldı bana. Ama hep "Hayır" dedim. Özerk, özgür, bağlantısız ve bağımsız bir gazeteci olmak, benim için çok değerli bir statü.
Çok gençken ideolojik tutkularıma göre, sonra da kendimce gerçekçi bulduğum gözlemlerime dayanarak bazı siyasetçilere destek verdim, bazılarını eleştirdim. Gelişmiş dünyanın bugün yaşadığı ve sahip olduğu uygarlık düzeyine ait araçları ve kurumları Türkiye için lüks bulanları ve dünyayı yarım yüzyıl geriden izleyenleri pek onaylamadım.
Türkiye insanına güveniyorum. Önündeki engeller kaldırıldığı zaman bu insan her şeyi başarabiliyor. Her alanda dünya ile rekabete girebiliyor. Kimliğini, kişiliğini ve kültürünü koruyarak, dünyanın her ortamı ile uyum ve iletişim kurabiliyor.
Ben de onlardan biriyim. Benim de oyum ve verdiğim destek, siyasetçilerin gösterdiği başarıya göre değişiyor. Ben de bir seçimde birinci yaptığım partiyi, ertesi seçimde barajın altına itebilirim. Kamplaşmaların ve siyasi kavgaların "Gürültücü azınlık"a ait olması gerektiğini düşünüyorum. "Sessiz Çoğunluk" üyesi olarak beklentim, ülkenin gelişmiş dünya ile kaynaşması, Türkiye'nin istikrar içinde kalkınması, "Refah", "Adalet", "Özgürlük" ve "Güvenlik" kavramlarının eşdeğerli biçimde Türk siyasi düşüncesine egemen olmasıdır.
Çoğulcu demokrasiyi koruduğumuz sürece hiçbir siyasi partinin sonsuza kadar iktidarda kalamayacağını, hem dünya tarihinde, hem de bizim tarihimizde gördüm. Ayrıca dünyanın her ülkesinde bir iktidarın bulunduğunu ama sadece demokrasilerde muhalefetin de bulunduğunu bilenlerdenim.
Şu anda iktidarda bulunan AK Parti'nin ve Başbakan Erdoğan'ın, benim siyasi görüşlerimle ve dünya görüşümle uyuşmayan yanları çok fazla. Ancak bütçe disiplinine uymalarını, enflasyonla mücadelede başarı kazanmalarını, çalışkanlıkları ve Avrupa Birliği yolunda gösterdikleri çabaları da, hem beğeniyorum, hem destekliyorum.
AK Parti'ye karşı bir alternatif siyasi partinin güçlenmesini istiyorum. Çünkü işsizlik, sosyal adaletsizlik, bürokratik oligarşi, hukuksuzluk gibi sorunlar, varlıklarını sürdürmekte.
Bana göre bir muhalefet partisinin güçlenmesi, mevcut iktidarın "Her yaptığı"na yanlış denilerek mümkün olamaz.. Örneğin bir parti "AB yolunda ben daha büyük adımlar" atacağım diyerek, AK Parti'yi bu alanda yetersiz bulsa, daha güçlenir. Örneğin bir muhalefet partisi "Türkiye her akılcı ve çağdaş adımı ille de dış konjonktürün baskısı ile mi atmalı? Heybeliada Ruhban Okulu'nu AB'nin bastırmasını beklemeden açamaz mısınız" dese, Kıbrıs'ı AB üyeliği yolunda engel olmaktan çıkartacak yolu önerse, bence bu iktidara ciddi alternatif olur.
Çünkü çiftçinin de, esnafın da, gençlerin de sayısız çözüm bekleyen sorunları var. Yani gelecek seçimde AK Parti küçültülebilir.
Üzülüyorum. Çünkü "Ana Muhalefet" olan CHP, ne yazık ki "Baba Muhalefet" rolünü tercih ederek iktidardan daha fazla yıpranıyor. "Sessiz Çoğunluk"un sesi olmak yerine "Gürültücü Azınlık" rolünden hoşlanıyor.
Neyse... Bugünlük bu kadar dertleşme yeter.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bu AB yüzünden anılarımız da mı yok edilecek?   / 08-10-2005
 "Estetize şiddet" mi "Çağdaş ilkellik" mi?   / 07-10-2005
 Geniş kanatları boşlukta bembeyaz açılan büyük kapı...   / 06-10-2005
 Hani Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktu..   / 05-10-2005
 Siyaset ve diplomasi için açık eğitime yazıldık   / 04-10-2005
 Gerçeği yaratmak mı anlamak mı önemlidir?   / 03-10-2005
 Yeter artık temcit pilavını kendi kendinize yiyin!   / 02-10-2005
 Ezberi bozmak herkesin canını sıkmaz mı?   / 01-10-2005
 Kız sen Avrupa'nın neresindensin?   / 30-09-2005
 Ahmet Hakan bu defa hedefi yanlış seçti...   / 29-09-2005
REHA MUHTAR
Konu aşk olunca, tecrübe bir işe yaramıyor...
"Konu...
MEHMET BARLAS
İktidardan daha hızlı yıpranan muhalefet olur...
İLKER SARIER
Zortlatmada dünya rekoru
AB müzakere süreci üzerine...
SAVAŞ AY
Mercan yokuşunda memleket havası
Heeeey hey!.. Uzun...
GÜLSE BİRSEL
Avrupa Birliği 'mühesebee'si!
Bir haftadır Avrupalı...
BAYRAKTAR BAYRAKLI
Ramazan ayı ve Kur'ân (2)
2. "Ki Kur'ân...
Sizi seviyoruz
Sizi seviyoruz
Danimarka, grubumuzdaki kritik randevuda Gravgaard'ın golüyle...
Onlar bizim çocuklarımız
Onlar bizim çocuklarımız
Dünya Kupası'nın ev sahibi Almanya'yı, bu ülkede oynayan Halil ve...
Yabancı sermaye eleştirisine yanıt
Erdoğan, Siirt'te yabancı sermaye eleştirilerine yanıt verdi: Yahudi...
Sakal-ı Şerif telaşı
Başbakan Erdoğan Atatürk Havaalanı'ndayken üzerinde Arapça yazılar...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu