kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Astsubay... Az-subay!

Hiyerarşinin olduğu yerde adalet ve eşitlik olmaz ki. O yüzden, nice kanun, yönetmelik vesaire "yalancı"dır. Basbayağı yalan söylerler. Böyle bir örneğin daha da iyi farkına vardım.
OYAK Erdemir ihalesini (hayırlısıyla) kazanıp ben de "Ne deve, ne kuş!"u yazınca, muvazzaf ve emekli astsubayların feryadı ulaştı dört bir yandan. Onların da maaşlarından yüzde 10'lar mecburi kesiliyor...
Onlar da vazife hayatları süresince OYAK'ın yüzde 50-60 kaynağını oluşturuyor... Lakin, nedense, bir türlü yönetime giremiyorlardı.
Oysa OYAK kanunu adalet ve eşitliği öngörmüştü.
Oysa "OYAK'ın ortak değerleri" arasında "adalet" vardı... Ama astsubaylara göre durum adil değildi.
Oysa OYAK yönetimine göre "Bireysel eşitlik" vardı,... Ama astsubaylar bir türlü eşit olup yönetime gelemiyordu. Oysa "OYAK'ın ortak değerleri" arasında "üyelerin mutluluğu" vardı... Ama astsubaylar mutlu değillerdi. Dava da açmışlar, neredeyse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yolunu tutmak üzereydiler.


Holdingin yönetimi nasıl oluşur derseniz; kağıt üstünde üç asker, dört sivil, bir de genel müdür olmalıydı ki... Askerin rütbesi, sivilin durumu ayrıca belirtilmemişti.
Yönetim Kurulu Başkanı Emekli Korgeneral Yıldırım Türker (sadece isim benzerliği) ve bir emekli tuğgeneral, dört "sivil" üyeden ikisi idi; üç "asker" ( bir Jandarma tümgeneral, bir tuğgeneral, bir tuğamiral) üyeyle birlikte, OYAK yönetiminde fiilen beş "general" bulunuyordu.
Astsubayların iddiası; holding bir yana, bağlı 40 kadar şirket ve iştirakin onca yönetim, denetleme vesair kurullarına da kimlerin nasıl tayin edildiğinin, hangi hiyerarşinin, rütbe ve yakınlıkların etkili olduğunun da tartışma götürdüğü yönündeydi.
Tabii lafın gelişi; yoksa, bildiğim kadarıyla pek tartışılan, tartıştırılan bir mevzu olduğu söylenemezdi.


Yine de bir "sosyal güvenlik fonu" elbette üyelerine güvence sağlayan mekanizmaydı.
Lakin, bu da tartışılmaz mı!
Mesela, OYAK yönetimi "Üyelerce arzulanan hizmetleri bir ŞİRKET anlayışı içinde, EN YÜKSEK NEMAYI getirecek şekilde" yürütmekle övünüyor... Enflasyon yüzde 10'un altında iken onun dört katı, yüzde 40 nema artışı sağlamakla gurur duyuyor, "en yüksek kar ve KARLILIKLA büyük holdingleri geçmiş olduklarını" ilan ediyordu.
OYAK'ın "serbest piyasa koşullarında ÖZEL SEKTÖR YAKLAŞIMI İÇİNDE" idare edildiği vurgulanıyordu.
Bu büyük "kapitalist sınai-ticari-mali performans"a karşın, epey önce bir astsubayın "zorunlu kesinti"ye karşı davasını Askeri Yüksek İdare Mahkemesi şu gerekçeyle reddetmişti:
* OYAK Kanunu'nun gerekçesi, Emekli Sandığı'ndan da yararlanan TSK mensuplarının istikbalini dahi iyi teminat altına almaktır.
* Emekli Sandığı'ndan ancak mütevazı geçim şartları sağlanmakta, küçük bir ev sahibi olmakta müşküllerle karşılaşılmaktadır.
* OYAK, ordu mensuplarını tasarruf fikrine alıştırmak amaçlıdır.
* OYAK'ın, TİCARİ KAZANÇ TEMİNİ DÜŞÜNCESİNİN TAMAMEN DIŞINDA, TSK mensuplarına sosyal yardım amacıyla kurulup daimi üyelerine Emekli Sandığı yanında ek bazı sosyal yardımlar sağlama amacı güttüğü açıktır.
* Kanun koyucu OYAK'ın kurulmasını sağlarken TSK MENSUPLARINA TİCARİ KAZANÇ SAĞLAMAK DÜŞÜNCESİYLE HAREKET ETMEMİŞ, aksine, devletin Anayasa gereği yapmakla yükümlü olup da yapamadığı sosyal yardımı TSK mensuplarının akçalı katkısıyla kurulacak sosyal yardım kurumu vasıtasıyla gerçekleştirmek noktasından hareket etmiştir.
* OYAK'ın belli özellikleri bulunan bir KAMU KURUMU OLARAK NİTELENDİRİLMESİ GEREKTİĞİ sonucuna varılmıştır. OYAK'IN KAMU KURUMU OLDUĞU açıkça vurgulanmaktadır. (Karar No: 89'a 7 E.90'a 4K.)
Kanunlar, yönetmelikler, eşitlik, adalet prensipleri filan... hiyerarşiler, fiili kuvvetler karşısında çok kırılgandır, diye bilirim.
Belki yanlıştır.
Ordu düzeni mi hayata göre örgütlenmiştir, şirket hiyerarşileri mi orduyu örnek almıştır, bu sistemlerin temelde, esastan demokratik ve adil olabilmesi mümkün müdür, bilemem!
Astsubayların durumunu arz ettim.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ayna ayna söyle ona!   / 07-10-2005
 Ne deve, ne kuş!   / 06-10-2005
 Bir şey diyeceğim!   / 05-10-2005
 Avusturya'nın profesyonelliği!   / 04-10-2005
 Anelka kaleye Zafer taca attı!   / 03-10-2005
 İki gözüm, iki yüzüm!   / 02-10-2005
 Milli de, ne kadar milli?   / 30-09-2005
 Görüşmecim yeşil dolar getirmiş!   / 29-09-2005
 İsim vermeyeyim   / 28-09-2005
 Ne dediler, ne dediler!   / 27-09-2005
YILMAZ ÖZDİL
Kız sen Dubai'nin neresindensin...
Duruşun andırır asil...
UMUR TALU
Astsubay... Az-subay!
Hiyerarşinin olduğu yerde adalet...
FATİH ALTAYLI
Kıyağa kıyak
Dubai emiri Şeyh Maktum Türkiye'ye...
ERDAL ŞAFAK
Zamanlama şaheserleri
Orhan Pamuk, Hırant Dink ve Ermeni...
Ölüm 1 dakikada geldi
Merkez üssü başkent İslamabad'ın kuzeyi olan deprem 1 dakika sürdü.
Hayatını sutyenine borçlu!
İngiltere'nin başkenti Londra'da yaşayan 24 yaşındaki Helen Kelly,...
Sizi seviyoruz
Sizi seviyoruz
Danimarka, grubumuzdaki kritik randevuda Gravgaard'ın golüyle...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu