kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Teknoloji
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Dar alanda kısa çekimler ve sert çekişmeler
Dar alanda kısa çekimler ve sert çekişmeler


"Banyo" Mustafa Altıoklar'ın filmleri arasında en çok "Asansör"e benziyor: Onun gibi çok dar bir mekanda geçen, görünürde diyaloglara, temelde ise insan ilişkilerine dayanan, bir tür oda müziği tadında "oda sineması". Bu kez oda yerine "banyo" demek de pek yanlış olmaz!... Altıoklar, yazar Gül Semerci'nin oyunundan yola çıkarak çektiği filmde, üç çiftin ve ayrıca genç bir röntgenci delikanlının kahramanlarını oluşturduğu, görünürde komik, hatta komik ötesi derecede hafif bir öykü anlatıyor. Genelde (biri dışında) yanyana gelmedikleri için ilişkilerini anlamakta zorluk çektiğimiz ve bir tür "kimin eli kimin cebinde" havası yaratan üç çift de birbirlerini aldatmaktadırlar. Birinin kocası dışında hepsi, diğerlerinin karısı ya da kocasıyla birlikte olmaktadır. Böylece karşımıza, en hasından Fransız bulvar komedilerini bile hasedinden çatlatacak bir "ihanetler güldürüsü" gelir. Çok uzun bir süre gereksiz, boş, hatta kimi zaman kaba ve estetik dışı gözüken ve seyirciyi yoran...Üstelik o ünlü klasik veya çağdaş bulvar komedilerinin zeka düzeyini pek yakalayamayan, daha kıvrak sözlere, keskin esprilere gereksinmesi olan... Ne var ki film hakkında tam bir kanıya varmak için, finali beklemek gerekiyor. Aslında Altıoklar'ın "Asansör"de de görülen dar mekanda film çekme ustalığı belirgin. Yönetmen, dışarıyla ilişkisi sadece kimi zaman açılıp kapanan pencereler olan üç banyonun oluşturduğu sınırlı mekanı gayet iyi kullanıyor. Kamera hemen her zaman olması gerektiği yerde. Zaman zaman aşırı kullanılan yavaşlatılmış çekimler dışında tempo iyi. Çok iyi bir oyuncu seçimi ve yönetimi de sağlanmış. Hepsi iyi ama ben özellikle nankör bir rolde Janset'e bayıldım. Görüntü yönetmenini ve son derece işlevsel bir müzik yazmış olan Gökhan Kırdar'ı da anmalı.

ŞAŞIRACAKSINIZ
Film, bu teknik başarıya karşın pek içaçıcı bir halde değilken, sona doğru işler değişiyor ve tüm hikaye, iyice kara ve karanlık bir finale doğru şahlanıyor. Film boyu süren bulvar komedisi atmosferi, bıçak gibi keskin -hatta fazla keskin- bir trajediye dönüşüyor. Bu radikal dönüşüm, sanırım çok kişiyi şaşırtacak, hatta irkiltecek... Ama galiba film, asıl anlamını bu dönüşümle kazanıyor. Ve en küçük gözüken şeylerin nasıl büyüdüğünü, komedi unsurlarının nasıl drama dönüşebileceğini, hayatlarımızın ne denli pamuk ipliğine bağlı olduğunu bize hatırlatıyor. Tümüyle biraz fazla mamul, fazla hesaplı duran bu film, sonuç olarak uçarı gönül ve seks maceralarımızdan fışkıran bireysel dramların koza gibi örülmüş değişik bir izdüşümü sayılabilir.

BANYO
Yönetim ve senaryo:
Mustafa Altıoklar
Görüntü: Mirsad Heroviç
Müzik: Gökhan Kırdar
Oyuncular: Selçuk Yöntem, Burak Sergen, Seray Sever, Janset, Demet Evgar, S.Midyat, Arda Kural
Altıoklar Yapım
DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 ETA tarihinden kanlı sayfalar
 Bu randevuya hayır demek mümkün mü?
 Derinlerde saklanmış canavarlara karşı
 Futbolseverle sinemaseveri birleştiren film
 Bir annenin intikamını almak
 Düğün çapkınlarının başına gelenler
 FİLMEKİMİ'nde dikkat çekenler
 Dar mekanda gerilim ve seks
 Antalya'da yepyeni bir dönem başlıyor
 Hayal kurduk bakalım gerçekleşecek mi?
 Bunalım döneminin unutulmuş kahramanı
 Çocuklar için yazdı filmini de çekiyor
 Bir televizyon filmi havasındaki gerilim
 Tam anlamıyla Maskara bir film
 Yarının klonları insan mı yoksa makine mi?
 Müzik de başlı başına bir mucize değil midir?
 Korku kalır dans uçar gider
 New Orleans'ta aile sırları, büyü ve dehşet
 Fransız usulü bulvar komedisinden perdeye
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
Kebap deyince akan sular duruyor
Kebap deyince akan sular duruyor
Gazeteci-yazar Hıncal Uluç tam bir kebap tutkunu. Kebaba düşkünlüğü,...
Kırmızı siyah bir sergi hikayesi
"Resim Heykel müzesini bir tarafa bırakırsak, gerçek anlamda ilk...
Hollywood yıldızları bu modacının tasarımlarını yere göğe koyamıyor
İsmini 'çok şık, çok tarz' anlamına gelen 'bon chic, bon genre'...
Kendileri kurtuldu sıra diğerlerinde
Meme Kanseri Vakfı'nda gönüllü olarak çalışan bir grup kadının tek amacı her...
Bu kız ahtapot gibi bi şey valla
Yaşadığı tempoya can dayanmaz Ebru Akel'in. Koş birilerini evlendirmeye çalış.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.