kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Teknoloji
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
İlker Sarier @ SABAH
Fax:
0212 354 34 69
 

Tut şunun ucunu kapatalım abi!

AB ile müzakerelerin başlatılması üzerine, Türkiye'nin zaten bölünmüş olan düşünce alemi, amitoz şekilde bir kez daha bölündü.
"Ulusalcılar" zaten "istemezük" stratejisinde kaya gibi bir duruyorlar.
Yeni bölünme, AB ile ortaklığı sahiden isteyenlerle, "utangaç" AB'ciler arasında gerçekleşti.
Ucu açıkçılar ile ucu kapalıcılar saflaşmaya başladı.
Utangaç AB'ciler, efendim ucu açık müzakere olur muymuş diye isyanlarda! Tereddütsüz Avrupa Birliği isteyenler ise, müzakere sürecinin ucunun açık veya kapalı olmasını pek önemsemiyorlar.
Çünkü, müzakere sürecinin ucunun nasıl olduğu zaten 93'ten beri belliydi.
Ortada "yeni" bir şart yok ki!


Bendeniz şu fakir, ucu kapalıcıların neden isyan ettiklerini anlamaya çalışıyorum.
Haddim olmayarak, anladığımı anlatmak isterim.


Hayatımıza ve tercihlerimize bakarsanız biz Türkler, "ucu açık" süreçlerden pek hoşlanmıyoruz.
Sonu garanti olacak ki, bir şeye benzesin.
Neden yüz binlerce yurttaş, devlet kapısında iş kovalıyor? Çünkü sonu garanti! 657 sağlam kanun, işten atılmak yok, Emekli Sandığı'ndan da emeklilik sürgaranti! Sadece vasıfsızlar için değil, binlerce mühendis, doktor, ekonomist, maliyeci, bankacı vesaire için de geçerli bu! Özel sektörde, istikbalin patronun veya müdürün iki dudağı arasında olduğu, ucu açık bir sürece (atılma riskine) katlanmak kolay mı? Matrak geçmek gibi olmasın ama, bu memlekette, "mezuniyet garantili" bir üniversite açacaksın, parayı koyacak yer bulamazsın.
Anne ben "Garanti Üniversitesi"ne gideceğim! Neden oğlum? Diploma yüzde yüz garanti çünkü, yani ucu kapalı!


Bir tasavvur edin. Avrupa Birliği bize, "Müzakerelerin ucu kapalı, 10 yıl sonra garanti ortaksınız!"
deseydi, o müzakerelerden hayır gelir miydi? Gelmezdi.
Ama bizim ucu kapalıcılar, böyle bir hazırlop istiyorlar, armut piş ağzıma düş!


Milyonlarca insanın yaşadığı somut hayata dönün bakın! Hangi sürecin ucu kapalı şu dünyada? Aynı anneden, aynı babadan dünyaya gelmişsin kardeşinle... Yani ucu kapalı bir kan bağı var aranızda... İstesen de değiştiremezsin vaziyeti...
Ama bu kardeşliğin sürüp gitmesi bile, iki kardeş arasında geliştirilen diyaloglara, ortak anlayışlara, benzer arayışlara, fikir, duygu ve felsefelerin varlığına bağlı değil midir? Aksi halde baştan ucu kapalı olan kardeşliğin bile sonunda ucu açılır kalır.


Evlilikler bile böyle değil mi?
Devletin tanıklığı önünde imzayı basıyorsun, nikah memuruna da söz veriyorsun, ölünceye kadar aynı yastıkta, saygı ve sevgi ile birlikte kocayacağız! Ucu kapalı bir ilişki başlıyor. O zaman "boşanmak" neyin nesi oluyor? Anlaşamayan çiftler birbirlerine, "sepeti koluna yolcu yoluna" dediği zaman sürecin ucu açılmıyor mu? Bu yüzden değil midir, sürgarantili evlilik arayanlar, ucu kapalı partner isteyenler, sütliman ilişki hayal edenler, bir türlü başarılı bir izdivaç gerçekleştiremezler! Hayat bitmeyen bir müzakere süreci değil midir? Gelin anlaşalım. Tutalım şunun ucunu kapatalım abi!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Alkışlar Türkiye'ye   / 05-10-2005
 Kazın kazın heyecanlı oluyor   / 03-10-2005
 Onlar söyleyemiyor ben söyleyeyim bari   / 02-10-2005
 Barışçılık mı? Düşmancılık mı?   / 30-09-2005
 Erkeğe kürtaj ha!   / 26-09-2005
 Of of Ofer!   / 25-09-2005
 Terazi-lastik jimnastik...   / 23-09-2005
 Yürüyüş raporu   / 21-09-2005
 Başlıksız yazı   / 19-09-2005
 Faydalı bir öğlen yemeği   / 18-09-2005
REHA MUHTAR
Kaya, Hülya'ya hâlâ karım diyorsa...
Şöhretin en kötü...
EMRE AKÖZ
AB karşıtlarının taktikleri
Özellikle futbol...
MEHMET BARLAS
"Estetize şiddet" mi "Çağdaş ilkellik" mi?
Digiturk'ün...
İLKER SARIER
Tut şunun ucunu kapatalım abi!
AB ile müzakerelerin...
MAHMUT ÖVÜR
Sarı Köşk nasıl kurtuldu?
Gazetecilikte haber takibi...
SAVAŞ AY
Bir İstanbul masalı..
Beyoğlu Belediye Başkanı A....
HINCAL ULUÇ
Marmara'yı kirletmek serbest!..
(Köşemizin...
BAYRAKTAR BAYRAKLI
Oruçla ilgili hükümler (2)
Sefer Kelimesinin...
Boynumuzun borcu
Boynumuzun borcu
Türk futbolunu Avrupa'da başarıyla temsil eden iki yıldız Nihat ve...
Danimarka kaybetmez
Danimarka kaybetmez
Löw, "Danimarka-Yunanistan maçının berabere bitmesi Türkiye için...
Belge bilmeceye döndü
Baykal "bekçiye bırakılmış" derken, DYP'liler belgenin geldiğini...
Bağış'tan Türk ailelere taktik
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Dış Politika Danışmanı ve AK Parti...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu