kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Teknoloji
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
"Estetize şiddet" mi "Çağdaş ilkellik" mi?
Fransa'nın kültürel devrim ihtiyacı
ŞAKA - Karşılıklı uyum

"Estetize şiddet" mi "Çağdaş ilkellik" mi?

Digiturk'ün ekim ayı filmlerinin tanıtıldığı dergide, Japon yönetmen Takeshi Kitano'nun "Zatoichi" filmi anlatılıyordu.
Bu filmde kör bir gezgin olan Zatoichi, aslında büyük bir kılıç ustasıdır. Sonunda kader onu diğer bir kılıç ustası olan Ginzo ile karşı karşıya getirir.
Bu tür filmleri (Mesela Tarantino'nun Kill Bill'i gibi) izleyenler, sonucu tahmin edebilir. Kafalar, kollar koparken kanlar fışkırır. Ama bütün bu vahşet, baledekine benzer zarif ve hesaplı hareketlerle yapılır.
Buna "Estetize Şiddet" deniyormuş.
Şiddetin, cinayetin, vahşetin estetiği olur mu demeyin. Picasso'nun "Guernica"sı veya Munch'ün "Çığlık"ı değil midir sanatta dehşetin ifadesi? Ama sinema sanatı, dehşeti ve cinayeti de estetize etti neticede.
Bu durumda, başka alanlarda ve mesleklerde de bir arada bulunmaları imkansız olan olguların tamlaması yapılamaz mı acaba? Örneğin "Bilimsel Saçmalık" gibi, "Diplomatik Esneksizlik" gibi, "Devletçi Bireycilik" gibi, "Laik Köktenci" gibi, "Hümanist Irkçı" gibi, "Totaliter Çoğulculuk" gibi, " Hukuksal Linç" gibi...
Bu tür uyumsuzlukları yaşamlarında gerçekleştirmeyi deneyenler çıktı. Örneğin Michael Jackson "Beyaz Zenci" olmayı denemedi mi? Veya alaturka müzik üzerinde "Polifonik Monofoni" denemeleri yapılmadı mı? Ama sonuçta bütün bu denemelerde "Tam Uyum" sağlanamıyor.
Siz istediğiniz kadar kendinizi "Muhalefetteki İktidar" olarak görün. Seçim kazanmadığınız takdirde, çok partili demokraside iktidar olmanız mümkün değildir.
Siz istediğiniz kadar kendinizi "Batılı" zannedin, Batı uygarlığının yanında olduğunuzu varsayın. Eğer 1930'ların tek partili ve tek ideolojili "Batı Modeli"nin hasretini çekiyorsanız, 2005 yılında ancak "Müzelik Batılı" olursunuz. Avrupa Birliği Türkiye'yi bütün kültürel ve toplumsal renkleri ile üyeliğe kabul edilebilir olarak görürken, siz hala "Bunlar Türkiye'yi temsil etmiyor" diye kendinize benzemeyenleri düzen dışı kabul ederseniz "Üniter Bölücülük" yapmış olmaz mısınız? Askerlik mesleğinin mensubu olduğunuzu düşünün. Bu meslekteki bütün modernizasyonun Batı Avrupa'yla işbirliği ile başladığını bileceksiniz, Von Moltke'yi okuyacaksınız, Cumhuriyet döneminde NATO ile ordunuzu Batı stratejisine entegre edeceksiniz. Sonra sivil toplum Avrupa Birliği ile entegrasyon yoluna girince, bunu milli menfaatlere aykırı bulacaksınız.
Hem "Atatürkçüyüm" diye nutuklar atacaksınız. Hem de, Atatürk'ün bir gecede Latin alfabesini, bir gecede Medeni Kanun'u Türkiye'ye kabul ettirdiğini görmezden gelip, "Bunlar Avrupalı olmak için taviz veriyor" diye de çığlıklar atacaksınız.
Woody Allen'ın bilinen özdeyişindeki gibi bir durum yok mu ortada?
- Hayatta neyi seviyorsam, ya ahlak dışıdır, ya yasadışıdır, ya da şişmanlatır!
Şöyle uyarlayamaz mısınız bunu bizim siyaset ve düşünce ortamımıza:
- Ben ve benim gibi düşünenler iktidarda değilse, her alınan karar ve her atılan adım yanlıştır, zararlıdır, kötü niyetlidir.
Ne diyebiliriz bu durum karşısında? "Çağdaş İlkellik" desek yanlış olur mu? "Estetize Şiddet" daha tutarlı bir tamlama mıdır?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Geniş kanatları boşlukta bembeyaz açılan büyük kapı...   / 06-10-2005
 Hani Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktu..   / 05-10-2005
 Siyaset ve diplomasi için açık eğitime yazıldık   / 04-10-2005
 Gerçeği yaratmak mı anlamak mı önemlidir?   / 03-10-2005
 Yeter artık temcit pilavını kendi kendinize yiyin!   / 02-10-2005
 Ezberi bozmak herkesin canını sıkmaz mı?   / 01-10-2005
 Kız sen Avrupa'nın neresindensin?   / 30-09-2005
 Ahmet Hakan bu defa hedefi yanlış seçti...   / 29-09-2005
 Doğalgazla çalışan teknoloji harikaları   / 28-09-2005
 Star TV'nin satışı üzerine medyada doğan yeni tablo...   / 27-09-2005
REHA MUHTAR
Kaya, Hülya'ya hâlâ karım diyorsa...
Şöhretin en kötü...
EMRE AKÖZ
AB karşıtlarının taktikleri
Özellikle futbol...
MEHMET BARLAS
"Estetize şiddet" mi "Çağdaş ilkellik" mi?
Digiturk'ün...
İLKER SARIER
Tut şunun ucunu kapatalım abi!
AB ile müzakerelerin...
MAHMUT ÖVÜR
Sarı Köşk nasıl kurtuldu?
Gazetecilikte haber takibi...
SAVAŞ AY
Bir İstanbul masalı..
Beyoğlu Belediye Başkanı A....
HINCAL ULUÇ
Marmara'yı kirletmek serbest!..
(Köşemizin...
BAYRAKTAR BAYRAKLI
Oruçla ilgili hükümler (2)
Sefer Kelimesinin...
Boynumuzun borcu
Boynumuzun borcu
Türk futbolunu Avrupa'da başarıyla temsil eden iki yıldız Nihat ve...
Danimarka kaybetmez
Danimarka kaybetmez
Löw, "Danimarka-Yunanistan maçının berabere bitmesi Türkiye için...
Belge bilmeceye döndü
Baykal "bekçiye bırakılmış" derken, DYP'liler belgenin geldiğini...
Bağış'tan Türk ailelere taktik
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Dış Politika Danışmanı ve AK Parti...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu