Erdemir'de devler neden kapışmadı?

Türkiye'nin pırlanta taşı diye tabir edilen Erdemir ihalesinde kıran kırana bir mücadele bekleniyordu, fakat olmadı. Yabancılar yarıştan çekilince ipi OYAK göğüsledi.
İhaleden önce 47 milyon tonla üretimde dünya birincisi Mittal Steel ile 43 milyon tonla dünya ikincisi olan ancak Avrupa'da ilk sırada yer alan Arcelor arasında kıyasıya bir mücadele bekleniyordu. Gerçi ihaleden bir gün önce Arcelor yetkilileri ihalede uçuk bir rakam telaffuz etmeyeceklerini dile getirmişti. Ancak onların da gözü Mittal Steel'e çevrilmişti. Eğer Erdemir'i Mittal Steel alırsa dünyanın yanı sıra Avrupa'da da birincilik unvanını ele geçirecekti . Arcelor'u düşündüren buydu.

Ereğli OGG jest yaptı
İhalede beklenti 6-7 milyar dolar dolayında idi. İkinci turda kapalı zarflar açılıp Mittal'in açık artırmaya kalmadan elendiği açıklanınca, rakibi Arcelor rahat nefes aldı ve hemen mola istedi. Belli ki, merkezdeki yetkililerine bu durumu bildirdi. Merkezdeki yetkililer de rakipleri elendiğine göre, artık ihaleye devam etmelerine gerek kalmadığını söyledi ki, mola sonucunda Arcelor ihaleden çekildi.
Son turlara iki yerli grup, Ereğli Ortak Girişim Grubu ile, OYAK kaldı.
Böyle olunca'da Ereğli OGG jest yaparak ihaleden çekilince ipi OYAK göğüsledi.

Stratejik hata
Açık artırmaya kalamayan Mittal Steel yetkililerinin yüzündeki pişmanlık dikkatlerden kaçmıyordu. Çünkü Mittal Steel, Erdemir'i almış olsaydı Avrupa birinciliğini Arcelor'dan alacaktı. Acaba Mittal Steel bir strateji hatası mı yapmıştı? İkinci turda önerdiği teklifin açık artırmaya kalamayacağını bilseydi, acaba daha yüksek teklif verir miydi? Bana göre evet. Kabul etmeli ki, Mittal Steel stratejik bir hata yapmıştır. Bu ihaleye aylarca hazırlanacak ve işin başında havlu atacak. Olacak şey değil.
Yarıştan kopmalar olunca Erdemir'in yüzde 46.12'lik hissesi 2.770 milyar dolara OYAK'ın oldu. Böylece 7 milyar dolar beklentisi yerine Erdemir 6 milyar dolara satıldı. OYAK'ın Erdemir ihalesini kazanması hepimizi mutlu etti. Ancak ihale sonunda TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun yabancı sermayeye karşıymış gibi algılanan konuşması kafalarda soru işareti bırakmıştır. Yabancı sermaye karşıtı olmayan, sürekli yabancı sermayeyi davet eden birinin bu konuşmayı yapması çelişki olarak yorumlandı.