Dik duruşumuz semeresini verdi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB ile müzakerelere başlayan Türkiye'nin, geleceği için son derece önemli bir kavşaktan alnının akıyla döndüğünü söyledi.
Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB ile müzakerelere başlamasını değerlendirdi. TBMM'nin yeni yasama yılına başladığını anımsatan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu gün itibarı ile tarihi bir dönemecin başlangıç noktasında olunduğunu ifade etti.
Türkiye'nin, günlerdir, haftalardır bütün dünya devletlerinin gündeminde olduğuna işaret eden Erdoğan,
AK Parti olarak, siyasi yol haritalarını milletin çizdiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, ''Her vatandaşım emin olsun ki bundan sonra da milletimizin çizdiği yoldan zerre kadar sapmayacağız. Ülkemizin onurunu en yüksek değer olarak biliyoruz. Bu tarihi başarı daha öncekiler gibi milletimizindir, ülkemizindir, devletimizindir. 3 Ekim başarısını da milletimizin kazanç hanesine kaydediyoruz'' dedi.
'DİK DURUŞUMUZ'
Bu diplomatik başarının yankısının sadece Avrupa'da değil, Asya'dan Maldiv Adaları'na, Maldiv Adaları'ndan Amerika'ya kadar hissedildiğini kaydeden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Dik duruşumuz bir kez daha semeresini vermiş, duvar aşılmıştır. İnsanlığın ve barışın bekası için aklıselim, önyargılara galip gelmiştir. Zaman zaman sinirleri yıpratan, gerçekten bizleri çok ama çok yoran anlar oldu, zorlu süreçler yaşandı.Fakat aldığımız mesafe ülkemiz adına çok önemli bir mesafe olarak gerçekleşti.
Türkiye'nin medeniyet yolculuğunda bizim tek bir davamız, tek bir rüyamız, tek bir idealimiz var; Türkiye'yi büyütmek... Bu yolda hiçbirzaman konjonktüre, karamsarlığa, ucuz popülizme teslim olmadık, olmayacağız.
Türk siyasetinde çıtayı en yükseğe çıkarma iddiasındayız. Ham dolsun çıtayı en yükseğe çıkardık. Milletimizin onuruna yaraşır bir asalet, milletimizin vakarına yaraşır bir temsil, milli hassasiyetlerimizi milim milim gözeten hiçbir ayrıntıyı gözden kaçırmayan bir dikkatle sapasağlam bir irade gösterdik. Ülkemizin, devletimizin ne kadar meşakkatli olduğunu, ne kadar riskler barındırdığını bildiğimiz gibi maliyetini de biliyorduk.
Bütün meseleleri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Türk Milleti'nin geleceğini, esenliğini, mutluluğunu, refahını gözeten bir dikkatle bugüne getirdik. Bundan sonra da aynı özenle, bunu hedefe taşıyacağız.Bu sürecin ne kadar inceliklerle dolu olduğunu, geçen her saniyenin nekadar gerilim ürettiğini yaşayarak gördük, sizler de gördünüz. Gelinen noktada Türkiye, geleceği için son derece önemli bir kavşaktan anlının akıyla dönmüştür. Bundan sonra önümüzde yeni bir süreç ve takvim var. Bu süreçte milletimizin ortak iradesi doğrultusunda her alanda ileri adımlar atmaya ve standartlarını yükseltmeye kararlılıkla devam edeceğiz.
AB üyeliği hedefi, geleceğimizi inşa etmek üzere belirlediğimiz hedeflerden biri. Mutlu ve müreffeh bir Türkiye, vizyonumuzun bir parçasıdır. Açıklıkla söylüyorum; biz AB'yi ne bir ulaşılmaz hayal ne de bir kolay hedef olarak gördük. Bunu defalarca ifade ettik. AB üyeliği, Türkiye'nin tarihi yürüyüşünün tabii bir uzantısıdır. AB üyeliği Türkiye'nin demokratik, özgürlükçü, adil ve müreffeh bir toplum olma iddiasının bir tezahürüdür.
AB üyeliği, Türkiye'nin menfaatlerinin bir gereğidir. Bizim idealimiz, demokratik, özgür ve ileri ülkeler arasında yer alan bir Türkiye'dir. AB, bu ideale ulaşmamızı sağlayacak en uygun güzergahtır.''
|