kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Teknoloji
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Sezer'in dilinde tüy bitti ama

Cumhurbaşkanı Sezer her yıl 1 Ekim'de yasama yılının başlaması dolayısıyla Meclis'te yaptığı konuşmada Türkiye gündemine ayna tutuyor. Ancak birkaç konu var ki, 5 konuşmasının 5'inde de yer aldı: Zorunlu eğitimin uzatılması, dokunulmazlıklar ve seçim yasasının yenilenmesi...

Cumhurbaşkanı Sezer'in her yasama yılı başında Meclis'te yaptığı konuşma özel bir önem taşıyor. Çünkü seleflerinin aksine basın toplantısı düzenlemediği, medyaya demeç vermediği, hemen hiçbir konferans, seminer ya da sempozyumda kürsüye çıkmadığı için, görüşlerini sadece geleneksel 1 Ekim konuşmalarıyla öğrenebiliyoruz.
Cumhurbaşkanı'nın -dünle birlikte- 5 yıllık konuşması bir bütün olarak değerlendirildiğinde, hep aynı sistematiğe dayandığı görülüyor: Güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmeler, Cumhuriyet'in temel ilkelerine ve kutsal duyarlılıklarına vurgular, el atılmamış reformlara göndermeler ve bir de her iktidarın özelliğine göre mesajlar...
Örneğin 2000'deki konuşmasında "hukuk devleti"ne ağırlık verdi, Anayasa'da çağın değerlerini yansıtacak değişiklikler yapılmasını istedi. Dönemin iktidarına uyarıları da yolsuzluk ekseninde yoğunlaştı. Hem de hayli sert üslupla...
2001'de Sezer'in başlıca kaygısı yine yolsuzluklardı. 2003'te ise (2002'de erken seçim kararıyla Meclis feshedildiği için konuşma yapmadı) Çankaya gündemine "Etnik ve dinsel ayrışmaya yönelik hareketler"in girdiğini görüyoruz.
2004'te ağırlığı, o sırada Türkiye'ye yapıştırılmak istenen yeni etiket oluşturdu: "Ilımlı İslam." Sezer şöyle yüklenmişti o söylem sahiplerine: "İster ılımlı, ister köktenci olsun, din devletiyle demokrasi yan yana getirilemez. Türkiye için 'Ilımlı İslam', 'İslam Cumhuriyeti' gibi tanımlamalar asla kabul edilemez."

Seçim sistemi hep gündeminde

Dün yaptığı konuşmada ise iki sürpriz dikkatimizi çekti: AB konusunu beklentilerin aksine ağırlık merkezi yapmaması ve özelleştirmelerde stratejik kuruluşların yabancıların eline geçmesinden duyduğu kaygı. İlkini bu gece Brüksel'den kötü bir haber beklememesine bağladık; ikincisini ise ABD ve Avrupa'da giderek güçlenen "Ekonomik milliyetçilik" dalgalarının Çankaya'ya da ulaşmasına...
Tabii Sezer'in devletin başı olarak her konuşmasında yer verdiği "olmazsa olmaz"ları da var. İrtica tehdidi (bu yıl her zamankinden geniş bir bölüm ayırdı), bölücü tehdit, çağdaş eğitim, yargı bağımsızlığı gibi.
Ancak özellikle üç konuyu, her yıl tekrarlamaktan dilinde tüy bitti: Zorunlu eğitim süresinin uzatılması, dokunulmazlıkların daraltılması ve seçim sisteminin değiştirilmesi.
2001'de " Siyasi partiler ve seçim yasaları günün koşullarına göre değiştirilmeli" uyarısını Ecevit hükümeti de, Meclis'te önemsemedi, bedelini ağır ödedi. Üç yıldır da bu iktidara ve Meclis'e çağrı yapıyor:
"Siyasal partiler ve seçim yasalarında, Türkiye'yi çağdaş demokratik yapıya kavuşturacak değişiklikler ivedilikle gerçekleştirilmeli." (2003)
"Siyasal partiler ve seçim yasalarının katılımcılığı temel alan yapıya kavuşturulması için gerekli düzenlemeler bir an önce yapılmalı." (2004)
"Yönetimde istikrar ve temsilde adalet ilkelerinin kabul edilebilir denge içinde seçim sistemine yansımalı." (2005)
Dinleyip dinlememek iktidarın ve parlamentonun bileceği iş. Yalnız birşeyi unutmasınlar:
Bu sistem kalırsa, günümüz milletvekillerinin çoğu Sezer'in 2006'daki yasama yılını açış konuşmasını, Meclis'ten değil TV'lerden dinlemek zorunda kalabilir. Tıpkı bir önceki Meclis üyelerinin dün yaptıkları gibi...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hükümet Teziç'in değerini bilmeli   / 01-10-2005
 AB'nin değerleri   / 30-09-2005
 Avrupa asla ihanet edemez   / 29-09-2005
 Can güvenliği mi özgürlükler mi?   / 28-09-2005
 6 gün boyunca bıçak sırtındayız   / 27-09-2005
 Hatay'da Endülüs ruhunu diriltmek   / 26-09-2005
 Musa Dağı'ndan Bekaa Vadisi'ne   / 25-09-2005
 Yargıda asıl sorun içsel tarafgirlik   / 24-09-2005
 1915'in üstünden tam 90 yıl geçti!   / 23-09-2005
 İki kulağınız birden Brüksel'de olsun   / 22-09-2005
YILMAZ ÖZDİL
Camilerle ördük ana yurdu dört baştan...
Memleketi on...
UMUR TALU
İki gözüm, iki yüzüm!
3 Ekim'e bir gün kala anlaşılan...
FATİH ALTAYLI
Tüzmen'in adamından yanıt
Buffalo Operasyonu'nda ortaya...
ERDAL ŞAFAK
Sezer'in dilinde tüy bitti ama
Cumhurbaşkanı Sezer her...
...Ve nefesler tutuldu
Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki söz, 31 Temmuz 1959...
Acı bir gelişme yaşanmayacak
Akil Adamlar Komisyonu üyesi AP Liberal Grup Başkanı Bonino,...
AnELka çevirdi
AnELka çevirdi
Konya-F.Bahçe maçına hakem Özgüç Türkalp damga vurdu. İlk yarıyı 2-0...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu