kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Teknoloji
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Sunay Akin @ SABAH
 

Dürüst olalım beyler

Kentlerde patlayan bombalar için "terörist işi" deniliyor. Masum insanları katletmenin elbette haklı görünür bir yanı yoktur, olamaz da! Tıpkı, günümüzden tam 60 yıl önce, 6 Ağustos 1945 günü Hiroşima'da on binlerce masum insanın ölümüne neden olan atom bombası gibi!!! Sahi, ne diyeceğiz Hiroşima'ya atılan atom bombası için? Savaş mı, yoksa terör saldırısı mı? Yüze yakın masum insanı öldüren saldırılar "terör" olarak adlandırılırken, ölen sivil insan sayısı on binleri aşınca bunun adı "savaş" mı oluyor?

BARIŞ GÜNÜ'NE YASAK
Japonya'da atom bombasından söz etmek yıllarca yasaklanır. Amerikan işgal komutanlığı katliamla ilgili her türlü yayını ve toplantıyı yasaklar. Beş yıl sonra, 1950 yılının 6 Ağustos'unda Hiroşima'da düzenlenmek istenilen "Barış Günü" işgal askerleri tarafından dağıtılır. Dahası, Japonya'da, "Atom Bombası Çocukları" adlı film tam 25 yıl sonra, 1970 yılının haziran ayında gösterilir! Hiroşima, Otha Nehri'nin denizle buluşurken altı kola ayrıldığı delta üzerinde kurulan, ince ve uzun adalardan oluşan bir kent... Adalar arasındaki köprüler birer kolye gibi süslüyor bu güzel kenti. 6 Ağustos 1945'te, Hiroşima halkı sığınaklarda geçirdiği gecenin ardından güzel bir yaz gününe uyanır. Duyulan uçak sesleri kimseyi korkutmaz, çünkü saldırı alarmı verilmemiştir. Saat 8.15'te, 20 bin ton TNT gücünde olan bir atom bombası patlar, Tinian Adası'nın 600 metre üstünde... O gün, Hiroşima'da yaşanılanların korkunçluğunu kentteki Barış Müzesi'nde sergilenen bir fotoğrafla anlatmaya çalışalım: Atom bombasının patladığı an çekilen bu fotoğrafta bir insan gölgesi görülüyor yalnızca; o korkunç sıcaklıkta bir insan bedeni eriyip giderken, Sumitoma Bankası'nın duvarında gölgesi kalır yalnızca!.. İnsan yok olmuş ama gölgesi kalmış duvarda... Ve tam o an çekilmiş fotoğraf, gölge de silinmeden az önce! Atom bombasının insanları nasıl da bir anda kül ettiğini uzun uzun yazmaya hiç gerek yok. Sözünü ettiğimiz fotoğraf her şeyi anlatıyor apaçık.

BİR ŞAİRİN SORUSU
Latin şair Tibullus, yaklaşık iki bin yıl önce yazdığı bir şiirde savaşın korkunçluğunu şu dizelerle dile getirir: Kimdi kılıç denilen korkunç silahı icat eden Sel gibi akıtılıyor insanlık kanı Ölümün yolu ne kadar kısa ve korkunç Yıllar geçer aradan... İnsanlık kılıçtan daha korkunç, ölümün yolunu daha da kısaltan silahlar icat eder... Sonunda Melih Cevdet Anday "Hiroşima" adlı şu dörtlüğü kaleme alır: Büyükbabam, babam, ben, Küçük oğlan, kız, damat, Gelişimiz teker tekerdi, Gidişimiz cümbür cemaat! Kılıcı sevmeyen, bu demir parçasını ölümün yolunu kısalttığı için korkunç bulan Tibullus, Hiroşima'yı görseydi neler yazardı acaba? Biz de ise Ceyhun Atuf Kansu yazdı Hiroşima'yı, Fazıl Hüsnü Dağlarca... Ve elbette Nazım Hikmet: Koşuyor altı yaşında bir oğlan, uçurtması geçiyor ağaçlardan, siz de böyle koşmuştunuz bir zaman. Çocuklara kıymayın efendiler. Bulutlar adam öldürmesin. Enola Gay, dünyaya getirdiği erkek çocuğuna "Tibbets" adını koyar. O çocuk büyür ve pilot olur; o da annesinin adını verir uçağına. Enola Gay'in Hiroşima üstünde açılan kapakları, 250 bin masum insanın ölümüne neden olan atom bombasını doğurur!

TURNA KUŞLARI

Sadako Sasaki atom bombası atıldığında iki yaşında bir kız çocuğudur. Sasaki 12 yaşına geldiğinde radyasyonun etkisiyle yatağa düşer. Bir Japon inancına göre kağıttan bin turna kuşu yapanın dileği gerçekleşirmiş. Ölümün pençesine düştüğünü öğrenen Sasaki, kağıtlardan turna kuşları yapmaya başlar, hasta yatağında... 5 Mayıs 1957'de "Atom Bombası Çocukları" adına bir anıt dikilir Hiroşima'ya. Bu anıtın tepesinde, omzuna turna kuşu konmuş bir kız çocuğunun heykeli vardır. Sadako Sasaki'dir heykeldeki çocuk... Hasta yatağında son nefesini verdiğinde başucunda kağıtlardan yapılan 646 turna kuşunun biriktiği Sadako Sasaki!.. Hiroşima'nın her yıldönümünde, Atom Bombası Çocukları Anıtı'na dünyanın dört bir köşesinden gönderilen kağıttan turna kuşları asılır... Sasaki'nin ömrü yetmediği için yapamadığı turna kuşları dünya çocukları tarafından tamamlanır, umutlar tükenmesin, savaşlar olmasın diye... Biz de, "Davet" adlı şiirimizle seslenelim "beyler"e: Dürüst olalım beyler İlk adım sizden Sökün savaş gemilerinden Cansimitlerini

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Uyanır uyanmaz gelin!..   / 24-09-2005
 Sevgili diş fırçam   / 17-09-2005
 Hıncal'ın gördükleri   / 10-09-2005
 Kız Kulesi'ndeki babaanne!   / 27-08-2005
 Devrilen iki kitap   / 20-08-2005
 Camdaki Arap kızı   / 13-08-2005
 Dürüst olalım beyler   / 06-08-2005
 Maçka yoluna konulan taş!   / 30-07-2005
 Cumartesi sineması   / 23-07-2005
 İstanbul uçurtması   / 16-07-2005
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
Nedir Gamze olayının perde arkası?
Öncelikle gazeteci...
SUNAY AKIN
Su'daki us
Anne karnındaki suda bir batık gibi bekledik...
İftarda açık büfe olmaz
Türk mutfağının genç ustalarından Vedat Başaran "Ramazanın özü yemek değil,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.