kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Teknoloji
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Oncel Ozicer @ SABAH
 

Hadi barışalım

Eflatun'a "Düşmandan nasıl intikam alırsın?" diye sormuşlar. "Bağışlayarak" demiş.

Ben bundan birkaç yıl öncesine kadar pek güzel küserdim. Aman bu konuda bir becerikliydim, sormayın. Küslüğü uzatmak konusunda üzerime yoktu. Beni üzen, kıran, kızdıran her kimse, ipleri bir koparırdım ki, o kadar olur. Kasım kasım kasılır, "Allah affeder, ben affetmem" derdim. Yakamda bir "I love kapris" rozetim eksikti. Karşımdaki insana, don lastiği gibi uzattığım küslüğümle kan kusturup kök söktürdükçe, "Aman ya rabbi, ne kadar da gururlu bir insanım ben böyle" diye kendimi şişirdikçe şişirirdim. Bir insanı zor affetmekle, onurlu bir insan olmayı bir sayardım. Küçüktüm ben o zaman anlayacağınız, küçüktüm.

***


Şimdi kazık kadar kadın olunca işler değişti. Daha doğrusu ben değiştim. Sihirli değnek değdi ya da enseden sert bir cisimle darbe aldım, her neyse. Artık kimseyle küs kalamıyorum. Daha doğrusu kalmak istemiyorum. Üzerime bir 'cool'luk peyda oldu ki sormayın. Affetmenin, affedilenden çok affedeni rahatlattığını öğrenmiş bulunuyorum anlayacağınız. Bir insanla kırgın olmak beni bloke ediyor. Kafamın bir köşesi devamlı bu konuyla meşgul oluyor. Öyle ki sürekli ağzımdan, olur olmaz kimselere o küs olduğum kişinin adı çıkıyor. Veya algıda seçicilik durumu oluşup televizyonda, birileri konuşurken sürekli o ismi duyuyorum ya da gazetede, dergide hep o isme gözüm çarpıyor. Hele bir de zaman uzadıkça neden küstüğünü unutmaz mı insan? O kişi aklına her düştüğünde hep güzel anılar üşüşmez mi insanın beynine? Fredy'nin Kabusu! Ben de "Amaaan şu üç günlük dünyada neyi paylaşamıyoruz ki?" deyip o ilk telefonu açıveriyorum. Siz de bir deneyin. Karşı taraf sizin bu iyi niyetli jestinize karşılık verir vermez... Siz selamınızı verin de, o ister alır ister almaz. "Canın sağolsun", deyip geçin. İçinizde kin, nefret, küslük barındırmayın. Kimsenin değil, en çok sizin canınıza yazık!

***


Şimdi ben bu konuya parmak basma ihtiyacını neden hissettim peki? Bu hafta pek hayırlara vesile olacak bir gün yaşandı da ondan. Eylülün 1'i, Dünya Barış Günü'ydü. Halkların, ülkelerin, dinlerin vs. barışı iyi hoş da beni ilgilendiren, bizzat insanların küslüklerinin sona erdirilmesi için bugünün pek ala, iyi emellere alet edilebilmesiydi. Bayramları hiç sevmediğimi defalarca yazmıştım. Nedenini bilmem ama sevmem işte. Elimde değil. O üç dört günün bir an önce geçmesini dört gözle beklerim vs. Ama yine de küslerin barışmasına aracı olması açısından bir yararları var sonuçta. İşte bu 1 Eylül de böyle bir gündü. Şimdi siz, "Geçmiş gitmiş gün için bir torba lafı neden ettin?" diyebilirsiniz. Deyiniz. Hatta, "Zamanında söylenmemiş söz hiç söylenmese de olur" diye de ekleyebilirsiniz. Ama rica edicem eklemeyiniz. Bundan ala bahane mi olur? "Geçmiş barış günün kutlu olsun" gibi sulu bir mesaja kim hala kızgın gözlerle bakabilir ki? Bir deneyin. Sonra da haklı çıkıp çıkmadığımı bana bildirin. Merak ederim.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hadi köyümüze geri dönelim   / 25-09-2005
 Acı nedir bilmeyen şımarık kadınlar   / 18-09-2005
 Sakız'dan bildirdim, Sakız'dan!   / 11-09-2005
 Hadi barışalım   / 04-09-2005
 Sığ sularda eğlence   / 28-08-2005
 Çok şahaneyim, muhteşemim!   / 21-08-2005
 En kestirme yol   / 14-08-2005
 Darısı hepimizin başına   / 31-07-2005
 Ayıp artık ama!   / 17-07-2005
 Boyutlar dışında bir fark yok!   / 10-07-2005
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Çocuk Bayramı'nın anlamını biz daha...
MEHMET ALTAN
Gitmek, biraz ölmektir...
Neden bilmiyorum, tren...
ÖNCEL ÖZİÇER
Hayalleri hiç bitmeyen Don Kişot
Bana, konuşmanın...
KAZIM KANAT
İsveç'te 40 yaşındaki her kadın hamile
Bizim kahveye...
REFİK DURBAŞ
Heykel yakarak dışa açılınmaz
Aziz Nesin ve Pınar Kür...
Bütün İtalyanlar gibi keyif veriyor
Bütün İtalyanlar gibi keyif veriyor
Bu hafta sizler için denediğim otomobil Alfa Romeo'nun GT'siydi.
Opel, toprağa çıkıyor
Opel, toprağa çıkıyor
Frankfurt Otomobil Fuarı'nın tartışmasız yıldızlarından birisi Opel...
40 yaş gerçekleri
Hayatımın en güzel ve verimli dönemine başlıyorum. Başkalarına...
Usta getir bir Lehmecun Halep işi olsun
Eskiden erkek kuzu etinden zırh kıyması çekilir, lahmacunun harcı evde...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.