|
 |
 |
 |
|
| Tabutta röveşata: 4-1
|
|
"Öldü, bitti, dağıldı" denilen Beşiktaş, kaderine röveşata yaptı, yeniden hayata döndü. Evinde yenildiği Malmö'yü İsveç'te dağıtıp "Ben daha ölmedim" dedi.
Malmö, UEFA'nın koltuklu tribün isteğine 'inat', Avrupalı İsveç'e 'tezat' koltuksuz 'boş' tribünlerle, eski doğu bloku ülkelerinin 'bakımsız ve soğuk yüzlü' statlarını andırıyor. Malmö'nün futbol arenasında tribünlerin yarısı boş kalırken İsveçliler'in veremediği coşkuyu Beşiktaşlı, Fenerli, G.Saraylı ve Trabzonlusu ile kol kola girmiş Türkler sağlıyor. Maçın başlarında oyuncular hırslı ancak bir o kadar da tedirgin. Üst üste yapılan pas hataları Sergen gibi usta sol ayağın sahne almasıyla yerini daha etkili bir oyuna ve rakip kaleyi yoklamalara bıraktı. Öyle ki 28. dakikada hücuma çıkarken topu tereyağından kıl çeker gibi alınca rakip iki oyuncu birbirine çarpıp 'tost' oluverdi. Bu pozisyonun devamında solda kalan topu Kleberson, Youla'ya çıkartarak siftah yaptırdı: 1-0. Youla, acılarına son veren bu ilk golü atıktan sonra arkadaşlarıyla Rıza hocasına koşup adeta kenetlendi. Bu dakikadan sonra sahada roller değişti. Soğukkanlı Malmö'deki panik, ikinci golü getirdi. 35. dakikada sağ çaprazdan Ali Güneş topu Youla'nın bekçiliğinde filelere bırakarak Beşiktaş'ın doğan güneşi oldu: 2-0. Düne kadar suskun kalan Youla, arap atı gibi geç açılarak 53. dakikada klas bir ikinci golle sessizliğini iyice bozdu: 3-0. Uykudan uyanan Malmö'nün 55 dakikada iki kez gelişinde heyecan uyandıran Cordoba, 62'de Alves'in frikiğini seyredince skor 3-1 oldu. Bütün takım arkadaşları gibi görevini fazlasıyla yapmanın rahatlığıyla oyundan çıkan Sergen'in hocasıyla tokalaşması dedikoduları bitirdi. Tümer +94'te attığı golle maçtan önce basın tribünde dile getirdiğimiz skor tahminimizi boş çıkarmadı: 4-1. Malmö karşısında 15 yılın hesabı, Recep Çetin'in intikamı (!) alınırken, teknik direktör Rıza Çalımbay da cebindeki istifa mektubunu en azından şimdilik yırtıp attı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
