kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Teknoloji
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

Çerçeveden çıkmak

Hükümet önümüzdeki günlerde hayli zor ve sorumluluğu da o derece yüksek bir karar almak zorunda. 3 Ekim günü AB ile üyelik müzakerelerine başlamak veya başlamamak kararı bugünkü şartlarda ve önündeki verilerle alınacak. Bu hükümetin kamuoyuyla pozisyonlarını paylaşma, siyaset üretirken toplumu işin içine katma alışkanlıkları yok. Bu nedenle hem toplumu siyaset dışında bırakıyor, hem de kendi bu tartışma eksikliği içinde siyaset üretmekte zorlanıyor.
Toplum AB üye ülkelerinin tutumları ve bazı üye ülke siyasetçilerinin sözlerinin iticiliği nedeniyle burnundan soluyor . AB ile Türkiye arasında derin bir güven bunalımı yaşanıyor. Dahası Türkiye'de AB sürecini başından beri desteklemiş ve konuya vakıf kişilerden de Türkiye'nin bazı şartları kabul etmemesi, Birliğin Rumlar lehine tarafgirliği sürdüğü taktirde radikal bazı adımlar atılması yönünde görüşler, haklı olarak dile getiriliyor.
Tam da bu bağlamda Avrupa Parlamentosu'nda yapılan tartışmaların niteliğine, belgelerin şekillenmesinde çıkan kavgalara bakıldığında şu sonuçlara varmak da mümkün. Birincisi, tarihinin hiç bir döneminde olmadığı kadar, Türkiye kararı AB açısından kendi kimliği ve geleceğinin niteliğini belirleyecek bir karar. Dahası ilişkilerin tarihinde belki de ilk kez Türkiye'nin AB ülke ve kurumlarında ciddi ve ağırlığı olan destekçileri var.
Bu açıdan bakıldığında Türkiye ve hükümet kararı soğukkanlılıkla ve son dönemde tanık olunan siyasal kepazeliklerden, Rumlar'ın göz göre göre kayırılmasından çok kurumsal kazanımlar ve süreçler üzerine odaklanarak vermelidir. Vereceği kararı da müsbet ya da menfi kamuoyuyla etraflıca paylaşmalıdır. Kamuoyu kararı gerekçeleriyle, siyasi boyutlarının tümüyle ve olası sonuçlarıyla bilmelidir ve doğru olduğu konusunda işin mantığı içinde ikna edilmelidir.

Beşinci
madde önemli
Üzerindeki tartışmaların halen devam ettiği Müzakere Çerçeve Belgesi'ne bu açıdan bakıldığında ortaya çıkan tablo net. Komisyon'un hazırladığı ve hükümetin itiraz etmediği, kamuoyunun da fazla bir tepki göstermediği taslak iki ekle neredeyse aynen korunmuş. Ancak özellikle yeni konan ve Türkiye'nin üyelik aşamasına gelirken Rumlar'ın uluslararası örgütlere girmesini veto etmemesini isteyen beşinci madde Türkiye açısından kabul edilebilir bulunmuyor.
Bu ülkenin asıl kırmızı çizgisi ise herhangi bir belgede ' imtiyazlı ortaklık' seçeneğine atıf yapılması. O durumda Türkiye haklı olarak müzakerelere başlamayacak ve ilişkiler en iyimser tahminle 1997'deki Lüksemburg kararından sonrakine benzer bir döneme girecektir. Bu durumdan tarafların ikisi de yaralı çıkacaktır.
Geçmişin muhasebesi ve hataların analizi önümüzdeki dönemlerde yapılacaktır. Türkiye için esas olan gerçek, kırmızı çizgileri geçilmediği taktirde müzakereleri başlatmaktır . Bunu yaparken Türkiye haklı olduğu konularda, AB'nin kendi ilkelerini çiğneyerek sergilediği haksızlıkları dile getirmeli, Kıbrıs'ta BM sürecine dönülmesini ve Kıbrıslı Türkler'e yönelik ambargoların kalkmasını talep etmelidir. Kıbrıs, AB'yi peşinden sürüklemeye devam ettiği taktirde de Türkiye tek taraflı olarak müzakereleri askıya alma hakkını mahfuz tuttuğunu belirtmelidir.
Gereksiz yere müzakerelere başlamayarak yeminli Türkiye düşmanlarını sevindirmek akıl kârı değil. Ancak Türkiye, maliyeti çok yüksek bir adımı atmak zorunda da kalabilir. Ondan sonrası Seyfettin Gürsel'in yazdığı gibi Türkiye çıpasının yaratılıp yaratılamayacağına bağlı.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Konferans mevzii   / 25-09-2005
 Son viraj   / 22-09-2005
 Almanya'yı yakından izlemek lazım   / 20-09-2005
 Kader seçimleri   / 15-09-2005
 25 yıl sonra   / 11-09-2005
 Fırtına biçmemek   / 08-09-2005
 Kırılma   / 04-09-2005
 Komplolar   / 01-09-2005
 Eylülün gölgesi   / 28-08-2005
 Tercih zamanı   / 25-08-2005
SOLİ ÖZEL
Çerçeveden çıkmak
Hükümet önümüzdeki günlerde hayli zor...
Fener ligini buldu: 3-0
Fener ligini buldu: 3-0
Şampiyonlar Ligi'nin geçen sezonki yarı finalisti PSV Eindhoven'ı...
Vize 1 Kasım'da
Vize 1 Kasım'da
E Grubu'nda 2'nci sıraya yerleşen F.Bahçe'nin kaderini, Schalke 04...
'AP kararı Türkiye'nin AB sürecini etkilemez'
'AP kararı Türkiye'nin AB sürecini etkilemez'
Başbakan Erdoğan; "Avrupa Parlamentosu'nun, AB süreci ile ilgili...
Uzatmalara kaldık!
"Rum kesimini tanımama" deklarasyonunun TBMM'den de çıkması ihtimali...
'Üçümüz birden öldük'
Malatya'da bir ay önce arkadaşının kına gecesinde maganda kurşunuyla...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu