Türk eğitim sisteminin dizüstü etek ve dizüstü bilgisayar sorunu!

Milli Eğitim Bakanlığı, lise eğitiminin en büyük problemini keşfetti, ve okullara bununla ilgili bir genelge gönderdi!
Konu, yıllardır eğitim sistemimizi baltalayan, geleceğimizle oynayan bir husus:
Kız öğrencilerin eteklerini belden katlayarak kısaltması!
Genelgede "Son zamanlarda" lafı var ama, ben şahidim; 80'li yıllardan beri, Milli Eğitim bu konuyla başa çıkamamıştır!
Yıllardır bir kısım kız öğrencinin uygulaması, nesilden nesile aktarılarak gider!
Okul eteği, (gri olsun, lacivert olsun, pleli, plesiz farketmez) belinden, kemeri kalınlığında katlarla, üç dört defa katlanır, ve arzuya göre, dizüstü, veya mini boyuna geldiğinde, üzerine gömlek veya hırka çıkarılmak suretiyle bu katlar gizlenir!
Bu stil, yine aslında yasak olan, spor ayakkabı veya bej süet pabuçlar, umumiyetle gömleğin yakası okul içinde tamamen kapatılmak, dışarıda açılmak yöntemiyle gizlenen kolye, zincir gibi aksesuarlarla tamamlanır!
Ablalarımız yapardı, biz yaptık, hâlâ kızlar bunu yapıyor!
Ben 89 yılında liseyi bitirdim. Yani 19 yaşında falan evlenip hemen çocuk yapsaydım, bugün ortaokulda bir kızım olabilirdi. Eminim o da aynı yöntemle etek boyunu kısaltacaktı!

NESİLDEN NESİLE, DİLDEN DİLE!
Nesilden nesile aktarılan tarz derken, abartmıyorum yani!
Eteğin beş santim kısalınca ne oluyor, daha mı güzel oluyorsun, başın göğe mi eriyor, oğlanlar seni daha mı çok beğeniyor bilmiyorum! Ama bizimkisi kız lisesiydi, ona rağmen teneffüslerde etek bellerini kıvırıp dolaşırdık. Sebep meçhul!
Şunu da hatırlatmak isterim ki, ergenlere, herhangi bir şeyi hızla yaptırmanın tek yolu, o şeyin yasaklanmasıdır!
Hayatımda kolye ve yüzük taktığım tek dönem ortaokul ve lise yıllarına rastlar. Yasaktı zira!
Naylon çoraptan nefret ederim, lisede sürekli giyerdim. Neden? Evet, yasaktı.
Açık saç bana yakışmaz, uzunken yıllarca toplu kullandım. Ama lisede, okuldan çıkar çıkmaz saçımızı açardık! E yasaktı!
Saygı duruşunda gülmek kadar saçma bir şey var mıdır hayatta? Sadece bir dakika sessiz, saygılı, öyle duracaksın. Bunun nesi komik? Ama gülmek yasaktır, ve benim lise yıllarında püskürerek gülmediğim saygı duruşu bir veya ikidir! Bu yüzden kaç kere disipline gittim hatırlamıyorum!
Teneffüste bir köşede oturup kitap okuyan inekleri bile, ders başlayınca bir sohbet etme, bir elden not gönderme merakı sarardı!
Elden not göndermek de yasaktı tabii ama, bunun niye olduğunu şimdi anlıyoruz. Alışkanlık haline getirirsen, ileride bir gün, önemli bir mevkideyken, "Bir tuvalet molası versek mi ki" notunun basın tarafından yakalanma ihtimali var!
Hep söylerim, çocukluk ve ilk gençliğin en güzel tarafı çabuk bitmesidir!
Ergenin her yaptığında mantıklı neden aramayacaksın!
Sağlıklı bir insan, niye dilini deldirip küpe takar?
Sağlıklı bir insan, niye kalçasından düşmek üzere olan 4 beden büyük pantolon giyer? Niye kirli saçı temiz saça tercih eder?

MANTIK ARAMA, "HE" DE GEÇ!
Sağlıklı bir insan, niye hayatının baharında, yaşadığı en büyük acının konser bileti bulamamak veya bıyığının çıkmaması olduğu, tasasız bir dönemde, kendisini 24 saat odasına kilitleyip bunalım müzikler dinler?
Ve sağlıklı bir genç kız, niye kız okulunda teneffüslerde eteğini kısaltarak gezer?
Bunları sormayacaksın! "He" deyip geçeceksin!
Ama Milli Eğitim, "he" deyip geçmez! Sorunun köküne iner!
Bütün problemler çözüldüğü, ülkede eğitim meselesi kalmadığı, öğrenciler bilgisayarları falan çokluktan birbirlerine öylesine hediye ettikleri için, sıra gelmiş kız öğrencilerin etek bellerinin kıvrılmasına!
Geçtiğimiz haftalarda, bu köşede, evdeki teknoloji merakından ve hiçbir işe yaramadan öylece duran eski bir dizüstü bilgisayardan söz etmiştim.
Hayatımda hiçbir yazıma bu kadar çok eposta gelmemişti!
Yüzlerce öğrenci, yüzlerce anne baba, çoğu utanarak, sıkılarak da olsa, benim eski püskü dizüstü bilgisayara talip!
Çünkü çocuklar bilgisayar görmemişler, evlerinde yok, okullarda zaten yok, ve bilgisayar görmemiş bir insanın, günümüzde eğitim almış olma iddiasında bulunması söz konusu değil maalesef!

DİZÜSTÜ BİLGİSAYAR YOK, DİZÜSTÜ ETEK VERELİM!
Ama bilgisayar, dizüstü, masaüstü, ya da herhangi bir modeliyle, bizim eğitim sistemimizde, büyük ölçüde namevcut henüz!
Dizüstü etek var onun yerine! Milli Eğitim de buna odaklanmış tabiatıyla!
Dizüstü bilgisayarla uğraşmaktansa, dizüstü etek mevzuuyla ilgilenmek daha kolay! Bir genelgeye bakar nihayetinde! Adamlar ne yapsın ki, para yok!
Ha, bu arada, şunu söyleyen de çıkabilir: "Kızların eğitim alma özgürlüğü kısıtlanıyor, böyle yasaklarla, bir karış bez parçası bahane edilerek (etek boyundan bahsediyorum tabii) kızlarımız okuldan soğutuluyor!"
Kim itiraz edebilir? Özgürlükse herkese özgürlük!
Ama bunlara girersek iş büyür, uzar, sarkar, tecrübeyle sabittir!
Bence şekil yapmayı bırakıp, şu bilgisayar konusuna odaklansak, milli eğitimce ve milletçe, bayağı bir vakit kazanmış oluruz. Her açıdan!