kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Çok eski bir dostla randevu
Çok eski bir dostla randevu

O akşam onun medyadaki milyonlarca suretini konuşmak için değil, geçmişin peşine düşmek, Galatasaray Lisesi'nde bıraktığımız çocukluğumuzu aramak için buluştuk.

Mesaj kutuma çok bildik bir isim düştü önce. Tıkladım, "Paris'teyim, telefonunu bulamıyorum. Özledim, görüşelim'' diyen, sıcak bir mesaj çıktı. Aynı gün aradım, eski bir mahallenin, yan sokaklarındaki bir İtalyan lokantasında randevulaştık. Önce ben geldim. "Metrodayım, biraz geç kalıyorum'' diye bir mesaj geldi telefonuma. Metroda ha? Afilli arabalar falan kiralamamış, Paris'teki öğrencilik günlerine dönmek istemişti demek. Biraz sonra koştura koştura geldi. Sarmaş dolaş olduk. "Hiç değişmemişsin, çocuk yaptığın halde popo büyütmemişsin'' dedi. Benimse, onun değişip değişmediği hakkında yorum yapmam çok saçma olacaktı çünkü sıfatı, Türk medyasının en çok kullandığı resimlerden biriydi zaten. Ondan haber almak için piyasadaki herhangi bir dergiyi satın almak yeterliydi. Ama biz, o akşam, onun medyadaki milyonlarca suretini konuşmak için değil, geçmişin peşine düşmek, Galatasaray Lisesi sıralarında bıraktığımız çocukluğumuzu aramak için bir araya gelmiştik. Kronolojik gittik gecenin başında. Dünyayı değiştireceğimizden emin olduğumuz, ütopist ilk gençlik yıllarımızı andık önce. "Düşünsene yahu, biz 15 yaşında Stefan Zweig'ın intiharını tartışırdık'', "Ya sorma, bugünkü gençlerin çoğu pabuç markası tartışmaktan başka bir şey bilmiyorlar, bizim o halimizin yanından geçemezler'' gibi diyaloglarla, yıllar önceki "biz''i övdük önce. O gruptaki dostları, birlikte Baudelaire okuduğumuz Aykut'u, İzo'yu, Levent'i andık. Bir de 'rahmetliyi'. Ne tuhaf, o yılların cıvıl cıvıl Ayşen'ine bugün 'rahmetli' demek. Orada gözlerimiz doldu, biraz durduk galiba. NELER OLABİLİR? Sonra hayatı konuştuk. İşlerimizi, aşklarımızı, tutkularımızı, zaaflarımızı. Fotoğraf konuştuk çokça. Çağdaş sanat konuştuk bolca. Biraz sinema, biraz araba, biraz seks konuştuk. Evet, çünkü benim de birçok Mekteb-i Sultani kızı gibi, 'erkek gibi kız arkadaş' kontenjanından, birlikte büyüdüğüm bu adamların her hallerini dinlemişliğim vardır. O da benden anneliği dinledi, çocuklarımı sordu. 'Ara nağme' olarak şahane dedikodular yaptık. Restoranın son müşterileri olduğumuzun, garsonların bizi beklediklerinin farkına vardık bir anda. Bir bara gittik. Orası da aşık atamadı bizim 'lak lak' repertuarımızla. Kalktık, bir bara daha gittik. Ve sıra, aşktan bile daha mahrem olana geldi. İtiraflar havada uçuşmaya başladı. Saati beş etmiştik. Tekrar acıktık. Bir bara daha gidip bir yemek daha söyledik. Ben, onun gibi "insomniak'' olmadığım için başım tabağa düşmeye başlarken, Paris'in en son kapanan barı da boşalmaya başladı. Kibarca kapımı tutup, taksiye bindirmeden önce beni, "Ne hoştu yeniden buluşmak, yazabilir miyim?'' dedim. "Tabii'' dedi
DİĞER YAŞAMA DAİR HABERLERİ
 Gribi önlemek için gülün
 Kız Kulesi'nin tuttuğu günlük
 Edebiyat dünyasından yenilikler
 Haftanın Kitapları
 Ali Bey camları silin, çamaşırlar yarına kalsın
 İstanbul'da güzel şeyler oluyor
 Sanal ortamda anneliğe hazırlık
 Prof. Dr. Bengi Semerci: Bebeğin cinsel gelişiminin ilk...
 Başarı ve mutlulukta feng shui'nin önemi
 Limon çayı iç rahatça uyu
 Zencefil düşüğe yol açar mı?
 Felaketzede hayvanlara Türkiye'den yardım eli
 Kasların gücü yarışıyor
 Sanal dedektif tuzağına dikkat!
 Şimdi sıra Alman çocuklara geldi
 Dünyayı ağlatan fotoğraflar
 İlham kedilerle geldi
 Arap'ın tedavisi Almanya'da yapılacak
 Vahşi yaşamdan kareler
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
SUNAY AKIN
Sevgili diş fırçam
Dolunayın şeklini taşa yontmak için...
Bunalım döneminin unutulmuş kahramanı
Bunalım döneminin unutulmuş kahramanı
Boks maçlarına aşırı tepkili değilseniz, size gerçekten çok şey...
Çocuklar için yazdı filmini de çekiyor
Çocuklar için yazdı filmini de çekiyor
Ünlü yönetmen Luc Besson, on yaşındaki Arthur ve hayali kahramanlar...
Cabernet Sauvignon
Fransız kökenli Cabernet Sauvignon üzümünden yapılan kırmızı şarabın...
Teknocular Paris'i salladı
Milyonlarca genci peşinden koşturan "tekno kültürü" bu hafta birçok Avrupa...
Bir Dilek bin umut oldu
Geçtiğimiz yıl Bodrum'daki bir trafik kazasında hayatını kaybeden Dilek...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.