kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Teknoloji
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Gazi Ercel @ SABAH
 

Sermaye mi kredibilite mi?

Tüpraş'ın özelleştirilmesi geçen haftaya damgasını vurdu. Bu özelleştirmeden bir çok dersler çıkıyor. Bunlardan birisi de, Tü rk şirketlerinin büyük tutarlı ihalelere girip başarılı olabileceği gerçeğinin somut bir biçimde gözlenmesi.. Koç grubu bunu gösterdi. İhalede son üçe kalan Türk sermayeli şirketlerin oluşturduğu grupların da, 4 milyar dolara yaklaşan tekliflerde bulunma gücüne erişmeleri başarıydı.
Daha önceleri de tartıştık. Türk şirketlerinde para ve sermaye olmadığından bu tür büyüklükte satışlarla ilgilerinin azlığına değindik. Türkiye'de sermaye birikimi, yıllarca süre giden enflasyonun acımasız etkisi ile uzun yıllar bir yere varamadığı bir gerçekti. Türk bankacılık sisteminin gerek özel sektöre açtığı kredilerin azlığı, gerekse derinliğinin fazla olmaması nedeniyle sermaye birikimine yeterli katkıyı yapamadı. Biriktirilenler, vergiden kaçınmak için yeni yatırımlara yöneldi. Nakit sermaye oluşamadı. birikimin boyutu da küçük kalınca, dünya devleri ile boy ölçüşme olanağı azaldı.
Kredibilitenin boyutları
Ancak, bu tür büyük satışlarla ilgilenmenin bir yolu da, uluslararası finans kuruluşlarından fon sağlamaktı. Bunun için ise riski azaltıp, kredibilite yükseltmek gerekiyordu. Bunu gerçekleştirmek ise çok boyutluydu.Ülke ve firmalar, belirli şartları yerine getirmeden büyük meblağlı ve uzun vadeli fon sağlamaları imkansızdı.
Ülkenin;
Politik istikrarı sağlam,
Enflasyonu düşük,
Makroekonomik politikaları güven verici,
Uzun vadede de bunların değişme olasılığının düşük, bir yapıda bulunması şarttı.
Kredi isteyen şirketin de;
Mali açıdan güçlü
Geçmişi sağlam,
Yönetimi kurumsallaşmış,
Projeyi yürütebilecek niteliklere sahip, bir şirket olması gerekiyordu.
Ödememe riski olmamalı
Bütün bu unsurlara, geçmişte borçlarını zamanında ödeyen bir ülke konumunda bulunmanın gereğini eklemek lazımdı. Borçlarını ödememe riski, ölçümlerinin dışına taşan bir unsurdu.
Tabii ki, burada projeyi de unutmamak lazım. Fizibilitesi iyi, nakit akımı borçlarını ödeyebilecek nitelikteki projeler her zaman kredi desteği bulurlar.
Tüpraş ihalesinde bu unsurların tamamı olumlu bir şekilde bir araya geldi. Türkiye'nin uluslararası kredi derecelemesi, anlaşılmaz bir nedenle hala B ya da BB düzeyinde iken, piyasalar bunu dikkate almadılar. Sağlanan politik istikrar, AB ilişkileri, IMF programı ve beklentileri değerlendirdiler. Tüpraş'a baktılar, gelecekteki önemini gördüler. Nakit akışını incelediler. Giren firmaların kredibilitelerine bakıp, 34 milyar dolarlara ulaşan kredi açabilecekleri kararına vardılar.
Sonuçta da, Koç Grubu, Çalık Şirketler Grubu ve Oyak, bu kredileri sağlayabilme noktasına geldiler. İhaleye katılma olanağını elde ettiler. Sermayeleri veya nakit olanakları düşük olmasına karşın, Türkiye'nin, kendilerinin ve projenin kredibilitesini kullanarak, riski azaltıp, fon sağladılar.
Tüpraş'ın özelleştirmesinden çıkacak önemli sonuçlardan birisi, kredibilite yerinde ve yeterliyse büyük bir sermaye gereksinimi olmadan, bu çapta işlere girebilme olanağının elde edilebileceğidir. Ancak, Tüpraş'ın yüzde 14'lük hissesini böyle bir ihale öncesi apar topar birilerine ucuza satma gibi özelleştirmelere gölge düşürecek davranış ve hareketlerin içine girerseniz, olumlu süreç tersine işlemeye başlar. Kredibiliteyi kaybetmek kolay, yeniden kazanmak ise zordur.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Martin Wolf ve döviz rejimi   / 16-09-2005
 Enflasyon düşünce Tüpraş'ın değeri ortaya çıktı   / 14-09-2005
 Enflasyon hedeflemesinde seçim yapılmalı   / 12-09-2005
 Basel II karşısında KOBİ'ler ne yapmalı?   / 10-09-2005
 Basel II ve KOBİ'ler   / 09-09-2005
 Ulusal bir bankacının başına gelenler   / 07-09-2005
 IMF ile kesişme noktaları   / 05-09-2005
 Sermaye biriktirmek   / 03-09-2005
 Mortgage sistemi ve enflasyon   / 02-09-2005
 Katrina ve petrol fiyatları   / 31-08-2005
GÜNTAY ŞİMŞEK
Doğalgazda Rus-Alman etkisi
Almanya'daki seçimlerden...
GAZİ ERÇEL
Sermaye mi kredibilite mi?
Tüpraş'ın özelleştirilmesi...
OKAN MÜDERRİSOĞLU
İhaleler zihin bulandırıyor
17 Aralık 2004 Brüksel...
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Bakalım bu kez borsadaki yabancı tuzağına kim...
Minik kalbiyle tarih yazdı!..
On binde bir görülen ağır bir kalp hastalığına yakalanan minik Volkan...
Hayat savaşı veriyorlar
Toplam sayıları 41 bin 12. Sadece 19 Eylül'de 'Gaziler Günü'nde...
Avrupa'ya överken Türkler'i kızdırdılar
Avrupa'ya överken Türkler'i kızdırdılar
Fransız televizyon kanalı TV5'in Türkiye'yi tanıtmak amacıyla "24...
Baro'dan Çetinkaya'nın avukatına kınama
Baro'dan Çetinkaya'nın avukatına kınama
Türkiye Barolar Birliği, Adalet Bakanlığı'ndan emekli olduktan sonra...
IMKB
E: 33.221 D:% -0,22
DOLAR
S: 1,346 D:% 0,186
EURO
S: 1,636 D:% -0,457
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu