Garibana VIP servis...

Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün Trakya bölgesinde tarihe can verdiği eserleri yerinde görmek için iki gündür Trakya bölgesindeyiz.
Önce gezinin sıcak haber bölümünü aktaralım.
Vakıflardan sorumlu Devlet Bakanı, Başbakan Vekili Mehmet Ali Şahin, Dışişleri Bakanlığı ile temasa geçmeden Papa'yı Türkiye'ye davet ettiği için Fener Rum Patriği Bartalemeos'a tepkili.
Şahin, dünkü sohbetimizde tepkisini şöyle dile getirdi:
"Dışişleri Bakanlığı'dan bağımsız olarak, onların bilgisi dışında hareket ederek yanlış yaptı..."
Peki, Bartelemeos bu konuda uyarıldı mı?
Soruya Şahin, "Bilmiyorum. Dışişleri Bakanlığ'ımız ve İstanbul Valiliği'mizden bilgi almadım" yanıtını vermekle yetindi.
Ancak görülüyor ki bu yönde bir adım atılmasından da memnun kalacak.

Ayağa kalkan tarih
Vakıfların tarihi ayağa kaldıran çalışmalarına gelince;
Edirne'de üç yıl önce mezbelelik halde bulunan, cami, kiliseler aslına uygun şekilde restore edilmiş.
Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt'ın verdiği bilgiye göre Edirne Havrası'nın restorasyonu da yakında başlayacakmış.
Hemen belirtelim, dolaştığımız restorasyonu tamamlanan her tarihi eserler mükemmel olmuş.
Özellikle de AB'nin Dünya Müze Ödülü'nü verdiği İkinci Beyazıt Külliyesi Akıl Hastanesi ...
Eğer Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan uçak bileti desteği alabilirlerse, Müze Müdürlüğü yönetimi bu yıl ödülünü almaya gidebilecek.
Genel Müdür Beyazıt iki yıl içinde Vakıf malı 400 eserin restorasyonunun tamamlanıp ilgili yerlere teslim edildiğini söyledi.
Gelecek yıl sonuna kadar da Vakıfların elinde bulunan bütün eserlerin ayağa kaldırma işlemini tamamlayacaklarını bildirdi.
Peki, bu zamana kadar bunlar neden yapılamadı?
Genel Müdür Beyazıt, nedenini şu sözlerle açıkladı:
"26 bine yakın gayrı menkulümüzden hiç kira alınamamış. Şimdi almaya başladık., Ayrıca bazı arazilerimizin üzerine de iş merkezleri yaptırıp bunlardan da gelir elde ettik..."

Helikopter servisi
İlk kez bir Genel Müdür'ün ağzından "Paramız çok, ihtiyacım yok" cümlesini duyduk.
Elde edilen gelirle sadece restorasyon işlemleri değil, garibanlara günde üç öğün, üç kap, kapı önünde teslim yemek servisi de başlamış.
Şu an bu hizmetten yararlanan sayısını Genel Müdür Beyazıt 53 bin kişi olarak açıkladı.
Seneye bu rakamı 75 bine çıkarmayı hedefliyorlarmış.
Bu aşamada, hiçbir sosyal güvencesi olmayan yoksullara dönük başlattıkları yeni bir uygulamadan daha söz etti.
Aktardığına göre yoksulların bakımı için Vakıf Gureba Hastanesi'ni de geliştirmişler.
Yeni uygulama ise şöyle;
Çok kötü durumda olan ve acil müdahaleye ihtiyaç duyan yoksul hastalar, bundan böyle Vakıf Gureba Hastanesi'ne helikopter ile taşınacak.
Bunun için tüm alt yapı hizmeti tamamlanmış.
Genel Müdür Beyazıt, hizmetlerinin bununla kalmadığınız da belirtti.
Herhangi bir sosyal güvencesi olmayan garibana ayda 200 milyon lira da maaş bağlamışlar.
Bunun gelecek yıl para yardımı miktarını daha da arttırılacağını açıkladı.

Yücel'e teşekkür
Beyazıt ile Edirne'de dolaşırken anlattığı bunlardı.
Peki, Vakıflar Edirne'ye neden bu kadar fazla ilgi göstermiş?
Bunun iki nedeni var;
Birincisi Osmanlı'nın başkenti olması dolayısıyla Edirne'de çok fazla tarihi eser bulunuyor.
Bir diğer neden ise kısa süre önce kansere yenik düşüp Hakka yürüyen merhum Vali Fahri Yücel...
Merhum Yücel tarihi eserlerin ayağa kaldırılması için son nefesine kadar çaba göstermiş.
Edirneli de onu hiç unutmamış, her adımda adından övgü ile söz ediyor.
"Devlet memuru zihniyeti" söylemiyle devlet memurlarına laf etmeye kalkanların Beyazıt ve Yücel'in yaptıklarını iyi anlaması gerekiyor...