kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Rumlara konfederasyon şartı
BM Devlet Başkanları sonuç bildirgesiyle sona erdi
Papadopulos'tan yeni görüşme dizisi talebi

Rumlara konfederasyon şartı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Tasos Papadopulos ile görüşmesinde, ''Annan Planı içerisindeki Kuzey'de ve Güney'de iki devlet ve bir konfederatif yapıyı kabul etmelerinin şart olduğunu, aksi takdirde anlaşmanın mümkün olmadığını'' dile getirdiğini bildirdi.

Başbakan Erdoğan, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan cep telefonuyla terörist eylemleri yönlendirdiğine ilişkin haberlerle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, ''Hiçbir şey düşünmüyoruz. Bir defa böyle bir soru olur mu Allah aşkına? Bir defa bu burada konuşulur mu? İki, böyle duyma haberlerle bu tür şeylerin değerlendirmesini bir Başbakanın yaptığını nereden duydunuz? Böyle birşey mi olur yani?'' dedi.

İran Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmede, Ahmedinecad'ın nükleer teknoloji konusunda işbirliği önerisinde bulunduğuna ilişkin
haberlerin tekrar sorulması üzerine Erdoğan, ''Sayın Cumhurbaşkanı bana kesinlikle böyle birşey söylememiştir. Bu yazılanların hepsi düzmecedir, yalandır'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, bir başka soruyu yanıtlarken, BM çalışmaları sırasında Rum Yönetimi Lideri Papadopulos ile karşılaştığını, ayakta karşılıklı çay içerek görüştüklerini de bildirdi.

Ne konuşulduğunun sorulması üzerine Erdoğan, şu bilgileri verdi:''Konuştuğumuz şudur; Annan Planı içerisindeki Kuzey'de ve Güney'de iki devlet ve bir konfederatif yapıyı kabul etmeniz şart. Bu olmadığı sürece anlaşmak mümkün değil. Biz garantör ülkeyiz. Bir tarafta Kuzey Kıbrıs'ta Sayın Talat, bir tarafta Güney Kıbrıs'ta SayınPapadopulos. Eğer illa 'oturalım' deniyorsa, bir araya gelinir, otururkonuşuruz. Sayın Karamanlis de gelir. Bunlardan da kaçmayız. Çünkü bizçözümden yanayız.''

Erdoğan, bir gazetecinin, ''Bush'un verdiği resepsiyonda, bazı Türk kaynakları Türkiye'nin kaygılarını Bush'un Talabani'ye aktardığından bahsetti. PKK ile mücadele Irak'taki koalisyon güçlerinin asli görevi değil mi? ABD'nin bu sorumluluğu Iraklılara yüklemesi doğru mu?'' sorusuna, şu yanıtı verdi:

''Özellikle birşeyi hem vurgulamak, hem de hatırlatmak istiyorum. Sayın Başkanla eşi, benimle eşim vardı, bir de tercümanımız. Ben tercümanıma çok güveniyorum. Oradaki görüşmede de esasında bir sözün servisinin yapılacağına inanmam mümkün değil. Eğer Beyaz Saray böyle bir açıklama yapmamışsa... ABD ve koalisyon güçlerinin yaptıkları ve yapması gerekenler, ki biz bunları başından beri vurguluyoruz, nedir o, Kuzey Irak'taki PKK terör örgütüne karşı yaptırımın uygulanması.

Öbür tarafta, Irak'ın, asker ve polis noktasındaki güç kazandıkça, burada bu eylemlere müsaade etmemesi. Tabii şu anda Irak'ın sıkıntısı ortada. Düzenli bir ordusu ve polis gücü yok. İster istemez ABD ve koalisyon güçlerinin burada kendilerine yardımcı olması gerekmektedir.

Biz de bu konuyla ilgili olarak eğer uluslararası teröre karşı ortak mücadele verilecekse, nasıl 11 Eylül'den sonra bu iş ciddi olarak ele alınmışsa, Afganistan'da da bu süreç işletilmişse. Kaldı ki Türkiye olarak iki kez ISAF'ın komutasını üstlendik. Buna benzer sürecin Irak'ta da devam ettirilmesi gerekmektedir. Yani PKK terör örgütünü, terör örgütü olarak kabul edip, ona herhangi bir müdahale yapmamak öyle zannediyorum ki bu sürece biraz gölge düşürmek olur. Fakat son zamanlarda bazı olumlu gelişmeler sebebiyle bizim beklentilerimiz devam ediyor. Ama 'somut adımlar atıldı mı?' derseniz, kanaatimi söylüyorum, henüz somut adımlar atılmamıştır.''

ORHAN PAMUK HAKKINDAKİ DAVA

Başbakan Erdoğan, yazar Orhan Pamuk'un yargılanmasına ilişkin bir soruyu yanıtlarken, düşünce özgürlüğüne dönük çok önemli adımlar atıldığını belirterek, artık yargı sürecinde olan bir konuda açıklama yapmasının mümkün olmadığını belirtti.

Başbakan Erdoğan, bir başka soruyu yanıtlarken, Türkiye'nin Irak polis ve askerini eğitebileceği teklifinde bulunduğunu, ancak, buna ilişkin henüz harhangi bir talebin gelmediğini söyledi.Erdoğan, terör konusundaki bir soruyu yanıtlarken de ''terörün, nereden gelirse gelsin terör olduğunu'' söyledi. Erdoğan, ''terörün dininin, dilinin, vatanının olmadığını, nerede, kimi nasıl vuracağı belli olmayan bir fenomen olduğunu'' dile getirerek, şunları kaydetti:

''Böyle olduğuna göre, bu konuda ortak bir dayanışma gerekiyor. Buortak dayanışmayı istihbari bilgi akışını sağlıklı bir şekilde sürdüremezsek, o zaman adeta sınır aşan bir terör olayı ortaya çıkacaktır. Şu anda olan da budur. Bunun adını ister dinci terör koyun, ister dinsiz terör koyun, şu anda var, uygulamada. Öyleyse bu dayanışmayı biz başlatmadığımız sürece bugün başını kurtaran, yarın bubelayla karşı karşıya kalacaktır. Biz bunları her toplantıda anlatıyoruz. Fakat bazı ülkeler dışında maalesef hala bu işe olumlu yaklaşım gösterenler yok. Eğer kendisinde terörle ilgili bir sıkıntı yoksa pek duyarlı davranmıyor. Ama bir sıkıntı varsa, o zaman sizinle bir iletişim içine giriyor. Bunları aşmamız lazım. Türkiye 30 yılı aşkın bir süredir bu konuda bedel ödüyor. Bundan dolayı da hassasiyetimiz fazlasıyla var. Bu işin dertlisi olarak da bir taraftantedbirlerimizi alırken de bu konuda sıkıntı içerisinde olanlara da elimizden gelen desteği, yardımı vermeye çalışıyoruz.''

Erdoğan, yabancı bir gazetecinin, ''Türkiye koalisyon güçlerinin PKK'ya karşı adım atmasını istedi. Ancak bu gerçekleşmedi. Acaba hangişartlar gerekir ki Türkiye bu konuda harekete geçme ihtiyacı hissetsin?'' sorusuna, şu karşılığı verdi:

''Konuyla ilgili sorumluluk üstlenmiş olanlar veya sorumluluğu taşıyanlardır tabii ki buna karşı bize cevabı verecek veya yaklaşım tarzını belirleyecek olanlar. Onların yaklaşımını biz belirleyemeyiz. Biz sadece sınırlarımız içinde yapılması gereken neyse onu yaparız. Ama daha önce de ifade ettiğimiz gibi, gerekli şartlar ortaya çıktığı zaman da yine atılması gereken adımları atarız.''

Erdoğan, bir süre önce İsrail ve Pakistan Dışişleri Bakanlarının İstanbul'da yaptığı toplantıya ilişkin soruyu yanıtlarken de, Pakistanlı meslektaşının İstanbul toplantısı öncesinde kendisini arayarak aracı olmasını istediğini ifade etti. Erdoğan, Şaron'a konuyuaktardığını ve olumlu yanıt aldığını belirterek, Türkiye'nin bu konularda her zaman yardıma hazır olduğunu bildirdi.

1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Türk bayrağı asarak öfkeli halkı durdurdu
 İşte dinleme üssü: Cevizlidere, No 11
 Usulsüz dinlemelerle bir canavar yaratıldı
 Tabanca değil fotoğraf makinesiymiş
 'Apo'nun cep telefonu var'
 'Mahalle mektebi' dönemi başlıyor
 Van'ın ağır konukları
 Şubat ayına kadar öğretmen ataması yok
YILMAZ ÖZDİL
Misafir odası
Herkes kendini jiletleyen psikopat...
ALİ KIRCA
Gamze...
Aslında "bugünler"de yazmak zor.. Öte...
FATİH ALTAYLI
Prof. Kızılot: Bunlar ülke gerçeği, magazin değil
Vergi...
MEHMET ALTAN
Schröder başkan, Türkler şampiyon...
Galiba zaman...
ERDAL ŞAFAK
Baykal'la yararlı bir ufuk turu
CHP lideri Baykal'la...
Yarış kızıştı Son gülen kim olacak?
Yarınki seçim öncesinde Schröder ve Merkel son dönemece başa baş...
Irak duymak istediklerimizi söyledi ama..
Önceki gün, Başbakan Tayyip Erdoğan onuruna düzenlenen kokteyle...
Beşiktaş'a Kaka lazım
Beşiktaş'a Kaka lazım
F.Bahçe'nin en zayıf noktası, defansı ile kaleci Volkan'ın arası.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu