kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Milli Eğitim'i alkışlıyoruz

Bugün 13.6 milyon aile yılın en telaşlı gününü yaşıyor. Çünkü klasikleşmiş ifadeyle yarın "ders zili" çalacak. Hem de sürprizlerle... Milli Eğitim Bakanlığı sadece müfredatı yenilemedi, eğitim-öğretimin felsefesini değiştirdi. Öylesine önemli ki bu dönüşüm, Türkiye'nin yarınlarını etkileyecek...

Eğitim politikalarında uzlaşma sağlamak, dünyanın her yerinde imkansız denecek kadar zor bir iş. O nedenle Milli Eğitim Bakanlığı'nın iddialı reform girişimlerine, özellikle de müfredat değişikliğine yöneltilen eleştirileri anlayışla karşılıyoruz.
Bilindiği gibi, bakanlık ilköğretimde müfredatı tepeden tırnağa yeniledi. Sadece dersleri değil, müfredatın felsefesini de.
Konunun uzmanları yıllardan beri Türk eğitim sisteminde bir felsefe bütünlüğü olmamasından yakınıyorlar. Örneğin bu konuya epey kafa yoran Çukurova Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. İbrahim Ortaş şöyle diyor: "Olay ilkokuldan üniversiteye kadar bir bütünsellik içerisinde ele alınmalı. Yetişkin insan kaynağı sağlamak için ilk aşamada ilk ve ortaöğretim müfredatı felsefi olarak yeniden düzenlenmeli, daha özgürlükçü, daha kişiye dönük, öğrenciyi düşünmeye, araştırmaya ve eleştirmeye teşvik etmesi yanında biz bilincinin kazandırılması üzerine kurulmalı."
İşte bu yıl bakanlık tam da bu yönde ilk adımları attı. Bazı eğitim sendikalarının "AB yasalarına uyum için tercüme odalarında hazırlanmış sözde yenilikler" diye küçümsemesine, "Bakanlık 'Nevtonik düz mantığı bırakıp Kuantumik şüpheci yaklaşımla eğitim sistemimizi yeniledik' gibi laflarla tafra yapmayı bıraksın" türünden ucuz ve sığ muhalefet şablonlarına sarılmasına bakmayın. Gerçekten de çok yakından, önemle izlenmesi gereken cesur adımlar atılıyor.
Örneğin birinci sınıfta "Hece yönteminden ses temelli cümle yöntemi"ne geçildi. Bu, "Bütünden parçaya, parçadan tekrar bütüne gitme" diye de ifade ediliyor.
Ayrıca fen bilgisinin adı "Fen ve Teknoloji" olarak değiştirildi, "Satranç", "Düşünme Eğitimi", "Halk Kültürü" gibi yeni seçmeli dersler getirildi.
Ama en önemli hamle ilköğretimin tümünde ansiklopedi gibi bilgi tıkıştırılmış kitapların rafa kaldırılması oldu. Yerini "Yoğun bilgi yerine öğrencinin araştırıp bilgiye ulaşacağı ipuçlarının verildiği" kitaplar aldı. İlköğretim Genel Müdürü Prof. Servet Özdemir'in ifadesiyle, "Öğrencilerin bilgiye kendi çabalarıyla ulaşmasını esas aldık. Yani çocukları keşfetmeye, bulmaya yönlendiriyoruz. Mehmetlerden bir tanesi farklı olup gemilerin karadan yürüyeceğini farkederse, Fatih olur. Biz çocukların farklı bakış açılarına sahip olmalarını istiyoruz."

21'inci yüzyılın dürüst insanı
Çocuklarımızın yarının ihtiyaçlarına ve koşullarına göre hazırlanmasını sağlayacak bir yaklaşım bu. Nereden biliyoruz? Bizimle aynı eğitim sistemine sahip olan, daha doğrusu eğitim sistemini aynen kopya ettiğimiz Fransa'dan.
Bizde olduğu gibi, orada da sonunda sistem tıkanınca, hatta çağdışı kalınca, parlamentoda özel bir "reform" komisyonu kuruldu. Buyurun o komisyonun "Ansiklopedik eğitime son vermek zorundayız" başlıklı raporundan bölümler:
"Öncelikle her çocuğun zorunlu öğrenim sonunda sahip olması gereken bilgi, beceri ve davranışların neler olduğunu belirlemeliyiz. Topluma uyumlarını sağlamaları için 'Bilginin iletilmesi'nin yanı sıra 'Yetkilerin ortaya çıkarılması'nı da önemsemeliyiz.
Öğrencilere yarardan çok zarar veren bilgi bombardımanına dayalı bugünkü sistem artık kireçlendi. 21'inci yüzyılın dürüst insanını yaratmanın yolu, çocuklarımıza üç yetkiyi kazandırmaktan geçiyor:
1- Ana dilinde iletişim kurabilmek. 2- Ekip çalışmasını, başkası ile işbirliğini öğrenmek. 3- Eleştirel düşünceyi geliştirmek, bilgiyi değerlendirmesini, yorumlamasını ve elemesini bilmek."
Türkiye bu zihniyet devrimini, bu köklü değişiklik önerilerini Fransa'dan önce hayata geçiriyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nı kutluyoruz...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 82'nci yıldönümünde CHP'nin vizyonu   / 10-09-2005
 Rüşvet devrimleri satın alınca...   / 09-09-2005
 Yarım bardak suda termometre   / 08-09-2005
 Yüksek yargıda "başvuru" krizi   / 07-09-2005
 Türk halkının sınav günleri   / 06-09-2005
 6-7 Eylül ve Brandt cesareti   / 05-09-2005
 Ruhsat vermemek yeterli çözüm mü?   / 04-09-2005
 Kıbrıs'ta kozlar bizim elimizde   / 03-09-2005
 İstanbul'dan Newport'a mesaj   / 02-09-2005
 Pompalının sapını gülle donatmak   / 01-09-2005
YILMAZ ÖZDİL
Beşiktaş-Diyarbakır...
Vakit yok spor yapamıyoruz, bari...
UMUR TALU
Gökten mi indi!
Gökdeniz Karadeniz bu ülkenin en iyi...
FATİH ALTAYLI
300 çapulcu Türkiye'yi korkutur mu?
Televizyon...
ERDAL ŞAFAK
Milli Eğitim'i alkışlıyoruz
Bugün 13.6 milyon aile yılın...
'Katillerle' kazanacak
Japonya Başbakanı, özelleştirmeye "hayır" deyip erken seçime yol açan...
Eski sağ kolu düşman oldu
Devlet Başkanı Viktor Yuşçenko tarafından görevden alınan Ukrayna...
Süper goller mabedi
Süper goller mabedi
2. Hafta Diyarbakır maçı: Alex'in frikiği... 4. Hafta Samsun maçı:...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu