'Hâkim durum oluşmasın'
Eski rekabet kurulu başkanı uyarıyor.
Tüpraş'ı satın almak için 9 konsorsiyum birbiriyle yarışacak. Bu rekabet açısından olumlu sayılabilir. Çünkü Telekom ihalesinde olduğu gibi kıran kırana bir mücadele olacak. Tüpraş, sadece Türkiye'deki petrol ürünlerini işleyip satan değil, aynı zamanda stratejik açıdan bölgenin en önemli rafinerisi. Şirket 2004'te satışa çıkmış ve ipi Efremov-Zorlu Grubu göğüslemişti. Ancak özelleştirme, yapılan idari hatalar nedeniyle yargıdan dönmüştü. O dönemde, ÖYK kararından önce ve sonraki yazılarımda, satışın idari yargıdan dönme ihtimalini olduğunu belirtmiştim. Tüpraş'ta ihale günü heyecanla beklenirken, Rekabet Kurumu'nda da bu konuda hummalı bir çalışma var. 4054 sayılı Rekabet Kanunu'nun 7. maddesi diyor ki, "Herhangi bir şirketin el değiştirme işlemi, sonucunda tek başına veya birlikte hakim durum yaratılma veya güçlendirme olmaması için Rekabet Kurulu'nun iznine bağlanır." Kurum da, özelleştirilecek kuruluşların ihale öncesi ve sonrası, kanunun 7. maddesindeki yasaklanan konuları takip edebilmek için 1998/4 nolu tebliği çıkarıp Resmi Gazete'de yayınlamış. Tebliğe göre, özelleştirilecek kuruluşlar için ihale aşamasından önce, konu ile ilgili Rekabet Kurumu'nun görüşünü alma zorunluluğu var. İhale sonrasında ise, sektördeki piyasa payı yüzde 20 veya 20 milyon YTL üzerinde cirosu olan şirketler için inceleme yapılacak. İnceleme sonunda kuruluşu satın alacak firmanın hâkim durum yaratıp yaratmayacağı veya hakim durumu güçlendirecek yapının oluşup oluşmayacağına göre izin verilmesi karara bağlanacak. Özelleştirme İdaresi, Tüpraş'ı almak isteyen 9 grubun dosyalarını şimdiden Rekabet Kurulu'na gönderiyor. Bu konsorsiyumlardan hangisi alıırsa 7. maddede belirtilen hâkim durum veya hakim durumun güçlendirmesine yönelik bir sonuç doğurur. Bu inceleme döneminde ihaleye katılanlardan herhangi biri Tüpraş'ı aldıktan sonra hakim durum yaratarak rekabet ihlaline sebebiyet verirse o birleşme veya devralmaya izin verilmeyecek. Konsorsiyumlardan Macaristan MOL, Polonyalı PKN, İtalya ENI, Avusturyalı OMV ile Shell'in işlettiği başka rafinerileri olduğu için, ayrıca Petrol Ofisi ile Shell'in Türkiye'de dağıtım kanalları bulunduğu için rekabet açısından önem taşıyor. Bu firmalardan herhangi biri Tüpraş'ı aldıktan sonra hakim duruma gelip gelmeyeceği veya hakim durumun güçlendirilmesine yönelik bir durumun oluşup oluşmaması rekabet koşulları açısından önemlidir. Gerek sadece rafinerisi olan firmalar ve gerekse Petrol Ofisi ve Shell gibi dağıtım kanallarının birleşme sonrası dikey entegrasyon yaratıp yaratmayacağı, yaratıyorsa bunun piyasadaki rekabet koşullarına etkisinin ne olacağının incelenmesi gerekiyor. Türkiye, özelleştirme konusunda son aylarda inanılmaz bir hızla yürüyor. Bunun ekonomiye katkıları zamanla ortaya çıkacaktır.
|