Kötü bir şey mi!
Devletiyle, sivil toplum örgütüyle 50 küsur ülke ve çok sayıda kuruluş "ABD'ye yardım" etmiş. Genellikle "ABD yardımı... ABD desteği... ABD emperyalizmi... ABD donanması... ABD ordusu... ABD parası... ABD teknolojisi" gibi tamlamaların kurulduğu şu dünyada, bir de böyle bir şey oluvermiş. Büyük bir felaketin ardından, "dünyanın en güçlüsüne yardım" için uluslararası dayanışma. Gözünü sevdiğimin piyasacılarının, liberallikte alıp başını giderken yanlarında hakiki bir demokratlık taşımadan özgürlükçü olanların, dünyada hayırseverlikten ve sadakadan başka paylaşma kuşu tanımayanların pek hoşlanmadıkları tabirle, "dayanışma." Kötü bir şey mi!
ABD'nin burnu havadayken şimdi popoları yerde sürünen Bush yönetiminin hiç takmadığı Birleşmiş Milletler'den... Komşusunu işgal ederken fikrini bile sormadığı devletlere... ABD ahalisinin hayatta adını duymadığı ülkelere... ABD'nin bir zamanlar tehditle kazıklayarak topraklarını satın aldığı yahut savaşla eline geçirdiği Meksika'ya kadar. Karınca kararınca, ama elbirliğiyle. Kötü bir şey mi!
İnsanların birbirlerinin farkında olabilmesi, el uzatabilmesi, ülke içinde yahut uluslararası dayanışma mekanizmalarıyla "aynı dünyadan" olduklarını hissedebilmesi iyi bir şey. Aslında, birbirlerini unuttukları, kendilerini kaybettikleri, bir diğerini kırıp parçaladıkları, borsalarda ufaladıkları, piyasalarda itekledikleri, sokaklarda işsiz, işyerlerinde bitkin tükettikleri her anlarından daha iyi bir şey. Süper bir güç, başka, bambaşka bir ülkede başka insanları bombardıman ederken ve biliyor musunuz, oradaki askerleri, hatta kalpleri vahşi beyaz olmuş siyahi askerleri bile ora halkının rengiyle, diliyle, kılığıyla alay ederken... Süperimin bağrındaki kapkara yoksulluğa dünyanın rengarenk derileri ve kalplerinden bir nefes yetişmesi... Kötü bir şey mi!
Oturup şöyle düşünmek mesela: Bu zenginlikte bu yoksulluk neyin nesi... Şu anormal bütçe açıkları, onları kapatmak adına o yoksulun sağlığından, eğitiminden, denizi durduracak setinden kesilen para neyin nesi. Bu hür teşebbüs, serbest piyasa, canımıniçi borsa sisteminde, insanı unutan, insani olmayan, insana kendini unutturan, öyle büyük bir felaket gelmeden dahi, başlı başına felaket olan bir "kötü ruh" var. Devletler, milletler, halklar, bireyler bu fesatlık, bu kötülük, bu duyarsızlık sisteminin ruhsuzluk bunalımına dair daha fazla kafa yorabilmeli. Kendi insanları yoksulluğun dirençsizliğiyle ölüp dururken, bir devletin büyük büyük havalarda başka yoksul insanları öldürüyor olabilmesinin iğrençliği sorgulanabilmeli. Bu dünyayı anlamanın, kavramanın ve yaşamanın başka yolları da var! Umut etmek, kötü bir şey mi!
|