| |
|
|
Bu kafada tüccar batar
Türkiye'nin kara delikleri kolay kolay kapanmaz. Tam aksine giderek açılır. Örnek mi, alın size örnek. Toprak Mahsulleri Ofisi yani devlet çiftçiden buğday alıyor. Kaça alıyor? Tonu 270 dolardan. Sonra bu buğdayı ne yapıyor? Un üreticilerine satıyor. Kaça? Tonu 130 dolara. Yani sadece alım fiyatından 140 dolar zarar ediyor. Buna finansman, depolama, pazarlama ve işletme giderleri dahil değil. Ofis buğdayı 140 dolar zararına, 130 dolara satıyor da müşteri bulabiliyor mu? O da yok. Zorlanıyor, çünkü özellikle ihracata dönük çalışan un sanayicileri TMO'nun buğdayını hem kalite olarak beğenmiyorlar, hem de satış koşulları açısından uygun bulmuyorlar. Çünkü yurtdışından daha uygun koşullarla buğday bulabiliyorlar. Türkiye'nin yıllardır uyguladığı yöntemle, Türkiye'de tarımsal üretim ölüyor. Devlet bir yandan kamu kaynaklarıyla çiftçiyi sübvanse ediyor ama çiftçiyi mutlu edemiyor. Diğer yandan Hazine sürekli "Görev zararı" yazıyor. Bu kısır döngüyü kıracak yürekte bir hükümet ise Türkiye'ye gelmiyor. Bütün gelişmiş ülkelerde tarım belirli ölçülerde "Destekleniyor" ama Türkiye'deki gibi değil.
|