kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Dolu dolu yaşamak için
Dolu dolu yaşamak için
Haftanın Kitapları

Dolu dolu yaşamak için

Büyülü gerçekçilik akımının usta kalemi Marquez, bu kez "Anlatmak İçin Yaşamak" kitabıyla okuyucu karşısında. Yazar, "İnsanın yaşadığı değildir hayat aslolan hatırladığıdır" diyor.

Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Kolombiyalı usta yazar Gabriel Garcia Marquez'in, yaşam öyküsünü anlattığı anı kitabı "Anlatmak İçin Yaşamak", Can Yayınları tarafından okurlarla buluşturuldu. "İnsanın yaşadığı değildir hayat, aslolan hatırladığı ve anlatmak için nasıl hatırladığıdır" diyen Marquez, "Anlatmak İçin Yaşamak" adlı kitabında bu yaklaşımının somut örneğini gösteriyor. Türk okurların "Yüzyıllık Yalnızlık", "Benim Hüzünlü Orospularım", "Başkan Babamızın Sonbaharı", "Kırmızı Pazartesi", "Kolera Günlerinde Aşk", "Kötü Saatte", "Labirentindeki General", "Yaprak Fırtınası", "Hanım Ana'nın Cenaze Töreni", "Bir Kaçırılma Öyküsü" gibi kitaplarıyla yakından tanıdığı Marquez, bu kez ailesinin ve kendisinin yaşam deneyimlerini aktarıyor. Kitap bir roman tadında okunacak nitelikte olmasının yanı sıra, bir yazarın kendi üslubunu biçimlendirip geliştirirken hangi özelliklere sahip olması gerektiği konusunda da yol gösteriyor.

KESKİN BİR GÖZLEMCİ OLMAK ŞART
Yaşam deneyimi ve güçlü bir bellek, yazarın anlatımında ne denli önemliyse, edebiyat, felsefe, sosyoloji, psikoloji alanlarında geniş bir bilgi birikimi edinmenin ve yaşadıkları, yazdıkları üzerine başkalarıyla yoğun tartışmalara girmenin de o denli önemli olduğu anlaşılıyor. "Büyülü gerçekçilik akımının en usta kalemi" diye tanımlanan Gabriel Garcia Marquez'in "Anlatmak İçin Yaşamak" adlı kitabı, sadece İspanya'da bir haftada 300 bin sattı. Dünyanın her yerinde aynı ilgiyle karşılanan bu kitap, okurlarına yalnızca bir başyapıt okuma keyfi vermekle kalmıyor; dolu dolu yaşayabilmek için nasıl keskin bir gözlemci olmak gerektiğini de öğretiyor. Son zamanlarda, çok satan çeviri eserleri yayımlayan Goa Yayıncılık, okuyucuya ilginç iki kitap sunuyor. George S. Clason'un "Babil'in Kervan Taciri" adlı kitabı, pazartesi gününden itibaren kitapçılarda. George S. Clason, 7 Kasım 1874'te Missouri Louisiana'da dünyaya geldi. Nebraska Üniversitesi'ne gitti ve İspanya-Amerika Savaşı'nda Birleşik Devletler Ordusu'nda görev yaptı. Başarılı bir işadamı olarak Colorado Denver'da Clason Map Company'yi kurdu, Birleşik Devletler'in ve Kanada'nın ilk yol atlasını yayımladı. 1926'da verimlilik ve finansal başarı konulu, her biri konuyla bağlantılı eski Babil öykülerini kullandığı tanınmış bir kitap dizisinin birinci cildini çıkardı. Bu kitapçıklar bankalar ve sigorta şirketleri tarafından önemli miktarlarda dağıtıldı ve milyonlarca insana ulaştı. Bunların içinde en meşhuru, bu kitaba adını veren "Babil'in Kervan Taciri" adlı öykü. Bu "Babil öyküleri" modern esin klasiklerine dönüştü. Kitabın konusuna gelince... Bir zamanlar Babil'de dünyanın en zengin adamı yaşardı; adı Arkad. Zenginliğinin ünü bütün dünyaya yayılmıştı. Aynı zamanda elinin açıklığıyla da ünlüydü. Yardımlarında cömertti. Ailesine karşı cömertti. Kendi harcamalarında cömertti. Gene de serveti her geçen yıl harcadığından daha hızlı bir biçimde artardı. Pazartesi yayımlanacak bu kitap, bakalım nasıl bir ilgiyle karşılaşacak? İkinci kitap ise Jim Dwyer ve Kevin Flynn'ın "102 Dakika" adlı kitabı. "102 Dakika", 11 Eylül sabahı Dünya Ticaret Merkezi'ndeki yaşam mücadelesinin dramatik ve destansı bir öyküsü... Tecrübeli iki gazeteci, Jim Dwyer ve Kevin Flynn'ın tanıklıklardan yola çıkarak yazdıkları bu kitap; İkiz Kuleler'de 102 dakika boyunca verilen hayatta kalma savaşının bilinmeyen iç yüzünü ortaya koyuyor. Yazarlar, 11 Eylül'de yaşananlara farklı bir yerden bakarak bu insanlık trajedisinin şok edici gerçeklerini anlatıyor."Edebiyat değerleri anlamında, evet, muhafazakarım. Kendi adıma, anlamı olan, değerleri olan bir edebiyat istiyorum. Edebiyatın değer üretmesini istiyorum. Günümüzde değer yaratmaya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Yıkmak, yeniden doğuşun başlangıcıdır ama bir değer olamaz.

PİCUS VE EDEBİYAT
Oysa biz çok uzun yıllardır yıkımla karşı karşıyayız." Picus'un 26'ncı sayısının kapak konuklarından Ayfer Tunç, Murat Gülsoy'la yaptığı söyleşide böyle söylüyor. Söyleşinin öteki ana başlıkları kurgu, yazma süreci, Türkiye'deki edebiyat ortamı ve eleştirmenlik kurumu... Müzik ise Picus'un bu ayki dosya konusu. İlhan Erşahin'den Hüsnü Şenlendirici'ye, Replikas'tan Ceza'ya, Rebel Moves'tan Cem Köksal'a, Deja-Vu'dan Direc-t'e müzikleriyle ya da şarkı sözleriyle yeni şeyler deneyen, değişik sesler sunan müzisyenlerle konuşulmuş. İlhan Erşahin şöyle özetlemiş müziğin önemini: "Müziğin içinde her şey var ve müzik, hayat aynı zamanda." Eylül sayısında derğinin öteki konukları arasında Mehmet Eroğlu, Ayşe Kulin, Yiğit Okur, Jaklin Çelik, Oğuzhan Akay, Feyza Zaim ve İstanbul'da doğup büyüyen ama sonradan "Mick Jagger'ın aşçısı" olarak ün kazanan Byron Ayanoğlu var. Müge İplikçi, Cüneyt Çalışkur, Hakan Bıçakcı, Kutlukhan Kutlu ve Erdinç Ünlü'nün yazılarıysa her zamanki gibi çok keyifli. Picus, bu ay da okurlarına güzel bir kitap armağan ediyor.

Sayım Çınar

DİĞER YAŞAMA DAİR HABERLERİ
 Triatlonla genç kalıyorlar
 Kimsesiz hayvanlar uyutulacak mı?
 Uçakla seyahat eden bir göçebeyim
 Tekrar çal Alanis!
 Festivallerde neler var?
 Hem papaz hem garson
 Türk kadını modaya kendi kurallarını koymalı
 Eskiye nur yağıyor
 Evlere tiyatro servisi
 Beş şanslı çocuk çikolata fabrikasında
 Haftanın Kitapları
 Bafi için bir ev yaptırdılar
 Sıcaklar onları da tehdit ediyor
 Kısa... Kısa...
 Egomun bana Allah'ı unutturması imkansız
 Meksikalı ressam Frida'nın milyon dolarlık portreleri
 Zihin bahçemize bakmazsak orada dikenler oluşur
 Ünlülerin tarikatını terk eden kadın
 Bir efsanenin sonu
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
Yarının klonları insan mı yoksa makine mi?
Yarının klonları insan mı yoksa makine mi?
'Ada' görkemli bir fantezi, çılgın bir bilim kurgusal masal. Ama...
Müzik de başlı başına bir mucize değil midir?
Müzik de başlı başına bir mucize değil midir?
Geçen yıl Oscar adayı olup sonunda "İçimdeki Deniz" filmine yenilen...
Üzüm kabuğunun moda içkisi Grappa
Grappa'nın süksesi son yıllarda hızla artıyor. Sadece 2004 yılında...
'Aralık'tan sokağa taşındılar
Nişantaşı'nda hareketli günler yaşanıyor. Aralık Gönüllü Eğitim ve Kültürel...
Biniciler ustalıklarını sergileyecek
Türkiye'nin en büyük binicilik ve engel atlama yarışması Uluslararası İstanbul...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.