kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Yavuz Baydar @ SABAH
Tel:
0212 354 35 08
Fax:
0212 354 36 84
 
Aşı ve 'Dua Kurulu'
İlacın kimliği saklanmalıydı
Başlığa odaklanan bir eleştiri

Aşı ve 'Dua Kurulu'

Geçen hafta sağlık haberlerine gelen tepkiler yoğundu. Önemsemek gerek, çünkü geniş kitleleri ilgilendiren haberlerde sorumluluk payı yüksek.

Geniş kitleleri ilgilendiren sağlık haberleri ile gazeteci sorumluluğu arasında çok sıkı bir bağ var. Yanlış bir bilgi, yanıltıcı bir uyarı, yetersiz bir açıklama yüzünden, haberiniz çok ters ve olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Sabah'ın 30 Ağustos tarihli Aşı Kurbanları, 1 Eylül tarihli Kanser İçin Dua Kurulu manşetli haberleri bazı eleştiri ve tepkilere yol açtı.
Aşı Kurbanları manşetiyle verilen haberde, aşı şişelerine bakteri üremesin diye konan cıvanın bağışıklığı zayıf çocuklarda otizme neden olduğu, cıva içeren thimerosal maddesinin Türkiye'deki aşılarda kullanılmaya devam ettiği bilgisi yer alıyordu. Haberde, aşıyla değişen" dört çocuktan da örnekler verilmişti. Haberin iç sayfadaki bir köşesinde thimerosal maddesinin normal çocuklara etkisinin olmadığı da vurgulanmıştı.

'Toplumsal tereddüt'
Sağlık Bakanlığı, haberle ilgili bir açıklama gönderdi. Aktarıyorum:
"Bu haber hem muhataplarından bilgi alınmaması hem de bilimsel dayanakları itibariyle tamamen yanıltıcı ve aşı gibi çok önemli bir konuda toplumsal tereddüt oluşturacak olumsuz bir haberdir. Muhabir arkadaşımız Havva Kızılırmak haberini yaparken konunun 1. dereceden ilgilisi olan Sağlık Bakanlığı'ndan görüş sorma gereği duymamıştır. Oysa aynı konu 13 gün önce Vatan Gazetesi'nde manşet yapılmış ve Bakanlığımızın 'risk yok', 'kanıtlanmış bilimsel bir olumsuzluk yok', açıklamaları da bütün medyada yer almıştı.
Muhabir arkadaşımız haberinin gazetede (Sabah'ta) yayımlandığı gün bizi aramış ve bu haberle ilgili bakanlığımızın bir açıklamasının olup olmayacağını sormuştur. Muhatabının görüşleri alınmadan haberi yazacaksınız, haber manşete çıkacak ve siz daha sonra arayıp 'bir açıklamanız olacak mı' diye soracaksınız. Böyle bir habercilik anlayışını kavramakta da güçlük çekiyoruz.
'Pek çok çocukta otizme neden oldu!' diye manşet veya spot yazabilmeniz için elinizde çok önemli bilimsel kanıtlar ve veriler olması gerekmiyor mu? Bütün bilim adamları "Bu konuda kanıtlanmış bir husus yok, aşıda bu hususta risk yok" derken gazetenin bu "hükmü" manşet yapmasını nasıl izah edebiliriz?"

Açıklama yapıldı
Açıklama şöyle sürüyor:
"Muhabir arkadaşımıza konu ile ilgili 3 sayfalık bir açıklama geçtik. Ertesi gün (31.08.2005) Sabah'ın açıklamamızı yayımlama biçimi bizleri yine şoke etti. Bütün medyanın doğru gördüğünü, yani "Aşı ile ilgili risk yok" başlığı ile özetlenebilecek açıklamamızı gazeteniz 19. sayfadan ve "Neredeydiniz?" başlığı ile görmüştü. Haberi ve açıklamamızı değerlendirmeyi ve takdiri size bırakıyoruz."
Muhabir Havva Kızılırmak, haberde çok dikkatli davranıldığını söylüyor ve iç sayfadaki Aşı Gerekli Ama İçeriğine Dikkat başlığına dikkat çekiyor. Aslında iç sayfada çeşitli başlıklar altında ayrıntılı işlenmiş haberde aşının "normal çocuklara etkisinin olmadığı" da vurgulanıyor, bir başlıkta uzmanların "aşıdan vazgeçmeyin" uyarısı da öne çıkarılmış.
Kızılırmak, haberini savunurken "Bu risk çocuklarda 150'de bir" dedi.
Ama bu önemli ayrıntı haberde yok.
Bakanlığın, haberi "tamamen yanıltıcı" diye tanımlamasına katılmıyorum. Öyle olsaydı, Sağlık Bakanlığı habere yansıyan tartışmaları ciddiye almaz ve bakanlık bünyesinde "thimerasol" kullanımına ilişkin bir gündem maddesini Bağışıklama Kurulu'na göndermezdi. Demek ki konu önemsenmiş.

Haberin bütünlüğü
Haber, aşı gibi bir konuda "toplumsal tereddüt" yaratıcı nitelikte mi? Bakanlığın duyarlı olmasını anlayarak sağlık konusunda son derece sorumlu davranılmalı, evet, ama bu haberde ön sayfada vurgu yapılmamış olmakla birlikte haberin bütününde gerekli bilgilerin yer aldığını, aşı yaptırma konusunda "toplumsal tereddüt" doğmadığını düşünüyorum.
Peki, Havva Kızılırmak'ın haberin yayımlandığı gün bakanlığı aradığı doğru mu? Kızılırmak, "haberi yaparken iki kez bakanlığı aradık, ama ulaşamadık, açıkçası daha fazla aramamız gerektiği halde üzerine gitmedik" diyor. Bu nokta, bakanlık yetkililerinin haklı olduğu bir nokta. Arandıklarını bildikleri halde geri aramamayı tercih etmişlerse onu bilemem. Ama muhabir hele böyle toplumsal açıdan büyük önem taşıyan bir haberi işlerken o haberin kaçınılmaz bir tarafı olan "karar verici"yi (bakanlığı) mutlaka aramalı, onların görüşünü hangi yönde olursa olsun habere eklemeliydi.
Arayıp da cevap alamadıysa bunu da aynen habere eklemek de gerekebilirdi.
Bu açıdan hatalı davranılmış.
Türkiye'deki habercilikte hayli yaygın şöyle bir yaklaşım var: "Şimdi bunu filanca otoriteye sorarsak inkar edebilir ve haberin değeri düşer. İyisi mi böyle (eksik) verelim, haber çıkınca nasıl olsa tepkileri devamında veririz."
Bunu genel bir tespit olarak yazdım. Önemli, çünkü bu tür hayati unsurları eksik haberleri sorumluluk sahibi dünya basını ı tamamlanmadan" basmıyor. Çünkü amaç, okurun mümkün olabildiğince "bütün resmi" görmesi ve yorumunu kişisel olarak kendisinin üretmesi...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bitmeyen sevda   / 29-08-2005
 İzmir mutsuzluğu   / 22-08-2005
 Yazarlar ve kimlikler   / 15-08-2005
 Hesap vermenin erdemi   / 08-08-2005
 İlaçta doğru reçete   / 01-08-2005
 Erken doğan bebek   / 25-07-2005
 Terörün adı olsaydı...   / 18-07-2005
 CHA da şikâyetçi!   / 11-07-2005
 'Özel haber' kolay değil   / 04-07-2005
 'Editör'e mektuplar   / 04-07-2005
EMRE AKÖZ
Erkeklerin durumu zor!
Artık kadınlar kadar erkeklerin...
MEHMET BARLAS
Bravo size... Ne kadar çok politikanız yok!
Mesleğimizin...
İLKER SARIER
Mumdan doğru olacak mıyız?
Başkan Bush Amerikan...
MAHMUT ÖVÜR
AB çöp sorununu nasıl çözdü?
Çöp konusuna değindiğiniz...
SAVAŞ AY
Müjdat Gezen usta bu yazıyı okuyunca!..
Ankara'dan...
YAVUZ BAYDAR
Aşı ve 'Dua Kurulu'
Geçen hafta sağlık haberlerine gelen...
Şansım olsa kız doğardım
Şansım olsa kız doğardım
Tümer şanssızlığına isyan ediyor: "30 yaşında Milli Takım'a...
Yıldıray şoku
Yıldıray şoku
Milli Takım'da sakatlar kervanına Yıldıray da eklendi. Sağ diz iç yan...
'Beyaz Türk' eleştirisi
Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, "Dışarıya endeksli...
Çiçek'in kızı evlendi
Adalet Bakan Çiçek'in kızı İclal Çiçek ile Anıl Cicioğlu, Kocatepe...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu