kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Arınç: Sorunun adı konuldu...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kürt Sorunu" açılımına TBMM Başkanı Bülent Arınç nasıl bakıyor?
Arınç, bugüne kadar bu konuya girmedi.
Nedenini ise dün makamında sohbet ederken şöyle sergiledi:
"Başbakana destek olmak gibi anlaşılabilir, bizim öyle bir talihsizliğimiz var. Ama böyle bir konuşma olmadan da bana sormuş olsaydınız, üç başlığı önemsediğimi söylerdim..."
Sıralamada önceliği ekonomiye verdi:
"Bölgede çok büyük işsizlik, gelir dağılımda bozukluk var. Sebep olarak sadece bölgenin ihmal edilmiş olması veya coğrafi şartlarından kaynaklanan imkansızlıklar sayılmamalı. 1991'deki Körfez Savaşı ve ona bağlı olayların Güneydoğu'da ticareti ve ekonomiyi doğrudan olumsuz etkilediğini belirliyoruz..."
İkinci sıraya terörü koydu:
"Bütün dünya terörden şikayet ediyor. Kendi ülkeleri veya dış teröre karşı ortak bir mücadele platformu kurulmalı..."

Erdoğan'ın kararlılığı
Üçüncü boyuta ise "etnik kimliği" oturttu.
Bazılarının "Kürt realitesi", bazılarının da "Güneydoğu meselesi" olarak konuya yaklaştığını belirtip ekledi:
"Başbakan, 'Buna eğer Kürt Sorunu diyorsanız, haydi öyle diyelim...' deme kararlılığını göstermiştir. Çünkü sorunu yok farz etmek veya küçük harflerle yazmak meseleyi çözmüyor. Küçük harflerle yazdığınız zaman terör küçülmez. Veya onu yok farz ettiğiniz zaman kendiliğinden ortadan kalkmaz..."
Erdoğan'ın açılımını, "cesurca bulduğunu" da belirtti.
Etnik kimliklerden kaynaklanan, dil, soy, folklor gibi farklılıkların yaşamasına olanak tanınması gerektiğini söyledi.
Bunların Anayasal güvenceye alınması konusundaki taleplerin haklı olduğunu belirtip, "Bu isteklerinde de haksız değillerdir" dedi.
AB ve demokratikleşme çerçevesinde çıkarılan yasaların da bu amaca uygun olduğunu anımsatıp devam etti:
"Bir insanın ana dilinin Boşnakça, Kürtçe, Çerkezce olması bence zenginlik sebebidir. O dilin konuşulması, öğrenilmesi, sanata, folklora yansıması da kendi imkanları içinde olmalıdır. Devlet eliyle değil, kendi imkanlarıyla ayakta kalmalıdır. Devlet bunun için sadece yasal tedbirleri alır, serbestliği sağlar ve imkan tanır..."
Ardından, etnik kökeninin Kürt olduğunu söyleyenlere karşı çıkılamayacağını belirtip şöyle dedi:
"Eğer, 'biz bu kimliğimizle yaşatmak, var olmak istiyoruz' diyorlarsa, Anayasamızın çerçevesi içinde bunların tanınmasının ben faydalı olacağını, bir zenginlik, barış, bir dostluk ortamı getireceğini düşünüyorum..."
Erdoğan'ın da soruna, terör ve etnik kimliği ayırarak bu açıdan yaklaştığını kaydetti.
Başbakan'ın sorunu etnik kökene oturtmuş olmasına yönelik eleştirilere yanıtı ise şöyle oldu:
"Durup dururken, bir insanın bu ülkede Kürt sorunu vardır dediğini herhalde düşünmüyoruz. Böyle bir şey olsa yıllar öncesinden ismi konulur, bununla yapılması gerekenler düşünülürdü. Ancak bugüne kadar bazı vehimler, endişeler, korkular sebebiyle bunun çevresinde dolaşılmıştır. Birisi Kürt realitesi, birisi Güneydoğu sorunu demiştir."
Arınç, sözlerini şöyle tamamladı:
"Konulan isim ne olursa olsun, sorunu göstermeye yöneliktir ve sorun gösterilmiştir..."

Gayri resmi sıfat
Arınç'a Başbakan'ın danışmanlarına dönük eleştirileri de anımsattığımızda "milletvekili danışmanlara" dönük yaklaşımı şöyle oldu:
"Milletvekilleri resmi olarak danışman sıfatını kullanmıyordur herhalde. Bu sıfatı kullanması için Başbakanlığın personeli içinde olmaları lazım. Ama Başbakan'la sürekli birlikte olanlar, kendilerine böyle bir sıfatı uygun görmüşlerse bu gayrı resmidir. Ama bir danışmanlar krizi var tabi. Herhalde o kastediliyor. Ne yapalım, birileri Başbakanın yanında daha fazla oluyordur. Başbakan onu tercih ediyordur. Sayın Baykal'ın da Sayın Ağar'ın da yanında bu tip insanlar bulanabilir..."
Tartışmalar devam ederken, TBMM Başkanı'nın konuya bakışı böyle...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Nahoş...   / 30-08-2005
 AB müzakeresine IMF modeli...   / 28-08-2005
 Beklentilerin umutsuzluğu   / 26-08-2005
 Anayasa 66...   / 24-08-2005
 MGK'nın 23'üncü raporu...   / 23-08-2005
 Yıllık izin   / 09-08-2005
 İstikrarın acısı...   / 07-08-2005
 YAŞ'ta, yaşa takılanlar...   / 05-08-2005
 Teşvikte hatanın kabulü...   / 03-08-2005
 Baykal: Londra-Zürih bitti...   / 02-08-2005
MUHARREM SARIKAYA
Arınç: Sorunun adı konuldu...
Başbakan Recep...
YAVUZ DONAT
Karadeniz'den çöp manzaraları
Espiye, Görele, Eynesil...
İsmail ve İrem'in yeni bir ailesi var
Türkiye'nin SABAH'ın haberiyle tanıdığı ve bağışladığı organlarıyla...
'Müslüman ordular Avrupa'ya girecek'
Şifre çözücülere göre Kâhin 2006'da Akdeniz'in çok kanlı bir deniz...
Biri bizi durdursun artık!
Biri bizi durdursun artık!
Her gün, masum insanlar 'serseri kurşunlar'ın kurbanı oluyor. Her...
Bıraktığı en kötü miras silahlanma
Bıraktığı en kötü miras silahlanma
Özal'ın 1986 yılındaki başbakanlığı döneminde yapılan yasa...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu