kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Yeni çektiği filmi konuşmak istedim 'Vadem doldu' dedi
'Vadem doldu' diyor

Türk sinemasının 86 yaşındaki ihtiyar delikanlısı Memduh Ün hastanede. Ancak onun başladığı ve öğrencisi Tunç Başaran'ın tamamladığı filmin kazanacağı başarılar Ün'ü ayağa kaldıracaktır


Yeni çektiği filmi konuşmak istedim 'Vadem doldu' dedi

Türk sinemasının 86 yaşındaki ihtiyar delikanlısı Memduh Ün hastanede. Ancak onun başladığı ve öğrencisi Tunç Başaran'ın tamamladığı filmin kazanacağı başarılar Ün'ü ayağa kaldıracaktır.

Üst üste üzücü olaylar ve haberler... Sevgili Hulki Saner gitti (ve hakkında iki satır bile yazamadım... İlk fırsatta inşallah). Memduh Ün ve Atıf Yılmaz hastanede. Efgan Efekan da öyle. Bir diğer sevgili dostum, Orhan Aksoy da rahatsızmış. Allah hepsine şifalar versin. Onları öylesine seviyoruz ve hepsinin Türk halkının yüreğinde öylesine yeri var ki... Memduh Ün için aslında aylardır yazmak istiyordum. Çünkü bugün 86 yaşında olan bu 'ihtiyar delikanlı' uzun zamandan beri sözünü ettiği 'yeni bir film' projesine sonunda başlamış ve "Sinema Bir Mucizedir"i çekmek için Doğu'ya gitmişti. Ün böylece 'dünyanın en yaşlı yönetmeni' mi oluyordu? Bunu gerçekten merak ediyordu, bana sordu.

YABANCI ÖRNEKLER

En yaşlısı kuşkusuz Portekizli sinemacı Manoel de Oliveira idi. O da başlı başına bir destanadamdı zaten... 1908 doğumlu sanatçı, araba yarışı, trapez cambazlığı, işadamlığı gibi işlerden sonra sinemaya sıvanmış ve bir daha bırakmamıştı. 1940'lardan beri film yönetiyordu ve ilerleyen yaşına karşın durmak bilmiyordu. Son filmi, bugünlerde başlayan Venedik Şenliği'- ne katıldığına göre, demek ki De Oliveira, 97 yaşında en yaşlı yönetmendi. Diğer bilinen örneklerden Japon Akira Kurosawa, son filmi "Madadayo" yu 83 yaşında çekmişti. George Cukor ise "Zengin ve Ünlü" yü 82 yaşında... Bu sanatçılar son filmlerinden bir süre sonra ölmüşlerdi. Demek ki Memduh Hoca, hemen ikinci sıradaydı, Portekizli- 'den sonra... Az şey mi bu? Ve ben Memduh Ün'le ilişkili anılarıma daldım. O da De Oliveira gibi ne işlere girip çıkmamıştı; futbol oynamış, Eskişehir Şeker Fabrikası, TCDD ve İETT'de çalışmış, 1947'den başlayarak Yeşilçam'a girmişti. Ama oyuncu olarak... Yönetmenliğiyse 1955'te gerçekleşmiş, sadece üç yıl sonra çevirdiği "Üç Arkadaş"la sinemamıza belki ilk başyapıtını kazandırmıştı. Ün'ün filmlerini 1965-66 yıllarında askerliğimi yaptığım Salihli'nin açıkhava sinemalarında keşfetmiştim. "Bire On Vardı", "Namusum İçin" nefis kara filmlerdi; "Kırık Çanaklar" veya "Avare Mustafa" gerçekçi sinema zirveleri; "Belalı Torun", "Halk Çocuğu" veya "Aslan Pençesi" düzeyli popüler güldürüler... Sonrası da geldi ve Ün, hep belli bir düzeyin altına inmeyen, işlek bir sinemayla anlatılmış filmler yaptı. Ne yazık ki çoğu artık izlenemez olan... 1975'te Moskova Festivali'ne gittiğimizde sevgili Fatma Girik'in yanındaydı. O yolculukta kaynaşmış ve ahbap olmuştuk. Sonra Levent'te kurt köpeklerinin koruduğu, bahçe içindeki evlerine ya inmeyi sevdiği, Girik Han'daki film yazıhanesine gitmiştim. Karşımda Yeşilçam'ın en büyüklerinden olduğu halde hep alçakgönüllü, hep şakacı, hep dost kalmış bir adam buldum. Uzun yıllar ders verdiği Mimar Sinan Üniversitesi Sinema-TV Bölümü öğrencileri de sanırım benzer şeyler söyleyeceklerdir. Memduh Ün, 1980 sonları/90 başlarında ülkenin genel durumu paralelinde siyasal çağrışımlı filmler yaptı; "Bütün Kapılar Kapalıydı", "Gün Ortasında Karanlık" gibi. O eski futbolcu yüreğinin derinlerinde, ülkenin gerçek koşullarıyla ve genel gidişiyle yakından ilişkili kaygılar vardı, bunu hep hissettim. Sonra 1993 yılında çocukluk anılarına dayanan "Zıkkımın Kökü"nü çekti. Bu film belki "Üç Arkadaş"tan sonra ona en çok gurur veren filmi olmuştu; çeşitli şenliklerden 8 ödül... Ve 73 yaşındaki yönetmen, bu zirveyle kariyerini kapatıyordu. Herkes öyle sandı. Ama onun sinema aşkı bitmemiş, yüreğindeki fırtınalar dinmemişti. Levent'ten kentin dışlarına, Florya'daki bahçeli eve taşındıktan sonra bile sinema üzerine düşünmeyi, yazmayı ve projeler yapmayı bırakmadı. Bana neredeyse iki yıl önce yeni bir filmden söz ettiğinde, itiraf edeyim, çok ciddiye almadım. Ama işte bu filmi çekti. Ülkü Tamer'in "Allaben Öyküleri" kitabındaki unutulmaz Macı Hüseyin hikayesi, önce Tunç Başaran'ın gönlünü çelmişti. Ama Memduh Hoca ilgilenince, Tunç aradan çekildi. Ve Gaziantep'te çok sıcak bir havada 42 gün süren çekimlerde, filmin belkemiği ortaya çıktı. Kadir İnanır, Eser Ali, Batuhan Levent, Gülsen Tuncer ve Fatma Girik'in oyunlarıyla...

FATMA GİRİK HEP YANINDA
Ama filmi bitirmek Ün'e nasip olmadı. Belkemiğinde, kemik erimesinden dolayı kırılmalar oluştu, İstanbul'a gelip hastaneye yattı, dört yerinden 'çimentolandı'. Tam bunu atlattı derken, böbreğin birinde 'menhus' bir şeyler bulundu, aceleyle o böbrek alındı. Ve Memduh Ün hala hastanede. Geçenlerde gittiğimde, onu bir yatakta, Fatma'yı bir başka yatakta uyurken bulmaz mıyım? Sevgili Fatma, gönül ve kader arkadaşını elbette bir an bile yalnız bırakmamıştı. Memduh Ağabeyi ise zayıf ve bezgin buldum. "Vadem doldu" diye söyleniyor ve filmden konuşmak bile istemiyordu. Ama sonunda öğrencisi ve asistanı Tunç Başaran'ın bitirdiği film çok güzel oldu, biliyorum. Ve eminim ki öncelikle Antalya'ya katılıp sonra da seyirci önüne çıkınca alacağı olumlu yankılar, Memduh Ağabey'i de ayağa kaldıracak ve onun o bitmeyen çalışma şevkini yeniden canlandıracak. Bizlere ise güzel bir film ve de dünyanın film çeken en yaşlı ikinci yönetmenine sahip olma onuru kalacak...
DİĞER HOBİ HABERLERİ
 Göz kamaştıran sonbahar
 Yeni sezonda iddialı olun
 Son indirim fırsatı
 Ejderha Beckham
 Dantelin cazibesi
 Kristalin büyüsü
 Atlasjet'e CIP salonlar geliyor
 En iyi hostesler Asya'da
 Kısa... Kısa... Kısa... Kısa...
 Cep telefonlarına güvenlik engeli
 Güvenlikte sınır tanınmıyor
 Adada ressamlar Beyoğlu'nda oyuncular oturuyor
 Paraşütlü Cirrus Türkiye'de
 Boeing en sessiz için yarışıyor
 Lufthansa'nın Türkiye stratejisi
 Harika çocuk harika sonuç
 Üç yıl içinde Türkiye şampiyonu oldular
 Pistteki hız onlara yetmiyor
 Denizi olmayan şehri kim sever ki!
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
  » Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
YASEMİN TAŞKIN
Rüzgar Gülleri Tartışması
İtalya'da çevreciler temiz...
BELKIS KILIÇKAYA
Fransızlar Ve Tatil
1930'larda Fransızlar, geri...
FİKRET AYDEMİR
Sen Dinlemezsen Polis Dinler
Belçika'da emniyet...
STELYO BERBERAKİS
80 yaşında bir çocuk
Politika ve sanatla iç içe geçmiş...
GÜNTAY ŞİMŞEK
THY'nin imajı
Türk Hava Yolları (THY) yönetimi yolcu ve...
TURGAY NOYAN
Bu bir denizci yazısıdır
Bir ülkenin deniz gücü dört...
'Dünyanın çözemediği olayları çözüyoruz' demek çok abartılı
Adli Tıp Enstitüsü'nün iki ay önce göreve atanan yeni müdürü Prof.
Herkes gidecek benim adım taş gibi kalacak
Memduh Ün'ün çektiği "Sinema Bir Mucizedir" filmiyle,...
Bir gün televizyona çıktılar hayatları değişti
Bir televizyon programına katıldım ve artık hayatımda hiçbir şey eskisi gibi...
Kral ve haremi
Afrika'nın gözden uzak bir köşesinde Boğaz'ın balıklarına inciler saçan, her...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.