 |  |
 |
|
Kurtuluş Savaşı'na romantik bir bakış
Dün 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutladık. Tabii bu arada törenler yapıldı, demeçler verildi. Mesela Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 30 Ağustos'un önemini anlatırken şöyle dedi: "Ordu-ulus bütünleşmesiyle yürütülen Kurtuluş Savaşı'nda doğulusu, batılısı, kuzeylisi, güneylisiyle Türk ulusu tek vücuttu."
Bunlar güzel sözler.
Ancak gerçek değil!
Kurtuluş Savaşı hakikaten çok zor şartlar altında yürütülmüştür. Onu tartışmıyorum. Konu başka...
O dönemde bir ordu-ulus bütünleşmesi yoktu. Çünkü derme çatma, yorgun, perişan bir ordu olsa da, ortada bir 'ulus' bulunmuyordu. Genel olarak milliyetçilik, özel olarak da Türk milliyetçiliği henüz mayalanma aşamasındaydı.
Kurtuluş Savaşı'na omuz verenler... Yani çocuğunun üstündeki battaniyeyi alıp ıslanmasınlar diye top mermilerinin üstüne örtenler bunu 'Türk milleti için' yapmıyordu.
Peki ya niçin Mustafa Kemal'i ve başlattığı kurtuluş hareketini desteklediler? Çünkü 'gavur' vatanı işgal etmişti... Onları topraklarından atmak için savaşıyorlardı.
Ayrıca... Bugün niye 'bilmem kim vatan haini miydi, değil miydi' diye tartışıyoruz? Çünkü hareketi desteklemeyen, hatta karşı çıkan birçok kesim vardı.
Özetle ortada Sezer'in söylediği türden bir 'bütünleşme' yoktu. Böyle bir bütünleşmeden söz etmek, tarihe 'romantik' bir bakıştan ibarettir. Daha sonra oluşmuş değerleri, geçmişe atfetmektir.
Bana inanmıyorsanız, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'na inanın. Herhalde onun milliyetçiliğinden, Atatürk'e bağlılığından, cumhuriyetçiliğinden en küçük bir kuşku duyan yoktur. Peki Yakup Kadri, 'Yaban' adlı romanını boşuna mı yazdı? Kitap Kurtuluş Savaşı döneminde bir şeyler yapmaya çalışan 'aydın'a karşı, kılını kıpırdatmayanların öyküsünü anlatır.
Eğer Sezer'in bahsettiği gibi bir bütünleşme olsaydı Yakup Kadri o romanı yazabilir miydi? Yazamazdı! Yazsaydı, birileri çıkıp 'uyduruyor' derdi.
Yanlış anlamayın. Bana birileri "30 Ağustos'un 83'üncü yıldönümü için bir konuşma yapsana" deseydi... Herhalde ben de Sezer'inkine benzer şeyler söylerdim. Tabii bu arada gerçeği ifade etmediğimi de bilirdim.
Ama sanırım Cumhurbaşkanımız söylediklerinin doğruluğuna inanıyor.
|
