kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Emre Akoz @ SABAH
Fax:
0212 354 36 19
 

Gelenek ne modern ne?

NPQTürkiye'nin yeni sayısında önemli bir dosya yer alıyor: Türkiye'de Kimlik Sorunu. Bu konu tartışılırken ister istemez 'gelenek' ile 'modern' kavramları devreye giriyor. Bence, bu iki kavramı birbirinden ayırmaya çalışan birçok kişi önemli bir noktayı, geleneksel bilgi ile modern bilgi arasındaki nitelik farkını göz ardı ediyor...
Peki nedir bu fark? Geleneksel bilgi ile modern bilgi hangi kritik anda birbirinden ayrılır?
NPQ'daki tartışma vesilesiyle bu ayrımı netleştirmeye çalıştım. Şöyle:


Eski çağlarda da rasyonel düşünce vardı. Mesela adamlar gemi yapıyorlardı. Gemi inşası az buz iş değildir. Ağaçlar kesilir, şekil verilir, binlerce parça bir araya getirilir. Yüzlerce kişi işbölümü içinde çalışır.
Bütün bunları yapmak için ciddi bir bilgi birikimi, akılcı düşünce, mantık gerekiyor. Gemiyi yapanlar istedikleri kadar "Tanrı'nın izniyle bunu başarıyoruz " filan deseler de, çalışma esnasında 'seküler' bir tavır içindedirler. Yani hesap yaparlar; işi Allah'a bırakmazlar.
O zaman soru şu: 'Geleneksel gemi inşası' ile 'modern gemi inşası' arasında nasıl bir fark var? Yani: Modern mühendisi, geleneksel mühendisten ayıran nedir? Ben bu temel sorunun cevabını Elmer Lewis'in Teknolojinin Başyapıtları: Yaratıcı Mühendisliğin, Mimarlığın ve Tasarımın Tarihi (Güncel Yay.) adlı kitabında buldum.
Özetle şöyle: Geleneksel mühendis 'deneme-yanılma' metodunu kullanır. Önce bir fikri vardır. Bu fikirden hareketle imalat yapar. İşe yararsa, ne ala, üretime devam eder. Yaramazsa, değiştirip, tekrar dener. Bilgi birikimi böyle oluşur.
Ancak bu bilgi, 'bilimsel' değildir. Yani mühendislik faaliyeti, doğanın işleyişini kavrayan matematiksel yasalara, modellere dayanmaz. Modern mühendislik ise Galileo, Newton gibi doğa kanunlarını araştıran, bunları matematikle ifade eden bilim adamları sayesinde gelişmiştir.
Bu yasalar saptanınca denemeyanılma metodu çöpe atılıyor. Artık bir parçanın, ne miktarda bir basınca dayanabileceği, hangi noktada kırılacağı ya da tekneyi yürütmek için gereken enerji miktarı, daha iş yapılmadan hesaplanabiliyor.
Abartarak söylersek modern mühendislik bir 'masa başı' faaliyetidir. Ardından test (laboratuar vs.) aşaması gelir. Geminin yapılması 'teknik' (uygulamadan ibaret) bir olaydır. Çünkü hızı, kapasitesi, maliyeti önceden bellidir. Milimi milimine hesaplanmıştır.
İşte gelenek ile moderni birbirinden ayıran kritik nokta budur: Gelenek 'somut'tur, 'ampirik'tir; modern ise 'soyut' ve 'teorik'. Gelenek, 'Aklın yolu birdir' der. Modern ise 'Aklın yolu bindir!' 'Bunun toplumla ne ilgisi var? Neden çatışma oluyor...' diye soracak olursanız...
Basit ama ilginç bir örnek vereyim: Ahşap gemiden, metal gemiye geçilirken, ahşap ustaları bocalıyor. Çünkü metali işlemesini bilmiyorlar. Onların yerine kim öne çıkıyor dersiniz? Gemilere ilişkin bir fikri olmayan kazan ustaları! Çünkü onlar metali nasıl işleyeceklerini biliyorlar.
İşte size çatışma: Böyle bir durumda ahşap ustaları, kazan ustalarına gıcık olmaz mı? Olur! Gelenekte, eskiden beri yapılan, küçük küçük değişikliklerle sürdürülür. Bu yüzden 'değişim' çok yavaştır.
Modern ise 'Nasıl bir gemi istiyorsun' diye sorar önce: "Daha hızlı mı, daha rahat mı, daha ucuz mu? Mal taşıyacaksın, insan mı? Marmara 'da yüzecek, Atlas Okyanusu 'nda mı?" Siz tercihinizi belirtirsiniz. O da masa başında tasarlar, sonra da imal eder. Yeter ki paranız olsun!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 'Siyah tişört' tartışması   / 29-08-2005
 Fransız Sokağı'nda amatörler partisi   / 26-08-2005
 'Kızıl Elmacılar'ın saldırısı   / 25-08-2005
 Balık çiftlikleri lobisi   / 24-08-2005
 İstanbul'u nasıl satmalı?   / 23-08-2005
 Kerameti kendinden menkul   / 22-08-2005
 Kimdi o ukala?   / 19-08-2005
 Vakumlu yemek   / 18-08-2005
 Dost acı söyler   / 17-08-2005
 Balık çiftlikleri   / 16-08-2005
REHA MUHTAR
Gamze Özçelik'e tuzak
Seks kaseti şantajı...
EMRE AKÖZ
Gelenek ne modern ne?
NPQTürkiye'nin yeni sayısında...
MEHMET BARLAS
Saddam'ın kaderi Irak'ın kaderinden soyutlandı
Saddam...
MAHMUT ÖVÜR
Çöp için 'seferberlik' ilan edilmeli
Çöp konusunu...
SAVAŞ AY
İçişleri Bakanı Aksu beni Midyat'ta buldu
Midyat'ta...
HINCAL ULUÇ
Yasa mı yanlış, yargıç mı?..
Televizyonda görüntüleri...
7 puan yeter
7 puan yeter
Milli Takımlar Baş Sorumlusu Terim 23 puanla ikinci olabileceğimizi...
Oyunu bırak, skora bak
Oyunu bırak, skora bak
Milli Takım kadrosundaki en formda isimlerden Hasan Şaş, "Önümüzdeki...
Sezer: Kuzeyli, doğulu hep birlikte savaş verdi
Zafer Bayramı Mesajları
30 Ağustos Zafer Bayramı...
Eski vekile ziyaretin sırrı
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın önceki gün İstanbul'da eski Milli Selamet...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu