İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük birinci ve ikinci 500 büyük arasındaki mesafenin yıllar içinde giderek açıldığını belirtti.
İSTANBUL Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, son dönemde piyasalarda bir tedirginlik olduğunu hissettiklerini, ancak bu tedirginliğin nedenini net şekilde tespit edemediklerini ifade ederken, hükümetin tedirginliklere ve ikazlara duyarsız kalmaması gerektiğini söyledi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un da katıldığı İSO Meclis Toplantısı'nda konuşan 2005'in ilk yarısını mercek altına aldıkları İSO Durum Tespit Anketi'nde ise sanayide durumun 2004'teki kadar olumlu gitmediğinin ortaya konulduğunu ifade ederek, şöyle dedi: "Hükümetimizden ve ekonomi yönetiminden beklentimiz, üretimin, ihracatın önünü açacak tedbirleri süratle hayata geçirilmesidir. Girdi maliyetlerinin rekabet ettiğimiz ülkelerle eşit seviyelere getirecek adımlar artık sonuçlandırılmalıdır. YTL'deki değerlilik üretimi, ihracatı, istihdamı zorlayacak noktadadır. Son dönemde piyasalarda bir tedirginlik olduğunu hissediyoruz. Fakat bu tedirginliğin nedenini net bir şekilde tespit edebilmiş değiliz.'' Küçük, son dönemde yabancı sermayeye yönelik tartışmaların gündemde epeyce yer aldığına işaret ederken, küresel sistemde sermayenin serbest dolaşımda olduğunu ve kendilerinin ekonomide yeni yatırımlar için yeterli tasarruf ve kaynağı yaratamadıklarını söyledi. Bu arada İSO'nun Birinci ve İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışmalarına da değindi. Küçük, ekonomideki iyileşmenin, ikinci 500 kapsamındaki sanayi kuruluşlarına ilk 500'dekiler kadar yansımadığını söyledi. Tanıl Küçük, "Ekonomideki olumsuzluklar, büyük ölçekli işletmeler üzerinde küçüklere kıyasla daha ağır bir etki bırakmaktadır. Ancak, ekonomide istikrar sağlandığı zaman büyük ölçekli kuruluşlar KOBİ'lere göre daha hızlı bir toparlanma sürecine girmekte, KOBİ'lerde ise iyileşme süreci daha yavaş gelişmektedir'' dedi. İyileşmenin KOBİ'lere daha yavaş yansımasının da etkisiyle, birinci ve ikinci 500 büyük arasındaki mesafenin yıllar içinde giderek açıldığını bildiren Küçük, küresel koşullarda rekabet edebilmek için Türkiye'nin global ölçekte sanayi kuruluşları yaratmak zorunda olduğunu vurguladı. Türkiye'nin KOBİ'lerin ihtiyaçlarına cevap verecek, sıkıntılarını giderecek uygulamaları daha etkin bir şekilde hayata geçirebilmesi gerektiğini de belirten Küçük, İkinci 500 kapsamında yer alan tekstil, giyim, deri ve ayakkabı sektörlerinin, ihracatın yanı sıra istihdam açısından da büyük önem taşımaları nedeniyle sıkıntılarına acil çözüm üretilmesi gerektiğine dikkati çekti.