kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
  » Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Kimlik tartışmasında kilit, seçim sistemi...
'Türkiyelilik Türkler'i memnun eder mi?'
'Anayasadaki Türklük tanımını tartışalım'

Kimlik tartışmasında kilit, seçim sistemi...

Erdoğan'ın Diyarbakır konuşması alevlenen üst kimlik tartışmasında yeni tanım peşinde koşmaktan çok siyasal temsilin geliştirilmesi önerildi.

Alt ve üst kimlik tartışmaları ile birlikte dile getirilen Kürt sorununa demokratik, barışçıl, uygulanabilir, kalıcı çözümler bulmak ve geçmişteki hataları tekrarlamamak için önce sorunlara ad koyan akademisyenler kendilerine "peki ya çözüm nasıl olmalı" sorusunu soruyorlar. Sorunu siyasal temsil eksikliğinde gören kimi akademisyenler çözümü seçim barajının aşağıya çekilmesinde bulurken, kimi aydın ve akademisyenler ise hukuksal tezahürün yansıması sonucu oluştuğuna inandıkları kimlik sorunu için yasal ve anayasal açılımların iktidar tarafından öncelikle ele alınması gerektiğini söylüyorlar. Koç Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Fuat Keyman'a göre Türkiye'de sorun vatandaşlık ile ilgili uygulamaların farklı kesimlere farklı şekilde yapılması. Güneydoğu'da yaşayan insanların da "aktif vatandaşlar" haline getirilmesi gereğinden bahseden Keyman, hem sivil toplum hareketlerini hem de yerel kalkınmayı hızlandıracak bir yapıyla bu amaca ulaşılabileceğini ifade ediyor.

AKTİF VATANDAŞLIK
Keyman aktif vatandaşlık kavramıyla anlatmak istediğinin Türkiye'deki tüm vatandaşların farklılıklarını anayasal düzen içinde ifade etmelerini sağlayacak uygulamalara gidilebilmesi olduğunu söylüyor. "Fakat Güneydoğu'daki siyasallaşma her zaman muhalefette kalıyor. Her zaman muhalefette kaldığı için Güneydoğu'daki sorunlara çözüm üretmek yerine olaylara sürekli etno-milliyetçi bir ideolojiyle yaklaşıyor. Güneydoğu'daki siyasallaşmanın Kürt sorununa hangi bağlamda çözüm ürettiği, örneğin sivil yaşam olsun, ekonomik kalkınma olsun bilinmiyor" diyen Keyman Güneydoğu'da yaşayan vatandaşların oy verdikleri partiye 'siz benim sorunlarımla ilgili ne çözüm üretiyorsunuz?' sorusu yöneltme olasılığının bölgedeki siyasallaşmanın muhalefette kalmasından dolayı ortadan kalkmış olduğunu söylüyor. Etno-milliyetçiliğin gücünün demokratik reformları zorlayarak ve uygulamaya sokarak kırılması gerektiğine vurgu yapan Keyman kimlik sorununa demokratik çözüm önerisinin başarılı olması için hem etnomilliyetçiliği besleyen hem de kimlik temelli hak ve özgürlük talepleriyle terör arasındaki çizginin çizilmesinizorlaştıran siyasal temsil eksikliği sorununa çözüm bulunması gerektiğini söylüyor. Keyman "Bu seçim barajı aşağıya inmediği sürece oradaki yaşayan insanlar kendi oy verdikleri partiyle ilişkilerini çözüm temelinde görmeyecekler" diye de uyarıyor.

HUKUK DEVLETİ İŞLEMELİ
Siyasal örgütlenme modelinin alt kimliklere göre değil insan onuru, temel hak ve özgürlükler gibi bir takım değerlerin ön plana çıkartılması suretiyle yeniden düzenlenmesi gereğine işaret eden Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü ve Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süheyl Batum'a göre Anayasanın bu değerlere verdiği 'değer' yeniden gözden geçirilmeli. Türkiye'de 2001'den beri Anayasada ciddi bir değişiklik yapılmadığını söyleyen Batum Türkiye'de hukuk devletinin tam olarak işlemediğini savunuyor. "Tamam değerler gözden geçirilmeli fakat burada bir hususa çok dikkat etmek gerekir. O'da Anayasanın dayandığı değerleri yeniden tanımlarken talepleri çok iyi okuma gereği. Türkiye'de Kürt kökenli vatandaşlarımız var. Bir de onları temsil ettiklerini söyleyenler var. Temsil ettiklerini söyleyenlerin tanımlarına bakıyorum bizden ekonomik özgürlük, işsizliğin önlenmesi, kültürel bir takım özgürlükler istemiyorlar" şeklinde konuşan Batum, bu kişilerin isteklerinin açık olduğunu belirtiyor.

ERDOĞAN'IN MESAJI
Türkiye'deki vatandaşlık kavramının tamamen bir arada yaşamayı, belli bir bütünü paylaşmayı, bunun da hukuksal ifadesi olarak Türkiye Cumhuriyeti'ne hukuken vatandaşlık bağı ile bağlı olmayı ifade ettiğinin altını çizen Batum Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır'da alt ve üst kimlik ile ilgili sözlerinden şu anlam çıkarılması gerektiğini söylüyor: "Başbakan çok net olarak alt kimliklerle kendinizi tanımlamayı, alt kimliklere dayalı bir devlet ve siyasal örgütlenme modeli öngörmeyi bırakın dedi. Çünkü mümkün olmadığını söyledi. Dedi ki gelin, üst kimlikte birleşelim. Bu da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır."

- BİTTİ -

Özhan Tezel - Sadık Güleç


1 2 3 4 5
 
DİĞER SİYASET HABERLERİ
 MGK'da hükümete görev hatırlatması
 Erdoğan'ın Como Gölü randevusu
MUHARREM SARIKAYA
Anayasa 66...
Tam 4 yıl önce de üzerinde benzer...
YAVUZ DONAT
Tecrübe konuşuyor
İki gün uzun uzun Kenan Evren'in...
'Beni makam şaşırttı'
Yolsuzluktan hapis yatan eski İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel, "Allah...
Çocuk pornosu suçlaması
66 yaşındaki yazar Dinçer Sezgin'in 6 yaşındaki bir çocuğa genç bir...
Sevda'yı kim kurtaracak
Sevda'yı kim kurtaracak
Sevda ilköğretimi bitirdi, okumaya devam etmek, yazar olmak istiyor.
Tiyatroda istifa kuyruğu
Tiyatroda istifa kuyruğu
Devlet Tiyatroları'nda Lemi Bilgin'in genel müdürlükten alınması...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu