kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mahmut Ovur @ SABAH
 
Siyasi partiler 'CE' belgesi alabilir mi?
Ordu'nun Yüksel Poyraz'ı
İstanbul Büyükşehir kaynıyor
Soru-Cevap
Artı bilgilenme

Siyasi partiler 'CE' belgesi alabilir mi?

Türkiye-AB müzakereleri 3 ekimde başlıyor. Bir anlamda Türkiye'nin 40 yıllık AB yolculuğunun son dönemecine giriliyor.
Bu siyasi bir yolculuk. Bu yolculuğun kaptanı ise siyasi partiler.
Partilerin kararıyla Türkiye bu yolculuğa çıktı, yolculuğun zaman zaman sekteye uğramasına da siyasi partiler neden oldu. Sonunda girme kararını da yine siyasi partiler verdi.
Turgut Özal'ın 1987 yılında yaptığı başvuruyla başlayan AB yolculuğu ana eksende önce 'Maastricht', sonra da 'Kopenhag Kriterleri'nin yerine getirilmesiyle sürdü.
Bir anlamda AB kulübünün standartları vardı ve Türkiye o standartlara uymak için 'sessiz devrim'lere imza attı. AB aslında ekonomiden, siyasete bir kurallar sistemi öneriyordu. Türkiye'de buna uymak için hızlı bir değişim yaşıyordu.
Örneğin sanayi ve hizmet üretiminde Türk Standartları Enstitüsü'nün kuralları vardı. Artık onun yerini de Avrupa Birliği'nin CE standardı aldı. Sağlıktan, sanayiye, hizmetten eğitime her alanda CE (Conformite Europenne-Avrupa'ya Uygunluk) standardı geçerli.
Peki Türkiye'yi AB yolculuğuna çıkartan siyasi partiler AK Parti'den DEHAP'a CHP'den Anavatan'a AB standartlarına uygun mu? 'Parti içi demokrasi, üyelik yapısı, sivil toplumla ilişki, fikir üretme ve siyasetin finansmanı' gibi alanlarda partilerimizin durumu ne? Tabi işin asıl kaynağı, 'Siyasi Partiler Yasası' ve 'seçim sistemi'.
O konu hâlâ siyasetin gündeminde değil. Her iki konuyu da zaman zaman işin uzmanlarıyla ele alarak işleyeceğiz.
'Toplumun dönüşümünü isteyen siyasi partiler işe önce neden kendilerinden başlamıyor?' sorusuna cevap arayacağız.
Siyaset bilimci ve siyasetin içinden gelen Tarhan Erdem, AB müzakere sürecinde en zorlu konulardan birinin siyasi partiler olacağını belirtiyor ve şöyle diyor: "Bunun iki nedeni var: İlk neden, siyasal hayatı düzenleyen kanunların eski anlayışla ve anlaşılmaz korkuların etkisiyle hazırlanmış olması. İkinci neden birincisinden daha güçlü. Toplumun davranışlarını belirleyen kültür ve gelenekler, açık toplumun gelişmesini engellemektedir."
Tarhan Erdem, bu iki nedene karşın, demokrasimizin azımsanmayacak kazanımları, halkın da siyasal partilerin merkez örgütlerinden daha ilerde olduğunu belirtiyor.
Erdem bu tespitlerden sonra sözü ilginç bir noktaya getiriyor ve şöyle diyor:
"Adlarının aynı olduğuna bakarak, bazı kurumları sanki batıdakilerle aynıymış gibi düşünür, sonuçların farklılığını görünce de şaşırırız. 'Siyasi parti' ve 'yerel yönetimler' bu acayipliğin yaşantımızı etkileyen iki örneğidir."
"Bir lider ve onun ekibi tarafından yönetilen kurumları, demokrasilerde tanımlanmış anlamıyla 'parti' kelimesiyle anlatmak bir çok yanlışlığa neden olmaktadır." diyen Erdem, Avrupa'daki siyasi partilerle bizdekilerin farkını şöyle anlatıyor:
"Avrupa'da, bir bölge parti yöneticisinin görüşü alınmadan, bir liderin politika belirleyip ilan etmesi söz konusu değildir. Bizde ise bırakınız il başkanlarıyla, merkez karar organı ve meclis grup yönetim kurulu üyelerinin bile, belirlenen politikadan uygulamaya başlandığında haberi olur."
Göründüğü kadarıyla Avrupa'ya ihraç edilen basit bir üründe bile CE standardı aranırken, Türkiye'yi AB'ye sokmayı hedefleyen ve Türkiye'nin kaderini elinde tutan siyasi partiler konusunda ne yazık ki o standardın yakınından bile geçilmiyor.
Bu işte bir gariplik yok mu? Konuyu farklı görüşteki uzmanlarla incelemeyi sürdüreceğiz.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 AK Parti'de kongre süreci   / 20-08-2005
 TOKİ'nin yarattığı mucize   / 19-08-2005
 Başbakan'a ilk rapor Metiner'den   / 18-08-2005
 MİT'in Kürt raporu   / 17-08-2005
 Kavşak reklamları tartışma yarattı   / 16-08-2005
 Muhalefet ve Kürt Sorunu   / 15-08-2005
 AKM ilgisizliğin kurbanı   / 14-08-2005
 Diyarbakır'da 'geçmişle yüzleşme'   / 13-08-2005
 Mamak çöpü 'altın' gibi   / 12-08-2005
 Profesör Kuban'ın feryadı   / 11-08-2005
MAHMUT ÖVÜR
Siyasi partiler 'CE' belgesi alabilir mi?
Türkiye-AB...
YAVUZ DONAT
Yaşanmış "portre" hikayeleri
Abdülkadir Aksu, Cemil...
Doymayan iştahımızı tatlandırıcı dindiriyor
Bir damla tatlandırıcı milyonlarca litre suya greyfurt lezzeti...
Melek kızın zor kararı
Melek'in 3 böbreği var. Bu böbreklerinden birini verecek ama kime?...
Türkiye'nin imajını Formula 1 cilaladı
Türkiye'nin imajını Formula 1 cilaladı
Dış basın; patlayan bombalar ve Kürt meselesini bir yana bıraktı.
İstanbul bu sesi çok sevdi
İstanbul bu sesi çok sevdi
Formula 1'de büyük gün geldi çattı. Hız efendileri hünerlerini...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu