 |  |
 |
|
Hani Türkiye'nin global olmak isteyenleri?
Dünkü yazımda İstanbul'un Formula 1'i "Hissetmediğini" ve yeterince değerlendiremediğini yazmıştım.
Sadece İstanbul ve İstanbul'u yönetenler değil, Türkiye'deki holdingler, dünya çapında olduğunu iddia eden şirketler, uluslararası marka yaratacağını söyleyenler de bu "Fırsatı" en azından bu yıl için kaçırdılar.
Biliyor musunuz, bu yıl yapılacak olan Formula 1 organizasyonlarından sadece birinin sponsoru yok.
O da İstanbul'da yapılacak olan "Türkiye Grand Prix"si.
Dünyanın her yerinde yapılan Grand Prix yarışına bir "Marka" sponsor olur.
Bu bazen bir telefon şirketi, bazen bir bira markasıdır.
Firma parayı verir ve yarış takvime sponsorun adıyla birlikte girer, bir yıl boyunca o isimle anılır.
Marka dünya çapında bir bilinirliğe ulaşır.
Bu bedel bazı ülkelerde 10-15 milyon avroya kadar çıkar.
Türkiye bu yıl ilk kez böyle bir işe kalkıştığı için, yarışın sponsorluk bedeli de 3.5 milyon dolar olarak belirlenmişti.
Ve dünya markası olmayı planlayan bir Türk firmasının buna sponsor olacağı düşünülmüştü.
Ama ne yazık ki, kimse olmadı.
Oysa uluslararası olma iddiasındaki Beko veya Rusya pazarıyla Avrupa büyükleri arasına giren Efes Pilsen için bulunmaz bir fırsattı. Hatta belki Turkcell..
Düşünsenize Beko Türkiye Grand Prix'si olarak anılmak az fırsat mı? Üstelik de bu iş ucuz sayılabilecek bir paraya. Ya da Efes Pilsen Grand Prix'si.
Global marka olma iddiasındaki şirketlerimizin yöneticileri "Global" olamadığı için mi, "Büyük olmaktan" korktukları için mi bilinmez, Türkiye Grand Prix'si sahipsiz..
Keşke o kadar param olsaydı da "Fatih Altaylı Grand Prix"si dedirtseydim..
|
