|
 |
 |
 |
Paranın her derde deva olmadığının resmidir
İki yıl önce ekim ayında Esenyurt'taki akrabalarının çocuğu 5 aylık Baha Ok'un sünnet mevlidinden dönen Akören köyünün sakinlerini taşıyan minibüs TEM Otoyolu'nun Silivri mevkiinde karşı yönden gelen TIR'ın altında parçalandı. Katliam gibi kazada minibüsteki çoğu kadın ve çocuk olan 26 kişiden 17'si yaşamını yitirirken, 9 kişi de yaralandı.
Firma kan parası ödedi
TIR şoförü Necip Cengiz, 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılırken, TIR firması Devnak, 17 kişinin mirasçılarına 460 bin YTL verdi. Böylece tazminat davası açılmadı. TIR'ın trafik sigortasını yapan İsviçre Sigorta ise, yaralıların tedavi masraflarına 85 bin YTL, yaşamını yitiren 17 kişiye 230 bin YTL, bir kişiye maluliyet tazminatı olarak 30 bin YTL olmak üzere toplam 345 bin YTL ödedi. Ancak ne ödenen para ne de kazanın üzerinden geçen 2 yıl dul ve öksüz kalanların yüreklerindeki acıyı küllendirebildi. Kazada annesi Nebahat Karakartal'ı kaybeden ve kendisi de ağır yaralanarak 18 gün yoğun bakımda kalan 14 yaşındaki İpek'in alnında hala kazanın izleri var. İpek'in acilen yeni bir operasyon geçirmesi gerekiyor. Kazada 23 yıllık eşini yitiren baba Mustafa Karakartal da "Kazadan sonra iyi günler bitti. 8 bin YTL tazminat aldım. Ama hayatlarımız da parçalandı. Adalet yerini buldu mu, tartışılır. Neler yaşadığımı çeken bilir" dedi. Minibüsün sürücüsü Murat Gül'ün eşi Ayfer Gül'ün gözyaşları da hala dinmedi. 3 yaşında, babasını tanımadan büyüyen oğlu Berke için yaşama sarılan Gül, "Acım aynı. 52 milyar lira tazminat aldım. O parayla bir ev aldım. Ama hiçbir yerde huzurlu değilim" dedi.
Özlem YILMAZ / MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
