|
|
|
|
|
|
Sadece 2.2 milyon konut dasklı
Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Yönetim Kurulu Başkanı İdris Serdar, zorunlu deprem sigortası yaptırmamanın cezası olmadığını, ancak olası depremde herhangi bir hasar durumunda bu insanların gidecekleri bir kapı, ellerinde poliçeye bağlı güvenceleri olmayacağını bildirdi.
Serdar, zorunlu deprem sigortası poliçelerinde gelinen ''2.2 milyonluk rakamın az olduğu, sigorta poliçelerinin yeterince ilgi görmediği'' yönündeki görüşlerin hatırlatılması üzerine, poliçelerde gelinen sayının azımsanamayacağını, ancak yeterli olmadığını söyledi.
Serdar, yaptığı açıklamada, zorunlu deprem sigortası uygulamasıyla ''devletin artık afet ya da deprem konutu yaptırma yükümlülüğünün ortadan kalktığını'' hatırlatırken, ancak devletin Afyon ve Bingöl depremlerin de olduğu gibi ''özel kanunlar'' çıkararak, bu hasarları karşılamaya çalıştığını ifade etti. Zorunlu deprem sigortası yaptırmayanlar için herhangi bir ceza bulunmadığına işaret eden Serdar, şöyle devam etti:
''Cezası yok ama deprem olduğunda herhangi bir hasar durumunda insanların gidecekleri bir kapı, ellerinde sigorta poliçesi yok. Devlet yeni bir kanun, özel bir kanun çıkarır mı? Gerçi uygulamalarda hep bugüne kadar hep çıkardı. Ama ya çıkarmazsa, çıkmazsa ne olacak? Ozaman vatandaşlarımız ne yapacak, hasarını nereden karşılayacak? Ama sigorta poliçeleri varsa en azından başvuracakları bir merci, kapı var. Tazminatları ödenmezse bile mahkemeye verecekleri bir yerler var.''
YAPTIRIM KONUSU
Zorunlu deprem sigortası poliçesinin, sadece tapu, elektrik, doğalgaz ve su işlemleri sırasında bulunmasının zorunlu olduğunu hatırlatan Serdar, bu sigortanın uygulanması noktasında kontrol noktalarının artırılabileceğini söyledi.
Serdar, sigortanın yaptırılması için vatandaşları yönlendirecek, bilgilendirecek ve vatandaşa yardımcı olacak durumlar üretmek gerektiğine işaret etti.
Yaptırım çerçevesinde, sigorta yaptırılmaması halinde ceza uygulanmaması gerektiğini belirten Serdar, şunları söyledi:
''Ama şöyle bir yaptırım olmalı. Devlet kesinlikle depremden sonrabu şekilde yara sarma şeylerine girmemeli. Devlet olarak o vatandaşı depremden sonra güvencesiz bırakırsanız, (ben size konut yapmıyorum, uzun vadeli kredi vermiyorum. Gidin, deprem sigortasını yaptırın) derseniz, o zaman küçük depremlerde ağzı yananlar, ötekileri uyandırmış olacak. O zaman vatandaş hasarla başbaşa kalacağı için sigorta yaptırmak zorunda kalacaktır. Vatandaş bakıyor (nasıl olsa yaptırmazsam devlet bir şeyler yapıyor) diyor ya da hiç aklına gelmiyor.''
BELEDİYE SINIRLARINDA RUHSATLI KONUTLARI KAPSIYOR
Serdar, zorunlu deprem sigortası poliçe sayısının 2.2 milyona ulaştığına dikkati çekerken, ''Marmara Depremi'nden önce Türkiye'de mevcut sigorta poliçe sayısı 500 bin iken bu rakam 2.2 milyona çıkmış.Bu azımsanacak bir rakam değil ama yeterli de değil'' dedi. Zorunlu deprem sigortası kapsamına, sadece belediye sınırları içindeki ruhsatlı konutların girdiğini belirten Serdar, şöyle devam etti:
''Bu şekilde değerlendirildiğinde 2.2 milyon poliçe sayısı, geçmişteki rakamlarla kıyasladığınızda küçümsenecek bir rakam değil. Ama (Türkiye'deki tüm konutlar bu kapsamın içindedir) dediğimiz zaman ve sayıyı kıyasladığımızda rakam küçük. (İstanbul'un yüzde 60-70'i kaçak) deniliyor. (İstanbul'da 3 milyon konut var ve bunun yüzde 60'ı kaçak'' diyelim. Bu 1.8 milyon konut demek, geriye 1.2 milyon konut kalıyor. Bugün İstanbul'da 800 bin poliçe var. 800 bin ile 1.2 milyon rakamı kıyaslandığında düşük bir rakam olur mu? O şekilde dikkate alınması gerekir. Tabii sigortası olmayan da 400 bin konut var.''
MARMARA BÖLGESİNDE İLGİ YÜKSEK
Serdar, Marmara Depremi'nin ardından özellikle bu bölge başta olmak üzere zorunlu deprem sigortası poliçe sayısının arttığını vurgularken, ''en son Bingöl'de yaşanan depremin ardından da bu bölgede sigorta yaptıranların sayısı arttı. Zaten Türkiye genelinde hem depremin hem konutların yoğun olduğu yerlerde poliçe sayısı artmıştır'' dedi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|